"Neron" Kılıçdaroğlu partiyi yaktı geçti! CHP’de iç savaş başlıyor
Takvim gazetesi yazarı Bülent Erandaç, Kemal Kılıçdaroğlu’nun TV programında yaptığı açıklamaların CHP içinde büyük tartışmalara yol açtığını belirtti. Kılıçdaroğlu’nun, Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’i hedef alan açıklamalarının parti içindeki gerilimi artırdığını ifade eden Erandaç, CHP’de Neron metaforuyla yangın çıkaracak bir sürecin başladığını söyledi. Partide dört farklı hizbin oluştuğunu vurgulayan yazar, 2025 yılında olağanüstü kurultay sürecinin gündeme gelebileceğini belirtti. Erandaç, şunları kaydetti:
Takvim gazetesi yazarı Bülent Erandaç, Kemal Kılıçdaroğlu’nun TV programında yaptığı açıklamaların CHP içinde büyük tartışmalara yol açtığını belirtti. Kılıçdaroğlu’nun, Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’i hedef alan açıklamalarının parti içindeki gerilimi artırdığını ifade eden Erandaç, CHP’de Neron metaforuyla yangın çıkaracak bir sürecin başladığını söyledi. Partide dört farklı hizbin oluştuğunu vurgulayan yazar, 2025 yılında olağanüstü kurultay sürecinin gündeme gelebileceğini belirtti. Erandaç, şunları kaydetti:
"Yerel seçimlerden birinci çıkmayı CHP hazmedemedi.
CHP tepelerindeki 4 ismin Cumhurbaşkanlığı adaylığı derin kavgalara sahne oluyor. Son olarak devrik Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, çıktığı TV'de kirli çamaşırları ortaya döktü, CHP çarşısı çok karıştı. CHP'nin tepelerine kar yağıyor.
CHP Tüzük Kurultayı'nda çıkması beklenen büyük kavga, Ekrem İmamoğluÖzgür Özel'in manevraları ile durduruldu ama Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş arasındaki Cumhurbaşkanlığı rekabeti net olarak ortaya çıktı.
"Ekrem mi? Mansur mu?" tartışmaları tırmanırken devrik Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu çıktığı TV'de partideki kavgayı ortaya çıkardı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun yangın çıkaracak ifadeleri "NERON METAFORU" olarak değerlendiriliyor.
Bilindiği gibi Neron zamanında Roma yanmıştı. Kılıçdaroğlu da son TV programında sadece CHP'yi değil, CHP ile işbirliği yapan birçok ismi de siyasetin derinliğine çekecek iddialarda bulundu. Ne tesadüf! Kemal Kılıçdaroğlu TV'de konuştu, etrafı bombaladı, bir gün sonra Ekrem İmamoğlu ilginç bir yerde, İtfaiye İstasyonu açılışında manidar bir açıklama yaparak, isim vermeden Kılıçdaroğlu'nu iğneledi. İmamoğlu, "Aynı çatı altında siyaset yapan insanların sen benim yüzüme sert baktın deme zamanı değildir. Bununla uğraşan kim varsa benim yol arkadaşım değildir.
Parti içindeki mevzuları konuşup konuşturan, geceyi gündüzü meşgul eden kim varsa hem millete ihanet eder hem de Atatürk'e ihanet eder'' dedi. CHP'nin 6-8 Eylül'de yaptığı Tüzük Kurultayı'nda koltuğu hazırlanmıştı ama Kılıçdaroğlu kurultaya katılmadı. Bu da tartışmalara yol açtı.
Gerçek ortaya çıktı.
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Özel tandemince hazırlanmış tüzük değişikliklerine destek vermemiş! Kemal Kılıçdaroğlu, TV'de "Tüzük kurultayına neden gitmediniz?"sorusuna verdiği cevapla, Özgür Özel'e tepkili olduğunu şöyle gösterdi:
Özgür bey ile yediğimiz yemekte tüzük ile ilgili bilgi verdi. Yazılı metin olmadan fikir beyan etmem doğru olmaz değil dedim. Son şekil aldıktan sonra size göndeririz, düşüncelerinizi belirtirseniz seviniriz dedi.
Bana kurultaydan bir gün önce TÜZÜK geldi.
Dolayısıyla bir görüş hazırlama fırsatım olmadı.
Kurultay da yapılan açıklamalar, BENİM TÜZÜĞE karşı olumlu düşündüğüm anlamına gelmiyor. Kılıçdaroğlu "Oldu bitti mi oldu o zaman?" sorusuna, "Benim tüzüğe evet dediğim, hatta ben de şaşkınlıkla izledim ama doğru değil. Gittiğiniz zaman bu tartışmaların birinde olmak zorundasınız.
Yanlış olduğunu söylemek zorundaysanız ben de bu tartışmaların içinde olmamak için gitmedim" yanıtını verdi. MASUM MU? İMAMOĞLU MU? tartışmalarına yönelik sorulara Kılıçdaroğlu'nun verdiği cevaplarda çarşıyı karıştıracağa benziyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun TV'den, Meral Akşener'e yönelik yaptığı iğnelemeler, suçlamalar gerçekten YANGIN ÇIKARACAK özellikle. Kılıçdaroğlu'na "Altılı masayı siz denediniz.
Fakat sonrasında altılı masanın kendi içindeki tartışmalar bir istikrarsızlık duygusu oluşturduğu için mi seçmen güvenmedi?
Bugün altılı masayı yeniden savunur musunuz?" sorusu yöneltildi?
Kılıçdaroğlu başladı konuşmaya: "Bu soruları kime soracaksınız? Sayın Akşener'e soracaksınız.
Hangi gerekçe ile masadan ayrıldı? Kumar masası diye çok ağır bir suçlama yaptı. Neden masadan kalkıp geri oturdu? Bunun kabahati bende mi? Tüm yük benim sırtımda.
Eleştiriyi yaparken o kadar sıradan yapıyoruz ki..." Televizyon programında Kılıçdaroğlu'na sırasıyla şu sorular yöneltildi:
Kullandığınız ihanet sözünüzden dolayı Meral Hanım size dava açaca ğını söyledi. Size tebligat geldi mi?
- Hayır gelmedi.
Kırıldınız mı?.
- Ne diyorum orada?
Yanlış mı? Siz bir masada oturuyorsunuz.
Masaya kumar masası diyorsunuz sonra geri dönüyorsunuz. Ve seçim kaybediliyor sorumlusu o değil sorumlusu Kemal Kılıçdaroğlu oluyor.
Bunda vicdan var mı?
Suçlayanlarda vicdan var mı? Hangi gerekçeyle ayrıldı, hangi gerekçeyle geri geldi bunu sormak zorundayım? Gideni, daha sonra döneni suçlamıyor kimse, beni suçluyorlar.
Akıl var mı burada? Vicdan var mı? Niye Kılıçdaroğlu kaybetti? Hiç kimse iki adım geriye gidip bir sorgulama niye yapmaz?
Akşener masadan kalktıktan sonra yeniden sizin için sahaya çıktı.
Kalkmasaydı kazanırdık düşünceniz oluştu mu?
- Oy vermeyen çok oldu.
İYİ Parti'den milletvekili açıkladı zaten. Oy vermedim dedi. Suçlusu kim? Yine Kılıçdaroğlu.
Kimse demiyor ki 'Arkadaş sen suçlusun. Senin liderin oy verelim dedi sen yine oy vermedin.' Ama suçlu yine ben ilan edildim. Benim kadar haksızlığa uğrayan ikinci bir siyasi lider görmüyorum''
SONUÇ: CHP'de yangın var. Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Özgür Özel, Cumhurbaşkanlığı adaylık manevralarını hızlandırırken, Kemal Kılıçdaroğlu TV'ye çıkarak "Ben de varım" dedi.
Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özel'in Tüzük Kurultayı'nda hem Kılıçdaroğlu'na hem de Mansur Yavaş'a kumpas kurmaları CHP çarşısını çok karıştırmış durumda.
Mansur kumpası deşifre etti. Ardından Kemal Kılıçdaroğlu da Tüzük kumpasını yemediğini ilan etti. CHP'DE DÖRT PORTRE - 4 HİZİP MANEVRALARI 2025 YILINDA OLAĞANÜSTÜ KURULTAYINI GÜNDEME SOKMAYA ADAYDIR. BAKALIM, ÖZGÜR ÖZEL GENEL BAŞKANLIĞINI NE KADAR DEVAM ETTİRECEK?"
