Ne fark var, Roboskili anneler ile Diyarbakırlı anneler arasında

Ateistlere hiçbir şey demeyeceğim.

Onlar yollarını çizmişler..

Ahiret inançları yok ki, öldüklerinde hesap vermekten korkup, dünyada da çelişkiye düşmemeye çalışsınlar!

Komünistlere söz söylemeye gerek yok..

Bakış açıları zaten hep materyalist eksenli..

Kapitalistlerden bahsetmeye bile gerek yok.. Olaylara hep menfaat gözü ile bakarlar. Onlar “hak” deseler de.. Siz “para” diye anlayın.. Onlar “can” deseler de, siz “para” diye anlayın.. Onlar “çevre-yeşil” deseler de, siz “para” diye anlayın..

Dolayısı ile, kapitalistlerden de dürüst ve doğru bir duruş sergilemelerini beklemek  mümkün değil.. 

Ama dindar söylem sahiplerine itirazım var.

Bize, PKK aleyhtarlığında bulunduğumuz için, en acımasızca ifadelerle eleştiri getiren dindarlara..

Hatta, hakaret eden dindar kardeşlere..

Kimisi kürt ırkçılığına soyunmuş, kimisi entel-dantellerin etkisinde kaldığı için, kürtlere sahip çıkıyorum görüntüsüyle, PKK’nın, darbecilerin oyuncağı olmuş.. Bu sebeple de akit yazarlarına laf saydıran kardeşlere..

Bize, “Irkçılar.. Milliyetçi damarları kabaranlar... Faşist” diyenler..

Çok soyut olmasın..

Birazcık somut adres de verelim..

Mesela Mazlum-Der yönetiminde yer almış isimler. Ayhan Bilgen’ler.. Vesaireler..

İnsan hakları bağlamında, Kürtlere sahip çıkmadığımız iftirası atan arkadaşlar..

PKK’nın terörist eylemlerine bir şekilde mazeret üretip, “Orada çocuklar öldürülüyor. Sizin çocuğunuz öldürülse ne yaparsınız?” diyerek, sözümona bizim vicdanımıza seslenen arkadaşlar..

Roboski üzerinden..

Eski dönemin “derin yapısı”nın derin ihmallerindeki, derin cinayetlerindeki Ceylan’lar üzerinden.. 

13 yaşındaki Uğur Kaymaz’lar üzerinden, bize saldıran alnı secdeliler..

“Kürt çocukları öldürülüyor.. Siz ise, siyasi iktidara destek vererek.. Bu kaza görünümlü cinayetlere yüksek sesle itiraz etmeyerek, zımnen siyasi iktidara destek vererek, cinayetlere ortak oluyorsunuz. Siz de katilsiniz..” diyenler..

Bizim, hiçbir insan ölümüne destek vermeyeceğimizi adları kadar bildikleri halde..

PKK’nın oyuncağı olmuş, bize saldıranlar..

Diyarbakır’da, çocukları PKK tarafından kaçırılan annelerin direnişine, niye destek vermiyorlar?

Açık alanda bulduğu bombanın patlaması ile can veren Ceylan için, hepimizin içi cız etmişti.. Hepimiz üzülmüştük. Hepimiz ağlamıştık.

Ama onun üzerinden siyasi iktidarı devirme mücadelesine girişenler..

Hepimizin üzüldüğü Uğur Kaymaz’ın, terörist sanılarak öldürülmesi olayını bahane ederek, hükümeti tek sorumlu gösterip, ilgili bakanın istifasını isteyenler..

Roboski üzerinden, “Başbakan Tayyip Erdoğan hemen istifa etmelidir” diyenler..

Buyurun, Kürt çocuklarını dağa kaçıranlara da tepki versenize..

Çocukları dağa kaçırılan annelere, “İstihbarat teşkilatından para alıyor ve gösteri yapıyorlar” diyen ahlâksızlara tepki versenize..

Kaçırılan bu çocuklar, gençliklerini yaşayamadan.. Bir terörist saldırının içinde yer alıp, ya yarın, ya ertesi gün ölmeyecekler mi? 

Ceylan’lar gibi, Uğur Kaymaz’lar gibi.. Roboskili çocuklar gibi.. 

Ceylan ile Uğur Kaymaz. Uğur Kaymaz ile Roboskili çocuklar arasında fark yok....

Sonuçta onlar çocuk..

Peki, şimdi dağa kaçırılan çocuklarla, Ceylan arasında.. Uğur Kaymaz arasında.. Roboskili çocuklar arasında fark var mı?

Ceylan’ın ölümü için istifalar isteyenler..

Şimdi dağa kaçırılıp, muhtemelen çıkacakları ilk terörist eylemde ölecek olan çocukların canlarına da sahip çıksalar ya..

Samimi iseler..

Dürüst iseler..

PKK’ya da.. “Dağa kaçırma” görüntülü, resmen işlenen “çocuk cinayet”lerine sessiz kalanlara da.. Yüksek sesle itiraz etsenize..

Selahattin Demirtaş, inançsızlığının  gereğini yapıyor.. 

Çocukları kaçırılmış annelere, bir de iftira ediyor..

Hasip Kaplan’lar, kendi küçük dünyalarındaki ırkçılığın gereğini yapıyor, örgüt aleyhine tek kelime etme cesareti gösteremiyorlar. 

Sırrı Süreyya’lar, gezi eylemlerinin ilk kıvılcımını çakmak için, hergelelerle birlikte, Taksim’de boy gösterip iki tane ağacın başka yere nakledilmesinin “canlı katliamı” olduğunu ileri sürerken, Diyarbakırlı annelerin şikâyetlerine kulaklarını tıkayabiliyorlar..

Onların cibilliyeti bu..

Ya siz dindarlar?

Başörtü takıp, PKK sözcülüğüne soyunan dindar bacılar? 

Neredesiniz?

Niçin Diyarbakırlı annelerin yanında değilsiniz?

Niçin, Diyarbakırlı annelerle birlikte, PKK destekçisi milletvekillerinin karşısında değilsiniz?

Roboski’de çocuklar ölmesin..

Eyvallah..

Peki şu an Diyarbakır’da gösteri yapan annelerin çocukları ne olsun? Onlar ölsünler mi?

Sizin eylemleriniz, sadece devlete yönelik mi? Hükümete yönelik mi? Polise, askere yönelik mi?

Terör örgütü, çocukları katlederse.. Çocukların katledilmelerine zemin hazırlarsa, bu sizin sorununuz değil mi?

Konuşun; dilinizi mi yuttunuz, “dindar kardeşler”!