Yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadeleye hız veren Türkiye, terör örgütü PKK/PYD’ye dünyayı dar ederken, Kandil’in siyasi uzantısı DEM; Türkiye’nin bölgedeki varlığından rahatsız. Türkiye’nin sınırında bir teröristana müsaade etmeyeceğini vurgulayan stratejistler, terör örgütleri olduğu sürece, Mehmetçiğin Suriye’den çıkmayacağını belirttiler.
Buğra Kardan İstanbul
Yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadeleye hız veren Türkiye, PYD/PKK’ya dünyayı dar ediyor. Suriye’nin kuzeyini güvenli hâle getirmek için elinden geleni yapan Mehmetçik de terör unsurlarını bir bir imha ediyor. PYD/PKK’nın yok olması Amerika’yı da sıkıntıya sokuyor. Terör örgütünün hüsrana uğradığını gören ABD, çareyi bölgeye 4 ila 6 AN/TWQ-1 Avenger kısa menzilli hava savunma sistemi yollamakta buldu.
Kandil’in piyonu DEM ise dün rezil bir bildirge yayımladı. “Federe Kürdistan” ifadesinin geçtiği, Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin varlığının çıkar ve paylaşım çatışmalarının artmasına yol açtığının savunulduğu Parti Meclisi sonuç bildirgesi infial uyandırdı. Toplumun kahir ekseriyeti, Amerika’ya ve DEM’e “Girişimleriniz nafile, yanı başımızda PYD/PKK devleti inşa etmesine izin vermeyeceğiz” diye seslendi.
Bunlar çok pervasızlar
“Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde PYD/PKK’ya karşı amansız mücadele veriyor. Başarıyla devam eden bu mücadelenin iç ve dış düşmanları korkuya ittiğini görüyoruz. Onun için bu düşmanlar, Türkiye aleyhine alenen çalışmalarda bulunuyor. Müttefik olarak bildiğimiz Amerika, eskiden ülkemize karşı direkt hamlede bulunmuyordu. 1990’larda Çekiç Güç’le PKK’yı koruyup kolluyordu. Bu 2020’lerde terk edildi. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinden PKK/PYD’yi atması ABD’ye kartlarını açık oynamaya yöneltti. Bizi açıktan hedef almaya başladı. Trump’ın Rahip Brunson’ın iadesi için ülkemizi alenen tehdit etmesiyle yeni bir evreye geçilmişti. Türkiye, Esed’le yakınlaşarak ABD’nin yönetiminin projelerini baltalıyor. Doğal olarak misillemeye gidiyor ve PYD/PKK’ya ya tır tır silah ya da savunma sistemi yolluyor. Bu durum, Ankara’ya önemli kararlar aldırabilir. Örneğin Türkiye’yi NATO’dan çıkarmaya, yeni bir ittifaka dahil etmeye vesile olabilir. Mehmetçik’in bölgede bulunması emperyalistlerde ve DEM gibi aparatlarında rahatsızlığa neden oluyor. Bu rahatsızlık artacak gibi görünüyor. Çünkü Mehmetçik, PYD/PKK’nın bölgede konuşlanmasını önleyen yegâne unsur. Esasında orada Türkiye, Rusya’yla devriye atmalı. Ne var ki Rusya’dan bir adım ya da bir tık yok. Orada Türkiye, tek başına olup emperyalistlere korku salıyor. Türkiye, bölgede teröristanın bina edilmesini önlemektedir. Onun için Amerika’dan PYD/PKK’ya silah yağmaktadır. Onun için DEM’den Mehmetçik karşıtı açıklamalar gelmektedir. Muhtemelen bu tehditvari açıklamalara yenileri eklenecektir. Türkiye ise hep devrede olacaktır. Yerli savunma sanayiiyle bölgeyi PYD/PKK unsurlarından ayıklamaya devam edecektir.”
Gerekli tepki verilmeli
Emekli Kıdemli Albay Mustafa Hacımustafaoğlulları da, uyarılarda bulunarak şunları kaydetti: “Türkiye’nin Esed’le irtibata geçme girişimleri, bölgede bulunan aktörleri kaygılandırdı. Bu aktörlerden Amerika, PYD/PKK’ya daha çok silah ve savunma sistemi vermeye koyuldu. Avenger’ler ortada. Amerika, Türkiye’ye rağmen PYD/PKK’ya yardım ediyor. İsrail’in Lübnan ve Yemen’e saldırıları da Amerika’nın planı. Plan da İsrail’in bu saldırılarında PYD/PKK’dan faydalanması. Terör örgütüne Amerika’nın yardım ediyor ama Türkiye de bölgede. Teröristanın bina edilmesine imkân vermeyen Mehmetçik de emperyalistlerin ve siyonistlerin hain emellerini boşa çıkarıyor, çıkaracak. Şu anda Amerika, önemli bir tehdit ama DEM Partiye de dikkat edilmeli. PKK’nın siyasi kanadı olan DEM’in Washington’dan aldığı talimatlarla yapacağı yalan yanlış açıklamalara da gerekli tepki verilmeli.”
Zehir saçan dilleri aynı
Stratejist Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe ise şu yorumlarda bulundu: “Amerika’nın PYD/PKK’ya verdiği hava savunma sistemi bölgenin karışacağını ortaya koyuyor. Burada amaçlardan biri terör örgütünü Türkiye’ye karşı kullanmak. Diğeri de örgütü İsrail’in Lübnan’da başarılı olamaması hâlinde kullanmak. Türkiye, İsrail’in PYD/PKK’dan Lübnan’a karşı yararlanmasını önlemeli. Şu anda DEM’in açıklamaları, tavırları da şaşırtıcı değil. Biden’ın açıklamaları ve tavırlarıyla DEM’inkiler örtüşüyor. Biden, ‘Türkiye’nin Suriye’de varlığı menfaatlerimize aykırı’ dedi. DEM de onun gibi konuşuyor. DEM Marksist ama talimatı PKK vasıtasıyla Amerika’dan alıyor. Bundan ötürü Türkiye, dimdik ayakta olmalı ve Suriye’de konumunu tahkim etmeli.”
