O AK Partililer kimlere şirinlik yaptıklarının farkındalar mı acaba? Size yazıklar olsun be
Ersan Ergür, Cumhuriyet sonrası Türkiye'de İslam'ın temel değerlerine yönelik saldırıları ele aldı. Ergür, başörtüsü ve dini değerler üzerinden yapılan baskılara karşı çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mücadelesini övdü. Yazar, son dönemde AK Parti içindeki bazı isimlerin İslam'ın değerlerine yönelik saldırılara karşı sessiz kalmasını eleştirdi. Ergür, İslam’ın temel değerlerine sahip çıkılmadıkça, milletin bu durumu hoş karşılamayacağını vurguladı. Ersan Ergür, Milat gazetesindeki dikkat çeken yazısında şunları kaydetti:
Ersan Ergür, Cumhuriyet sonrası Türkiye'de İslam'ın temel değerlerine yönelik saldırıları ele aldı. Ergür, başörtüsü ve dini değerler üzerinden yapılan baskılara karşı çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mücadelesini övdü. Yazar, son dönemde AK Parti içindeki bazı isimlerin İslam'ın değerlerine yönelik saldırılara karşı sessiz kalmasını eleştirdi. Ergür, İslam’ın temel değerlerine sahip çıkılmadıkça, milletin bu durumu hoş karşılamayacağını vurguladı. Ersan Ergür, Milat gazetesindeki dikkat çeken yazısında şunları kaydetti:
"Cumhuriyet sonrası bu milletin milli ve manevi değerleri çağdaşlaşmanın, medenileşmenin önünde hep engel olarak görülmüştür.
Şeriata küfretmek çağdaşlaşmanın tezahürü olarak hep kabul gördü.
“Kahrolsun Şeriat” sloganları sokak gösterilerinde bu milletin Çanakkale ve İstiklal mücadelesi şehitlerimizin torunlarının ellerinde göklerle buluştu.
Başörtüsü, başörtülü annelerinin çocukları polislerin ellerinde paçavraya dönüştü.
Bugün sokaklarımız Kudüs ve Gazze lehinde gösterilere sahne olurken dün “Kudüs Gecesi” sonrası sokaklar tankların yürütüldüğü postmodern darbeye sahne olmuştu.
“Minareler Süngü, Kubbeler Miğfer / Camiler Kışlamız Müminler Asker”
Dizelerini okuyan İBB Başkanı Recep Tayyip Erdoğan cezaevine gönderilmişti.
Daha nice içler acısı olaylar milleti yüreğinden yaralamıştı…
…
Bu saldırılar o kadar alenileşmiş, fütursuz bir hal almıştı ki;
Dinini yaşamak isteyene Arap ülkelerinin yolu gösterilir olmuştu.
…
Sonra ne oldu?
Bir yiğit çıktı ve tüm bu olumsuzlukları tek tek Müslüman halkın hizmetine sundu.
Müslümanlara Arap ülkelerinin yolunu gösterenlere tek tek ceza evlerinin yolu görünmüştü…
Başörtüsü okullarda, sokakta, mahkemelerde, adli makamlarda, kaymakamlıklarda ve ordumuzda yer edinmişti.
Halk milli iradesine kavuşuyordu.
Recep Tayyip Erdoğan tüm olumsuzluklara, ekonomik çöküntüye rağmen milletin başının tacıydı.
Kimse onu iktidarından edemiyordu.
Sayın Erdoğan öyle bir tahta oturdu ki onu oradan kimsenin indirmeye gücü yetmeyecek gibiydi.
Orası milletin gönül tahtıydı…
…
Ama son günlerde yaşanan olaylar milletin gönlünü sarsmaya başladı.
İslam’ın temel değerlerini gelecek nesle anlatan hocalar muhalefetin saldırıları karşısında sahiplenilmedi;
Cumhuriyet ile müzeye dönüştürülerek kapısına zincir vurulan Ayasofya’nın imamının muhalefetin saldırısı ile istifa etmesinin ardından; “Ayasofya’nın özgürleştiğini düşünüyorum.” Diye muhalefete şirinlik yapan isimler çıktı.
Daha sayayım mı?
Elbette hayır!
Ancak öyle bir hadise vuku buldu ki milleti hayal kırıklığına uğrattı.
İskilipli Atıf hocayı ve onlarca insanın idam edilmesine ve hatta Mersin Barosunun haberine göre 56 insanın başına çivi ile şapka çakıldıktan sonra idam edilmesine sebep olan şapka kanunun AK Parti içerisinden birileri alenen kutlamayı kendisine görev kabul etmiş.
AK Partili bir milletvekili; “şapka ve kıyafet değişikliği kanunu aynı zamanda büyük bir zihniyet değişikliğini gerçekleştirmiştir.” Diyen zihniyete şirinlik yaparcasına o törenlere katılmıştı.
Üstelik çok mutlu olduğu her halinden belliydi.
Dost acı söyler misali artık Müslümanları ve inançlarını hafife alanlara karşı şirinlik yapmaktan vaz geçin.
Bu millet milli değerlerini, inanç sistemini ayaklar altına alan zihniyete sahip çıkılmasından hoşlanmayacaktır.
Bu millet ekmeksiz yaşar ama İslam’ sız yaşayamaz…
İslami değerleri hedef alan hiçbir söylem ve hareket fiilen desteklenmemelidir.
Bizden söylemesi…"
