Medya patronlarına suç duyurusu

EROL METİN/ANKARA
28 Şubat darbe sürecine ilişkin, 103 sanık hakkında “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak” suçundan açılan davanın 10. duruşması dün tamamlandı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, eski kuvvet komutanları emekli Orgeneraller Ahmet Çörekçi, Hikmet Köksal, Erdal Ceylanoğlu, Ergin Celasin, Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Org. Çevik Bir, emekli generaller Hakkı Kılınç, Abdullah Kılıçarslan ve eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün de aralarında bulunduğu tutuklu ve tutuksuz sanıklarla avukatları katıldı. Bir numaralı sanık eski Genelkurmay Başkanı emekli Org. İ. Hakkı Karadayı ile ‘derin devletin kara kutusu’ emekli Org. Teoman Koman, sağlık sorunları gerekçesiyle yine duruşmaya katılmadı. Yargılamanın başladığı günden beri ciddiyetsiz tavırlarıyla gündemden düşmeyen 28 Şubat’ın Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ve emekli Korgeneral Yıldırım Türker de sağlık sorunları gerekçesiyle dünkü duruşmada hazır bulunmadı. Darbe mağdurlarından sadece İlhami Tan’ın katıldığı duruşmayı, müşteki avukatlarından Yılmaz Bölükbaşı ve Emrullah Baytar takip etti.
 ORG. BİR YİNE YANAK OKŞADI!
Duruşma öncesi yine neşeli tavırlarıyla dikkat çeken kilit sanıklardan emekli Org. Çevik Bir, bazı sanık ve sanık avukatlarıyla sohbet etti. Bir, kendisine yaklaşan ve 28 Şubat sürecinde emrinde çalışan tutuksuz sanıklardan birinin yanağını okşadı. Sanık ve sanık avukatları ile yakınlarının salondaki konuşmaları salonda gürültüye sebep olunca üye hakimden uyarı geldi. Yoklamayı yapan üye hakim, sanık ve yakınlarından yerlerine oturmalarını isteyerek, “Yerimizi alıyoruz. Yoklama yapacağız. Sessiz olun lütfen” dedi. Müşteki avukatlarından Yılmaz Bölükbaşı, iddianamede ‘mağdur’ olarak ismi yer almayan Saadet Partisi GİK üyesi Musa Okçu adına katılma talebi içerir dilekçeyi mahkemeye sundu. Sanık emekli Albay Cengiz Koşal’ın avukatı da mazeret dilekçesi verdi.
‘FİŞÇİ’ KILIÇDAROĞLU’NDAN
BAŞÖRTÜLÜ KIYIMI
Duruşmada, bin 300 sayfalık iddianamenin TRT spikerleri tarafından okunmasına devam edildi. TRT spikerlerinin okuduğu 28 Şubat iddianamesinin 747-748 sayfalarında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, SSK Genel Müdürü olduğu dönemde başörtülü personeli fişletip mağdur ettiği iddiası yer aldı. Kılıçdaroğlu’ndan şikayetçi olan müşteki Filiz Polat, iddianamedeki ifadesinde, “1997 ile 2000 yılları arasında SSK Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak Elazığ SSK Hastanesi’nde hemşire olarak çalıştığını, o dönem başörtülü olması bahanesiyle haksız itham ve mağduriyetler yaşadığını, kendisine disiplin cezaları verildiğini, 1999 yılında çıkan sicil affı dolayısıyla cezasının kalktığını, ancak olanlar nedeniyle eşinin kendisini boşadığını, oğlu ile yapayalnız maddi ve manevi birçok sorun yaşamak zorunda kaldığını, kendisine verilen cezalarda o zaman SSK Genel Müdürü olan Kemal Kılıçdaroğlu ve Personel Daire Başkanı Ali Şan Sağlam’ın imzaları bulunduğunu, mağdur olmasından dolayı 28 Şubat sürecini gerçekleştiren kişilerden ve kendisine disiplin cezası veren Nermin Şimşek, Ali Aslan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Ali Şan Sağlam ile diğer idarecilerden şikâyetçi olduğunu” belirtti.
DOĞAN VE KOÇ HESAP VERECEK
Ara kararlarını açıklayan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 28 Şubat’ta görevinden atılan mağdur öğretmen Rukiye Duygu’nun dilekçesinin şikayet mahiyetinde olduğu, şikayet ettiği dönemin Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, okul müdürü ve müfettişler aleyhinde dosyada dava açılmamış olduğundan, dilekçe ve eklerinin gereğinin yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verdi.
Müşteki Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat’ın, Doğan Grubu’nun patronu Aydın Doğan, Koç Holding yetkilileri ve bazı medya mensuplarının 28 Şubat darbe sürecinde rol aldıkları gerekçesiyle yargılanmaları gerektiğine ilişkin dilekçesi de aynı şekilde suç duyurusu niteliğinde görüldü. Polat’ın dilekçesi Başsavcılığa gönderilecek.
MGK TUTANAKLARI İSTENDİ
Mahkeme heyeti ayrıca, 28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantı tutanakları ve kararlarının veya onaylı suretlerinin CMK 125. madde gereğince incelenip iade edilmek üzere istenmesine karar verdi. Mahkeme, 10 Eylül 2013 tarihli Akit gazetesinin “Tiyatro gibi duruşma” başlıklı manşeti ile 11. sayfasındaki devamı olan haber ve 11 Eylül tarihli Star gazetesindeki “Devren dönerse yargılaması” başlıklı haber ile 11 Eylül tarihli Zaman gazetesinin “28 Şubat sanıklarının gayri ciddi tavırları HSYK’ya taşınıyor” başlıklı haberinin, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu oluşturup oluşturmadığı hususunda gereğinin takdiri için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulundu. Duruşma, 16 Eylül Pazartesi saat 10.00’a ertelendi.
EROL METİN/ANKARA
28 Şubat darbe sürecine ilişkin, 103 sanık hakkında “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak” suçundan açılan davanın 10. duruşması dün tamamlandı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, eski kuvvet komutanları emekli Orgeneraller Ahmet Çörekçi, Hikmet Köksal, Erdal Ceylanoğlu, Ergin Celasin, Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Org. Çevik Bir, emekli generaller Hakkı Kılınç, Abdullah Kılıçarslan ve eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün de aralarında bulunduğu tutuklu ve tutuksuz sanıklarla avukatları katıldı. Bir numaralı sanık eski Genelkurmay Başkanı emekli Org. İ. Hakkı Karadayı ile ‘derin devletin kara kutusu’ emekli Org. Teoman Koman, sağlık sorunları gerekçesiyle yine duruşmaya katılmadı. Yargılamanın başladığı günden beri ciddiyetsiz tavırlarıyla gündemden düşmeyen 28 Şubat’ın Genelkurmay Harekat Başkanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ve emekli Korgeneral Yıldırım Türker de sağlık sorunları gerekçesiyle dünkü duruşmada hazır bulunmadı. Darbe mağdurlarından sadece İlhami Tan’ın katıldığı duruşmayı, müşteki avukatlarından Yılmaz Bölükbaşı ve Emrullah Baytar takip etti.
 ORG. BİR YİNE YANAK OKŞADI!
Duruşma öncesi yine neşeli tavırlarıyla dikkat çeken kilit sanıklardan emekli Org. Çevik Bir, bazı sanık ve sanık avukatlarıyla sohbet etti. Bir, kendisine yaklaşan ve 28 Şubat sürecinde emrinde çalışan tutuksuz sanıklardan birinin yanağını okşadı. Sanık ve sanık avukatları ile yakınlarının salondaki konuşmaları salonda gürültüye sebep olunca üye hakimden uyarı geldi. Yoklamayı yapan üye hakim, sanık ve yakınlarından yerlerine oturmalarını isteyerek, “Yerimizi alıyoruz. Yoklama yapacağız. Sessiz olun lütfen” dedi. Müşteki avukatlarından Yılmaz Bölükbaşı, iddianamede ‘mağdur’ olarak ismi yer almayan Saadet Partisi GİK üyesi Musa Okçu adına katılma talebi içerir dilekçeyi mahkemeye sundu. Sanık emekli Albay Cengiz Koşal’ın avukatı da mazeret dilekçesi verdi.
‘FİŞÇİ’ KILIÇDAROĞLU’NDAN
BAŞÖRTÜLÜ KIYIMI
Duruşmada, bin 300 sayfalık iddianamenin TRT spikerleri tarafından okunmasına devam edildi. TRT spikerlerinin okuduğu 28 Şubat iddianamesinin 747-748 sayfalarında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, SSK Genel Müdürü olduğu dönemde başörtülü personeli fişletip mağdur ettiği iddiası yer aldı. Kılıçdaroğlu’ndan şikayetçi olan müşteki Filiz Polat, iddianamedeki ifadesinde, “1997 ile 2000 yılları arasında SSK Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak Elazığ SSK Hastanesi’nde hemşire olarak çalıştığını, o dönem başörtülü olması bahanesiyle haksız itham ve mağduriyetler yaşadığını, kendisine disiplin cezaları verildiğini, 1999 yılında çıkan sicil affı dolayısıyla cezasının kalktığını, ancak olanlar nedeniyle eşinin kendisini boşadığını, oğlu ile yapayalnız maddi ve manevi birçok sorun yaşamak zorunda kaldığını, kendisine verilen cezalarda o zaman SSK Genel Müdürü olan Kemal Kılıçdaroğlu ve Personel Daire Başkanı Ali Şan Sağlam’ın imzaları bulunduğunu, mağdur olmasından dolayı 28 Şubat sürecini gerçekleştiren kişilerden ve kendisine disiplin cezası veren Nermin Şimşek, Ali Aslan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Ali Şan Sağlam ile diğer idarecilerden şikâyetçi olduğunu” belirtti.
DOĞAN VE KOÇ HESAP VERECEK
Ara kararlarını açıklayan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 28 Şubat’ta görevinden atılan mağdur öğretmen Rukiye Duygu’nun dilekçesinin şikayet mahiyetinde olduğu, şikayet ettiği dönemin Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, okul müdürü ve müfettişler aleyhinde dosyada dava açılmamış olduğundan, dilekçe ve eklerinin gereğinin yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine karar verdi.
Müşteki Avni Öztürk’ün avukatı Mustafa Polat’ın, Doğan Grubu’nun patronu Aydın Doğan, Koç Holding yetkilileri ve bazı medya mensuplarının 28 Şubat darbe sürecinde rol aldıkları gerekçesiyle yargılanmaları gerektiğine ilişkin dilekçesi de aynı şekilde suç duyurusu niteliğinde görüldü. Polat’ın dilekçesi Başsavcılığa gönderilecek.
MGK TUTANAKLARI İSTENDİ
Mahkeme heyeti ayrıca, 28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantı tutanakları ve kararlarının veya onaylı suretlerinin CMK 125. madde gereğince incelenip iade edilmek üzere istenmesine karar verdi. Mahkeme, 10 Eylül 2013 tarihli Akit gazetesinin “Tiyatro gibi duruşma” başlıklı manşeti ile 11. sayfasındaki devamı olan haber ve 11 Eylül tarihli Star gazetesindeki “Devren dönerse yargılaması” başlıklı haber ile 11 Eylül tarihli Zaman gazetesinin “28 Şubat sanıklarının gayri ciddi tavırları HSYK’ya taşınıyor” başlıklı haberinin, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu oluşturup oluşturmadığı hususunda gereğinin takdiri için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulundu. Duruşma, 16 Eylül Pazartesi saat 10.00’a ertelendi.
SİNAN KAYA / ANKARA
Akit’e konuşan merhum Erbakan’ın avukatı Yaşar Gürkan, Başbakan’ın dile getirdiği 5’li çetenin yanı sıra daha birçok kişi, kurum ve kuruluşun yetkililerinin de yargılanması gerektiğini belirterek “Basın kuruluşları, faiz lobisinin patronları, yargı mensupları ve darbe destekçisi öğretim üyeleri de sanık sandalyesine oturmalı” dedi.   28 Şubat brifinglerinde Cumhuriyet Başsavcısı olan Vural Savaş başta olmak üzere birçok hâkim ve savcının en ön sırada yer aldığını dile getiren Av. Gürkan, “28 Şubat brifingi yapıldığı zaman dönemin birçok hakim ve savcısı o gün görevlerini yapmadılar. Görevleri olmadığı halde siyasi emeller peşinde koştular. Dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan, her ne kadar brifinge katılmayın bildirisi verse de hakim ve savcıların çoğu o gün gerçek görevlerini bırakıp siyasi ideolojilerinin peşinde koşup, brifingi en ön sırada takip edip saatlerce ayakta alkışladılar” diye konuştu.
28 Şubat darbesinin en önemli aktörleri olan başta dönemin kartel medyası, faiz lobisinin patronları, bazı sendikalar ve darbeye destek veren öğretim üyelerinin de en kısa zamanda yargı önünde hesap vermesi gerektiğini vurgulayan Av. Gürkan, şöyle konuştu: “28 Şubat darbesini en çok tahrik eden dönemin basınıdır. Basın, Erbakan’ı devirmek ve halkı galeyana getirmek için birçok haberi manipüle ederek yayınladı. Başbakan’ın ‘5’li çete neden yargılanmıyor?’ çağrısını yerinde buluyorum. Başbakan’ın yargıya yaptığı bu çağrıları ‘yargı baskı altındadır’ şeklinde niteleyenlere de anlam veremiyorum. Başbakan sadece görevini yapmayan kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya çağırıyor.”