28 Şubat postmodern darbesinin yıldönümünde o günlerde yapılan haksızlıklar yeniden gündeme geldi. Malatya’da yaşanan başörtüsü protestoları sebebiyle idamla yargılanan 52 kişiden biri olan AK Parti Milletvekili Mustafa Şahin, o günleri Akit’e anlattı. Gö
HASAN ÖNAL / TBMM BÜROSU
Bugün, 28 Şubat postmodern darbesinin yıldönümü. Arkasında milyonlarca mağdur bırakan darbenin elebaşları artık yargı önünde hesap veriyor. 28 Şubat sürecinde mağdur edilenlerden birisi de Malatya’da yaşanan başörtüsü olayları nedeniyle idamla yargılanan AK Parti Milletvekili Mustafa Şahin. Yeni Akit’e açıklama yapan Şahin, o dönem Ergenekon ve Balyoz sanıklarının İnönü Üniversitesi’ni mesken tuttuğunu ifade ederek, tanımadıkları kişilerin de esnafı dolaşıp, halkı kışkırtmaya çalıştıklarına dikkat çekti. Şahin, insanları şiddetten alıkoymaya çalışan birçok sivil toplum kuruluşu yöneticisinin ise gözaltına alındığını kaydetti.
İDAMLA YARGILADILAR
1999’un mayıs ayında Malatya’da yaşanan başörtüsü olaylarının, darbeye zemin hazırlamak için karanlık eller tarafından tertiplendiğini vurgulayan Şahin, olayların başörtülü öğrencilerin İnönü Üniversitesi’ne alınmamasıyla başladığını ve cuma günleri devam ettiğini bildirdi. Olaylar nedeniyle 52 kişinin idamla yargılandığını, bunlardan birisinin de kendisi olduğunu hatırlatan Şahin, katılmadığı bir eylemde yönetici olmaktan dolayı idamının istendiğini kaydetti.
‘SİZ PKK’DAN DAHA TEHLİKELİSİNİZ’
DİYORLARDI
Olayların yaşandığı cuma günü gece yarısı gözaltına alındığını ve gözleri bağlanarak Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldüğünü belirten Şahin, bir hafta boyunca burada elektrik verilmesi dahil birçok işkenceye maruz kaldığını ifade etti. Olayların olduğu gün işyerinden çıkmadığını söyleyen Şahin, “Beni neden aldınız dediğimde, ‘Siz olayların potansiyel yöneticisi ve yönlendiricisisiniz’ dediler. Yemeğimizi bile gözlerimiz bağlı yiyorduk. ‘Siz devlete karşısınız’, ‘Siz PKK’dan daha tehlikelisiniz’ diyorlardı” dedi.
PROVOKATÖRLER HALKI
KIŞKIRTMAYA ÇALIŞTI
Olayların okulların kapanmasına kısa bir süre kala başörtülü öğrencilerin dönemin İnönü Üniversitesi Rektörü Ömer Şarlak’ın talimatıyla asker tarafından üniversiteye alınmamasıyla başladığını hatırlatan Şahin, “Daha sonra anlaşılmaz bir hal aldı. Tanımadığımız bilmediğimiz kişiler esnafı dolaşıp eyleme davet etti. Köylere afişler astılar. Halkı kışkırtmaya çalıştılar. Olaylar sırasında tepkileri mecrasından çıkarmaya yönelik provokasyon yaptılar. Bugün bakınca olayların arkasında darbe meraklılarının olduğunu görüyoruz” dedi. Şahin, o dönem insanları şiddetten alıkoymaya çalışan sivil toplum örgütlerinin yöneticilerinin ise gözaltına alındığını dile getirdi.
“KOMŞUMU DELİRTTİLER”
28 Şubat günü evinin alt katında oturan dönemin İslami Dayanışma Vakfı Başkanı Yüksek Mimar İsmail Özer’in kaybolduğunu belirten Şahin, iki gün sonra Ankara’da bulduklarını söyledi. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden aldığı Özer’in akli melekelerini yitirdiğini belirten Şahin, Özer’in kısa bir süre sonra 5. kattan düşerek hayatını kaybettiğini ifade etti.
DERSHANESİ VE AYAKKABI
FABRİKASI KARA LİSTEYE ALINDI
İdamla yargılandığını ve davanın bir yıl sürdüğünü hatırlatan Şahin, “Beni idama mahkum etseler şeref duyardım. Darbecilerin idam ettiği Adnan Menderes ve arkadaşları bugün halkın gönlünde ama o zulmü işleyenler milletin vicdanın da mahkûmlar” dedi. Askerlerin, sahibi olduğu dershaneye ‘gidilmeyecek’ listesine aldığını ifade eden Şahin, ayakkabı fabrikasının satış yaptığı kurumlara da ayakkabı alınmaması için baskı yapıldığını kaydetti.
İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ
ERGENEKONCULARIN ÜSSÜ
Ergenekon, Balyoz gibi davalardan yargılanan kişilerin o dönem İnönü Üniversitesi’nden çıkmadığına vurgu yapan Şahin, “Muhafazakar kimliği ile önplana çıkan Malatya o dönem üst olarak seçilmiş ve olaylar orada tatbik edilmeye çalışılmış. O dönem dekan olan daha sonra İnönü Üniversitesi Rektörü olan Fatih Hilmioğlu, ‘yüzde 95 ile gelseler bile iktidar olamazlar’ diyordu. Ergenekon, Balyoz sanıkları ve ulusalcılar üniversitede konferanslar veriyordu. Cumhuriyet mitinglerine öğrenciler taşınıyordu. Bunların tümü insanları tahrik etmeye ve siyasi iktidara karşı bir darbenin zeminini hazırlamaya yönelik çalışmalardı” diye konuştu.
“İKİ ARKADAŞIMIZ HÂLÂ CEZAEVİNDE”
Türkiye’nin demokratikleşme noktasında önemli ilerlemeler sağlandığını hatırlatan Şahin, 28 Şubat süreciyle ilgili soruşturmanın yürütüldüğünü belirtti. Darbeciler gibi intikam peşinde olunmadığının altını çizen Şahin, “Bu süreçten dolayı cezaevinde yatan iki arkadaşımız var. Onlar af beklemiyor, beraat etmek istiyor. Onlar için olağanüstü mahkemelerin kanun, hukuk tanımaz yargılama süreçlerinin yeniden gözden geçirilmesini istiyoruz” diye konuştu.
