Netflix'ten Kıbrıs kara propagandası! Türkleri hedef aldılar... Töre'den sert tepki
Netflix, Kıbrıs Barış Harekatı'nı çarpıtan ve Türk askerini karalayan Rum dizisini yayımlayacağını duyurarak skandal bir karara imza attı. Dizi, gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan görüntülerle Türkler aleyhine propaganda yaparken Platformun kararına kullanıcılardan büyük tepki var. Meclis Başkanı Zorlu Töre ise, “Netflix’in yaptığı çok ayıp, yanlış bir tutumdur." dedi
SEBAHATTİN AYAN - İSTANBUL
ABD merkezli dijital medya platformu Netflix, Türk milletine ve Türkiye’ye yönelik karalayıcı propagandalarla bir kez daha sahnede. Netflix, Kıbrıs Barış Harekatı'nı çarpıtan ve Türk askerini karalayan Rum dizisini yayımlayacağını duyurdu. Türkiye'yi Kıbrıs'ta işgalci gösteren Rum yapımı 'Famagusta' adlı diziyi yayınlamaya hazırlanırken Rum tezlerinden yola çıkılarak hazırlanan yapımda Türk askerine 'sivil halka ateş açan işgalci güçler' iftirası atıldığı gibi Kıbrıslı Türklere yapılan katliamlardan hiç bahsedilmiyor. 20 Eylül'den itibaren yayımlanacak olan söz konusu dizinin gerçekte yaşanan Rumların uyguladığı vahşetten uzaktan yakından alakası olmayan görüntülerle Türkler aleyhine propaganda yaparken Platformun kararına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclisi Başkanı Zorlu Töre, “Netflix’in yaptığı çok ayıp, yanlış bir tutumdur. Rum ve Yunan ikilisinden ya da ABD ya da Avrupa Birliğinden mi besleniyorlar. Bu film platformu dizi yapmak istiyorsa bu gerçekleri görsün. Dizi yapmak istiyorsa Gazze’ye gitsin. Katledilen insanları, çocukları, basın mensuplarını, yıkılan binaları, okulları, hastaneleri görsün.” dedi.
KIBRISLI TÜRKLERE UYGULANAN VAHŞETİ DİZİ YAPSINLAR
Kıbrıs Türklerinin 1955’den 1974’e kadar beri EOKA saldırısına maruz kaldığının tarihi bir gerçek olduğunu dile getiren Töre, “Kıbrıs meselesi 1974’te başlamadı. Rum Yunan saldırıları 1955’lerde fiilen hem İngilizleri hem de Kıbrıslı Türklere yönelik olarak başladı ve 1974 yılına kadar Kıbrıslı Türkler soykırıma maruz kaldılar. Çok yerlerde haksızlıklara maruz kaldılar. 103 köyümüzden biz göçmen olduk, başka yerlere taşındık. 1963’te kapsayıcı bir anayasa ile tek bir devlet kuruldu. Ama 1963 yılından Barış Harekâtına kadar Türkler devletten dış dışlandı. Kıbrıs Cumhuriyeti'nde birçok sıkıntılar, yoksulluklar çaresizlikler yaşadık. Rumlar birçok yerde katliam yaptılar. Taşkent’te 82 eli silahsız erkeği alıp götürüp katlettiler. Erkekler esir kampındayken geri kalan kadınlar, çocuklar yaşlı insanlar katledildi. Taşkent’te kadınlar eşsiz kaldı çocuklar babasız kaldı. Netflix dizi çekmek istiyorsa bunları çeksin. 1955 yılından 1974 yılına kadar olan vahşeti ekranlara taşısınlar. Bugün Gazze’de yaşananları görmüyorlar. Orada hastaneler okullar bombalanıyor. 200’e yakın gazeteci, binlerce insan katledildi. Netflix oraya gitsin oralarda çekim yapsınlar. Kıbrıslı Türklerin peşine düşmesinler. Tamamen Rumların tezleriyle hazırlanmış olan bir kara propagandadır. Kıbrıs Barış Harekatı üzerinden 50 yıl geçti. Biz güvenliğini Türkiye’nin ve Kıbrıslı Mücahitlerin sağladığı Kıbrıs topraklarında özgür bir şekilde yaşamaya devam ediyoruz. Netflix herhalde Rum ve Yunan ikilisinden büyük bir destek alıyorlar. Gelsinler birde yaşadığımız vahşeti anlatalım. Onları dizi yapsınlar. Şu anda lider ülkelerinin tutumlarını görsünler ve onları tenkit etsinler” ifadelerin kullandı.
RTÜK’ÜN YASAKLAMASINI İSTİYORUZ
20 Eylül’de yayımlanacak olan kara propaganda dizisinin her alanda yasaklanması gerektiğini dile getiren Töre, “Diziyi yapanlar haçlı ruhlu insanlar. Batı ve Amerikan emperyalizmi haçlı ruhuyla, Siyonizm ya da FETÖ gözüyle olaylara yaklaşıyorlar. Bu yaşanan skandalları etraflıca incelemek gerekiyor. Bunlar kimlerin maşası iyice öğrenmek lazım. Şiddetle kınıyor ve protesto ediyoruz. Kendilerini şimdiden lanetliyoruz. Bu diziyi Türkiye’de RTÜK’ün yasaklamasını istiyoruz. Umarım RTÜK yasaklarda bizler bu rezalet diziyi görmeyiz. Böyle bir düşmanlık olmaz. Bu tür Rum- Yunan kara propagandalarıyla geçmişte yazdıkları kanlı tarihleri silemezler.
ORTAK TEPKİ KOYACAĞIZ
Öte yandan Meclis Başkanı Zorlu Töre, Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyet Meclisi Başkanlığı ve Hükümet olarak en yüksek düzeyde tepki ortaya koyduklarını söyleyerek Meclis’te siyasi partilerle görüşüp ortak açıklama yapma adına da girişimde bulunacaklarına değindi.
