• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

'Necip Fazıl Usta', musikiyi zikirle buluşturuyor

Yeniakit Publisher
2016-04-19 12:21:00 -
'Necip Fazıl Usta', musikiyi zikirle buluşturuyor

Akit TV’de Fasl-ı Muhabbet Programı'nın sunucusu ünlü bestekâr Amir Ateş’in yetiştirdiği, Klasik Türk ve Dini Musiki sanatçısı Necip Fazıl Karadağ, tesbih sanatında da kendine has oluşturduğu üslubuyla tesbih severlerin dikkatini çekiyor. ‘Dünyaca ünlü tesbih ustası Necip Fazıl Usta’ olarak da anılan Karadağ, yaptığı tesbihlerle hayran bırakıyor.

1971 yılında Erzincan’da doğan, babasının devlet memuriyeti sebebiyle 1980 yılında İstanbul’a gelen Necip Fazıl Karadağ, ilk ve ortaokulu müteakiben eğitimini Kur’an Kursunda tamamlamasının ardından Klasik Türk ve Dini Musiki’yle tanıştı. Hoca çocuğu olduğu için cami ambiyansında büyüyen ve babasının da Türk musikisine olan özverisiyle Klasik Türk ve Dini musikiyle hemhal olan Karadağ, ünlü bestekâr Amir Ateş’ten özel dersler aldı. İlk albümünü Ateş’in, 14 bestesinden oluşan “Sonsuzluk Aşkına Ateşten Besteler’’ ismiyle çıkaran Necip Fazıl Karadağ’ın, ikinci albümü ise kendi bestelerinden oluşan “Özledim Seni” adıyla dinleyicisiyle buluştu. 

Musiki eğitimini Eyüp Musiki Vakfı’nda şan, solfej, ney ve kanun eğitimleri alarak geliştiren Karadağ, bu süreçte hem Kur’an hem de musiki eğitimlerine devam ederken, tesbih sanatının ilk eğitimini kuyumcu çıraklığında alarak, kısa zamanda bu mesleğin özellikle tasarım ve kalem işçiliği yönünde son derece başarılı ürünler verdi. Sanatı, geçmişten geleceğe bir köprü, bir kültür ve insanın naif taraflarını besleyen bir uğraş olarak gören Necip Fazıl Karadağ, bu anlayışla hem musiki hem de tesbih sanatına ilişkin çalışmalarına devam ediyor.

Eserleriyle tesbih severlerin ve koleksiyonerlerin dikkatini çeken Karadağ, birçok koleksiyonda ve konuyla ilgili basılı eserlerde “Karadağ Kardeşler” ismiyle yer aldı. Eserleri tamamen el işçiliği ve kişiye özel çalışmalardan oluşan Necip Fazıl Karadağ, ‘dünyaca ünlü Necip Fazıl Usta’ diye anılıyor. Eserlerinde özgün tasarımların yanında Türk-İslam sanatının motiflerini de icra eden Karadağ, tesbih sanatında önemli bir yer ve kendine has bir üslup oluşturdu.

 

'TESBİHE SANAT KATMAYA ÇALIŞIYORUM' 

1982’ten beri tesbih sanatıyla ilgilenen Necip Fazıl Karadağ, tesbihin kendisi için vazgeçilmez bir unsur olduğunu belirterek, tesbihe bir materyal olarak bakmadığını, tam aksine tesbihe sanat katmaya çalıştığını, dünyaca ünlü tesbih ustası olmanın ayrıcalığının da bundan kaynaklandığını söylüyor.

Tesbihe, Mescid-i Haram’ın minaresini işleyerek başlayan Karadağ, ardından farklı figürlerle eserlerini zenginleştirdi. Son olarak hat, minyatür gibi geleneksel sanatlarımızda özel bir yere sahip olan Vav’ın önemini insanlara aktarmak için tesbih hitamesine işleyerek tesbihe tasavvufi bir anlam katan Karadağ, eserlerini noter tarafından onaylatıp sahipliğini tescilletti.

'TESBİH SADECE MATERYAL DEĞİL'

Tesbihin sadece camilerde ya da namazlardan sonra çekilen bir materyal olmadığını vurgulayan Karadağ, tesbihin bir Müslümanın en güzel aksesuarı olduğunu kaydediyor. Bu mirası oğlu Muhammet Faruk Karadağ’a bırakacağını söyleyen Necip Fazıl Karadağ, “Kültür Bakanlığı’nda çalışmalarımız var. Eğer oradan onay alabilirsek kurs açmayı düşünüyoruz. Bizim işimiz sabır istiyor. İmameyi elinize alıp nakşetmeye başladığınız zaman belki iki-üç gün sürüyor ama oraya gönlünüzdeki sevdayı yansıtırsanız onun değerine paha biçilmiyor. Bizim arzulamış olduğumuz nokta bu.” şeklinde konuşuyor.

 

'HER FİGÜRE BİR MANA KATIYORUM'

Necip Fazıl Usta olarak ecdadımızdan gelen bütün motifleri tesbihe yansıtmaya çalıştığını söyleyen Necip Fazıl Karadağ, “Ay yıldızlı hilali, Allah lafzını, Peygamber Efendimizin ismini tesbihlere yazmaya çalışıyorum. Özellikle Osmanlı’dan günümüze gelen lale ve gül motifi çok önemli benim için. İmame tasarımlarında İslami motiflere çok önem veriyorum. Her yapmış olduğum figüre bir mana katıyorum ki sanatın maneviyatı ortaya çıksın. Nasıl ki bir ressam kendi gönlündekini resme yansıtır, ben de tesbihte bunu yansıtmaya çalışıyorum. Yapmış olduğum motiflerin ne manaya geldiğini gelen koleksiyonerlere de söylüyorum. Onlar da ilgiyle dinliyorlar.” diyor.

Karadağ, doğada işlenebilen her şeyden tesbih yapıyor. Örneğin dededen yadigâr kalan antika vazodan ya da küllükten, kırılmış bir sandık parçasından veya çok değerli bir kalemlikten… Arzu edilen nesnelerden birbirinden güzel tesbihler yaparak tesbihseverlere takdim eden Karadağ, genellikle kehribar, kuka, abanoz ağacı, fildişi, mors dişi, balina dişi ve oltu taşından tesbihler üretiyor. Bir tesbih, işlemesine göre bir haftada ya da bir ayda meydana geliyor. Fiyatlar ise 200 liradan başlayıp 15-20 bine kadar çıkabiliyor.

 

Sık sık mezarlıkları ziyaret eden Necip Fazıl Karadağ, her mezarın bir simgesi ve bir anlamı olduğunu, o figürleri nakşetmeye çalıştığını söyleyerek şunları kaydediyor: “Önemli olan tesbih sanatındaki eserlerimizi bizden sonraki nesle nasıl verebileceğimiz. Bugün bizim tesbihimizi Dubai’ye götürdüklerinde bizi hemen kavuğumuzdan, hilalimizden, lalemizden, gül motifimizden tanıyorlar. Bu Osmanlı torunlarının tesbihi diyorlar. Güzelliklerimizi insanlara ve dünyaya yansıtıyoruz. Ben ayrıca bunun bir kültür taşımacılığı olduğuna inanıyorum.”

AKİT TV’DE FASL-I MUHABBET

Akit TV’de televizyon, Seyr FM’de radyo programlarını sürdüren Karadağ, “Hem ellerimizle hem dilimizle hem de bedenimizle Kur’an’a, İslam’a ve bizden sonraki nesle hizmet etmeye çalışıyoruz. Aslında bir ustanın yapabileceği en önemli şey de bu. Allahü Tealanın vermiş olduğu meziyetlerin hepsini Allah yoluna harcayabilmek için mücadele veriyoruz. Bu mücadele benim için en büyük mutluluk kaynağı.” sözlerine yer veriyor.

Kaynak: Hacer Türkel Arslan / 212 Haber

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23