• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

'"Mustafa Kemalin Askerleriyiz" Ne Demek?'

Yeniakit Publisher
2024-09-16 13:31:00 -
'"Mustafa Kemalin Askerleriyiz" Ne Demek?'

Av. Ömer Faruk Uysal, '"Mustafa Kemalin Askerleriyiz" Ne Demek?' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

İşte Av, Ömer Faruk Uysal'ın kaleme aldığı '"Mustafa Kemalin Askerleriyiz" Ne Demek?' başlıklı o yazı;

           Öncelikle bu bir slogandır ve elbette siyasi bir slogandır. Türkiyede son 5/10 yıldır bazı stadyumlarda lümpen bazı gençlerden duyar olduk önce.  Karşı takım taraftarları  kimin askeridir? Karşı takımı nerede konumlandırıyorlarsa artık! Sonraları başka zeminlerde de ara sıra duyar olduk.

            En ilginci İstanbul Barosu seçimlerinde, seçimi kazanan grup üyesi 60/70 yaşlarında olan koca koca avukatlar'da bu sloganı attılar. Seçimi hangi nadanlara karşı kazandılarsa! Hayır bir futbol maçı, veya baro seçiminin askeri yönü nedirki? En kuvvetli futbol takımları ve baro grupları Mustafa Kemal komutasında olanlar mı? Mustafa Kemal onları Anıtkabir'den mi komuta etmektedir? Ne savaşı, ne askeri, ne komutanı?

              İlkokul çocuklarının "Türküm, doğruyum, çalışkanım.......Ey   bugünümüzü sağlayan  yüce Atatürk..."  içerikli andımızdan farkı nedir? Bu çocukluklara ne lüzum var? Kime ne faydası vardır?

              Sonra yeni mezun teğmenlerden bir kısmı, normal yemin töreni sonrasında kılıçları da çekip farklı bir yemin ettiler ve o sloganı attılar. Henüz Cumhurbaşkanı ve komutanları  tören alanından ayrılmadan.  Bu en hafifinden bir disiplinsizlik ve başıbozukluktur. Yeniçerilerden beri, hiçte hayra alamet sayılmayan, bir kazan kaldırma manzarasıdır. Elbette henüz kazan kaldırılmamıştır. Ama bunu yapabiliriz demektir.

              Bu slogan bir meydan okumadır. Karşı takım taraftarlarına veya diğer avukatlar grubuna da böyle bir meydan okuma, ayıp, abes ve yakışıksızdır da çok da vahim sonuçları olacağı beklenmez. Ancak henüz mezun olmuş teğmenler, tüm devlet protokolünün hazır olduğu törende kime meydan okumaktadır?

              Biz düşmana, Yunana, PKK'ya, Ermeni'ye meydan okuduk diyemezler. Çünkü onun yeri başkentte, devlet töreni değildir. Arazidir, Kıbrıstır, Karabağdır. kuzey Suriyedir, Libyadır. Kaldıki, Yunanistan,  Ermenistan, Suriyenin düşman olup olmadığına, asker gönderip göndermeyeceğimize TBMM ve Başkomutan karar verir! Ayrıca asker sloganla değil, yiğitçe savaşarak meydan okur. Şüphesiz ki, törene katılan devlet erkanı ve komutanlara mesaj verilmiştir. Bu ise hadsizlik ve başıbozukluktur.

               Mustafa Kemal partiler üstü ebedi başkomutanımızdır da diyemezler. Mustafa Kemal CHP'nin kurucu ve ebedi genel başkanıdır. Altı oku ve ilkeleri belirleyen, tek parti devleti ve siyasetini dayatan ve politikada TSK 'yı bir güç unsuru olarak kullanan tarihi bir şahsiyettir.

               Herkes CHP'li olmak zorunda olmadığı gibi herkes Kemalist olmak zorunda da değildir. Sadece, Türkiye'deki  merkezi iktidarı hiç  kazanamamış meşru partilerden biridir CHP! Kemalizm dayatırsanız, CHP iktidarı dayatmış olursunuz, tarafsız olmadığınızı, mevcut meşru hükumete ve CHP'li olmayan tüm hükümetlere muhalifiz demiş olursunuz! Bu da sizi asker olmaktan çıkarıp, askeri gücü yedeğine almış politikacılar yapar. Bu durumda kahraman ordumuzda yeriniz olamaz.

                Mustafa Kemal'in askerleriyiz demek, bütün Türkiyeye emir komuta ve hiyerarşi dayatmak demektir. Siz kılıcı keskin askerlersiniz. Hiç te gereği yokken sloganlarla, sivil siyasete ve devlete meydan okursanız hiyerarşi kaçınılmaz olur.

                 Millete dayattığınız bu hiyerarşiye rağmen, sizin ise hiyerarşi dışına çıktığınız anlamına gelir. Çünkü hiyerarşide altın kural, sıralı amirleri asla atlamamak ve çiğnememektir. Siz daha birliklerinize teslim olmadan, sıralı amirler yerine artık sizi komuta etmesi mümkün olmayan ve de komuta etmemesi gereken, tarihteki komutandan başkasını tanımam diyorsunuz. Gazi sizi Anıtkabirden komuta edebilir mi? Farzımuhal edecek olsa bile, bir üst amirinizi çiğneyemezsiniz!

                Askeri tarih ve Cumhuriyet tarihi derslerinde görmüş olmalısınız. Türkiyede bazı faşist cuntalarca yapılan alçak darbelerin hepsi, Kemalizm maskesi takılarak yapıldı. 15 Temmuz hain darbesi dahi, "Yurtta Sulh Konseyi " Atatürkçü maskesi takmış Fetöcülerin kalkışmasıydı! Uğur Mumcunun dediği gibi "Bu ülkede banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken Atatürk maskesi takılır "

                Kemalist ve Fetöcü tüm darbelerin esas patronu ve komutanı ABD'dir. Artık ispatı gerekmeyen bir realite. Siz ülkeyi Kemalist çizgiye geri oturtacağız zannedersiniz, ABD emperyalizminin maşası olursunuz. Hiçbir hain darbe ise Kemalizmi gram artırmış değildir. Zorla güzellik olmaz.

                 40/50 teğmenle yaptığınız keskin kılıç, slogan ve kural dışı yemin eyleminiz ülkeyi nasıl bölüyor görüyorsunuz. Atatürk'ün partisi CHP büyük heyecana kapıldı. "Trikopolisin Askerleriyiz" diyecek değiller ya dedi.

Aranızda veya Türkiye'de böyle diyenler mi gördünüz? Mustafa Kemalin Askerleriyiz diye bağırmayanlar, Trikopolis askerleri mi  oluyorlar? Bu ne kadar ayrıştırıcı, ajite edici bir dil!

                  Kemalizm son tahlilde Batılılaşmayı hedefleyen bir siyaset. Batı'da bu veya bunun gibi bir başıbozukluk gördünüz mü? Bu tam bir üçüncü dünya, hatta muz cumhuriyeti manzarasıdır. Afrika'da erken kalkanın darbe yaptığı cumhursuz cumhuriyetler gibi! Çağdaş, modern, Batılı bir Türkiye, militarist bir Türkiye mi olacak?

                  Tarih 1938'de durmuş, hatta donmuş olabilir mi? Herkes Kemalist olmak zorunda değil. Her Kemalist de, Mustafa Kemal'in askeri olmak zorunda değil. Büyük Türk milleti emir-komuta ile yönetilemez.

                   15 temmuz kalkışması pek taze. Yurtta Sulh Konseyi darbeye kalkıştı. Bu aziz millet çıplak elleriyle tankları, mücehhez birlikleri durdurdu. Kimse, Mustafa Kemal'in askerleriyiz demedi. Mustafa Kemalin Askerleriyiz diyenler, darbecileri alkışladı, sela okuyanları dövdü, bankamatik kuyruklarına girdiler.

                    Yakalanan darbeci hainler, hemen üniformaları çıkartılarak, donlarına kadar soyuldular. Bu üniformaları hak etmediklerinden, şeklen dahi asker kisvesi taşısınlar istenmedi. Çok önemli bir refleksti. Demek ki, darbeye kalkışanlar veya darbe iması ve tehdidinde bulunanların sonu, üniformaları çıkarılarak donlarıyla kalmaktır. Aman dikkat, rezil olmayın!

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

yaaa

din düşmanıyız demek

herte

git de ırakta suriyede savaş..o zaman kimin askerisin kimin itisin belli olur...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23