Son günlerde sosyal mecralarda ülkemizi derinden etkileyen olaylar hakkında bilgi kirliliğine sebep olan kimliği doğrulanmamış sosyal medya kullanıcıları itibar suikastları yaparak İslam’a ve devletin organlarına karşı halkı galeyana getiriyorlar.
Sebahattin Ayan İstanbul
Gazetemize konuşan uzmanlar, sosyal mecralarda halkı yanlış yönlendiren, itibar suikastlarına ve yalan habere imza atan kalemşorlara cezai müeyyide uygulansın görüşünde birleşti. İşte o haberlerden birkaçı...
“Almanya, Schengen vizesi olsa bile Türk vatandaşlarına sınır kapılarını kapattı” iddiası.
“Japonya, Türkiye’ye vize zorunluluğu getirdi” iddiası.
Sözcü gazetesinin “Diyanet İşleri Başkanı Kelime-i Şehadet’i eksik okudu” iddiası.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun “85 milyon vatandaşımızın verilerinin çalındığı ve BTK’nın Google’dan verilerin çalınmasıyla ilgili yardım istediği” iddiası.
Konuyla ilgili gazetemize konuşa Gazeteci Adem Alemdar, şunları dile getirdi: “Dezenformasyon yasası ile ilgili ortalığı ayağa kaldırdılar. Yasa çıktı ama hâlâ aynı şeyler devam ediyor. Bir an önce bu yalan furyasına dur denilmesi gerekiyor. Geçtiğimiz yıllarda sosyal medya hesapları e-devlet ile açılsın kişilerin kim olduğu açık açık görünsün fikri gündeme geldi. Bence doğru bir fikir. Yeni kanunların çıkarılması gerekiyor. Türkiye medya özgürlüğü alanında ikincisi olmayan birincisi olan bir ülke. Her türlü yalan iftira bir sürü dezenformasyon yapılıyor. Karşılığında bu ahlaksızlığı yapanlar ne ceza alıyorlar ne de bir cürümle karşılaşıyorlar.”
