Erzincan’da konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, HSYK düzenlemesi üzerinden siyaset kurumuna yapılan müdahaleler konusunda uyarılarda bulundu. Olpak, “HSYK hakkındaki kanun tasarısı başta olmak üzere, siyasetin alanına müdahale yaklaşımlarından uzak durulmalıdır” dedi.
KAZANIMLARIMIZI KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK
Türkiye’nin bugüne kadar edindiği kazanımları kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Nail Olpak, “Ülkemizdeki güncel tartışmaların içerisinde, biz, bazen resmin tamamını göremiyoruz. Ancak Brüksel’de gerçekleştirdiğimiz temaslarda da bir kez daha gördüm ki, dünyanın gözü ülkemizin üzerinde. Uzun uğraşlarla inşa ettiğimiz huzur, güven ve istikrar ortamının önemini, Brüksel’den Türkiye’ye baktığımda bir kez daha gördüm” dedi.
KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİNİN ALTINI ÇİZİYORUM
Kuvvetler Ayrılığı prensibinin önemine işaret eden MÜSİAD Başkanı Olpak, “Demokrasi tarihimize baktığımızda, son 11 yılda çok önemli bir kırılmanın yaşandığına, hep birlikte tanık oluyoruz. Sosyo-ekonomik atılımların yanı sıra, siyasal kültürümüzü dönüştürecek çok önemli reformlar ardı sıra hayata geçirilmekte. Ancak bu gelişim ve dönüşüm trendinin sürdürülebilir olması için, çoğulcu ve özgürlükçü bir siyasetin, ayrılmaz bir parçası olan, kuvvetler ayrılığı prensibinin önemine işaret etmek isterim” diye konuştu.
YARGI HEM BAĞIMSIZ HEM TARAFSIZ OLMALI
“Bana ya da bize göre” perspektifinin kısır zemininden uzaklaşılması gerektiğini kaydeden Olpak, şunları kaydetti: “Yolsuzluk soruşturması kapsamında başlatılan ve birbiri ardına farklı alanlarda devam ettirilen sürecin yıpratıcı sarmalından ülkemizi bir an önce çıkarmak zorundayız. Hepimizin üzerinde mutabık olduğu gibi, yargımızın bağımsızlığı en önemli değerlerimizin başında gelmektedir. Ancak ‘bağımsızlığın’ yanında ‘tarafsızlık’ kavramının da önemine işaret etmek isterim. Çünkü ancak ‘bağımsız ve tarafsız’ bir yargı mekanizması ile hedeflediğimiz gelişmişlik düzeyine ulaşabiliriz. HSYK, hakkındaki kanun tasarısı başta olmak üzere, siyasetin alanına müdahale yaklaşımlarından uzak durulmalıdır. Siyasete ve siyasal aktörlere, kendi iç dinamiklerine bağlı işleyecek bir alan bırakmak, hem siyasal meşruiyet ilkesi, hem de siyasal kültürümüzün gelişimi bakımından büyük önem arz etmektedir.