• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Müslüman olduğumuz için kimseden özür dilemek zorunda değiliz!

Yeniakit Publisher
2015-01-08 18:33:00 - 2015-01-08 19:02:24
Müslüman olduğumuz için kimseden özür dilemek zorunda değiliz!

"Cinayet işleyen her katili bize ve dinimize yamamaya kalkmaktan, her türedi terör örgütünü İslamla ilişkilendirmekten vazgeçmediğiniz sürece sizi umursamayacağız. Müslüman olduğumuz için kimseden özür dilemek zorunda değiliz!"

Yazar Saliha Eren, Paris'teki dergi baskını üzerinden Müslümanları yaftalamaya çalışan ırkçıları ve Batı'nın ikiyüzlülüğünü konu edindiği yazısında çarpıcı tespit ve değerlendirmelerde bulundu. İşte Haber Seyret'te yayınlanan o yazı:

Birleşmiş Milletler’in yardımları kestiği bir zamanda, yanı başımdaki Suriye'de, Ürdün ve Lübnan'daki kamplarda kaç çocuk donarak ölmüşken, umurumda bile değil Fransa'da olanlar.

Fransa'da yaşananlar her gün Irak'ta, Suriye'de, Arakan'da, Yemen'de, Doğu Türkistan'da, Filistin'de, Somali'de, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, Afganistan'da, Libya'da tekrar tekrar yaşanırken ve ölenler genellikle Müslümanken kimse çıkıp bizden özür dilemiyor. Biz Müslümanlar neden özür dilemek zorunda olalım? Kimin için? Ve kimden? Cinayet işleyen her katili bize ve dinimize yamamaya kalkmaktan, her türedi terör örgütünü İslam'la ilişkilendirmekten vazgeçmediğiniz sürece sizi umursamayacağız.  

Kendi konforlu hayatları içinde, ülkelerindeki bütün ayak işlerini yapan ve ikinci sınıf vatandaş olarak görülen çoğu Müslüman göçmenlerin durumunu akıllarına bile getirmeyen Fransızların da, ikiyüzlülüklerini her fırsatta bize kanıtlayan Avrupalıların da ne dediklerini kâle almak zorunda değiliz.

‘Özgürlükler ülkesi Fransa'da kardeşlerim örtülü olduğu için, sakallı olduğu için aşağılanırken, bu dinin Peygamberine saygı göstermeleri beklenebilir mi?

Çizdikleri karikatürler de, yalanları da, suçlamaları da umurumuzda değil.  Ne yazdıkları, ne çizdikleri ve ne yaşadıkları ne de öldükleri bizi ilgilendirmiyor. Bizimle alakası olmayan olaylardan ötürü savunma vermemizi istiyorlarsa daha çok beklerler.

İslam’a ve bize olan nefretlerini kusmaları için bahane aramalarına gerek yok. Saçma sapan senaryolara, kendini bilmez faillere, ileri geri konuşan heyecanlı gençlere, türedi örgütlere ne hacet! Kendinizi yormanıza gerek yok, sahi birbirimizi tanımıyor muyuz?

Bir de, Fransa'da olanlardan Yemenli El-Kaideci bir grup sorumlu tutuluyormuş. El-Kaide bu yazının konusu değil ama Yemen meselesini Mazlumder’in bir yemeğinde Yemenli bir muhaliften dinlemiştim. Anlattığına göre Amerika'nın da gizli bir üssünün bulunduğu Yemen'de onların güdümünde olan yönetim ve aşiret liderleri halka öyle aşağılayıcı davranıyorlarmış ki, “Bu halkın doğal tepkisidir El-Kaideci olmak” demişti Yemenli misafir. Bahsedilen, onuru, şerefi, hayatı, namusu, ekmeği ve en önemlisi ülkesi ayaklar altına alınan bir halk..

Yani yemeyiz  El-Kaide masallarınızı.

Siz! Dünyanın kralları olduğunu düşünenler, size söylüyoruz.. Müslüman halkları aşağılamaya, özellikle kendi yöneticileri eliyle aşağılamaya son verin. Onurun kırıldığı yerden merhamet devşiremezsiniz.

Gündüz vakti Paris'te soğukkanlılıkla ellerini kollarını sallayarak insan öldürüyorlarmış..

Ey Batı Medeniyetinin insanı! Gözlerini aç. Efendileriniz dünyanın gözü önünde günlerdir, aylardır,  yıllardır kadın ve çocuk demeden her gün en gelişmiş silahlarıyla insanlığı ve medeniyeti katletmeye devam ediyor. Şimdi az da olsa anlayabiliyor musunuz ülkelerimizde yaşanan katliamları?

Olayın şokunu yaşayan Fransız halkı iyi bilmeli ki, yaşadığı acıyı en iyi biz anlarız. Çünkü her gün mutlaka karşılaşıyoruz dünyanın bir köşesinde. Peki onlar, her gün yanı başlarında karşılaştıkları Senegalli, Cezayirli,  Morokolu mültecileri, yerli olsa bile Mülteci gözüyle ikinci sınıf insan muamelesi yaptıkları bireylerini ne zaman insan gibi görmeye başlayacak?

Ne zaman ifade özgürlüğünün bile sınırları olması gerektiğini,  sınırlar olmadan yaşanan ve dayatılan bir özgürlüğün diğerlerine zulüm olduğunu anlayacaklar?

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23