• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Mavi Marmara’nın izi Gazze’de silinmez

Yeniakit Publisher
2021-06-07 11:17:00 -
Mavi Marmara’nın izi Gazze’de silinmez

Gazze’de uzun yıllar İHH sorumlusu olarak görev yapan Mehmet Kaya Mavi Marmara katliamına ilişkin gazetemize yaptığı açıklamada, “Şunu gördüm ki; orada, çocuktan büyüğe Gazze limanını ziyaret edip dua etmeyen, şükran duymayan kimse yoktur. Mavi Marmara’dan sonra her toplantıda, namazda şehitlerimiz anıldı ve dualar edildi. Mavi Marmara’nın izi Gazze’de silinmez” ifadelerini kullandı.

Gazze uzun yıllardan beri acımasız bir ambargoyla karşı karşıya. Elektrik sınırlı veriliyor tıbbi malzeme yeterli olmadığı için insanlar ölüme mahkûm ediliyor. Gazze’de uzun yıllar İHH sorumlusu olarak görev yapan Mehmet Kaya ile ekranların gösterdiğinin dışında Gazze’deki sosyal hayatı, eğitime ve kültüre bakışlarını, direniş öncülerini, Türklere bakışlarını ve Gazze halkının meselelerini konuştuk.

Gazze’nin temel sorunları nelerdir?

- Gazze’nin birincil sorunu, özgürlüktür. Gazze’yi müstakil olarak değil tüm Filistinle beraber addetmeliyiz. Aksi halde Filistin’in bir anlamı kalmaz. Ama dünya da Gazze’nin yerinin başka olduğunu biliyoruz. Yahudi askerleri, Filistin’deki her yere girebilirken sadece Gazze’ye girememekte ve füzeler yağdırmaktadır. Diğer sorun ise elektrik. Gazze’ye elektrik ya 3 ya 8 saat gelir. 8 saatlik elektrik gelince insanlar 24 saatlik elektrik gelmiş gibi sevinirler. Üçüncüsü, su problemidir. Gazze’nin su ihtiyacı kuyulardan görülmektedir. Zaman içinde açılan kuyular tuzlanır. Bu yüzden çoğunlukla evlerinde tuzlu su kullanmak durumunda kalmaktadır. Diğer sorun ise hastaların tedavi edilmesinin çok zor olması. Çünkü Gazze’de tıbbi gelişmeler takip edilemiyor, tıbbi malzemeler ulaştırılamıyor, ilaç bulunamıyor. Mesela böbrek hastaları haftada 4 kere böbrek diyalizine girmesi gerekirken haftada bir kez girebiliyor. Bunlara rağmen yine de şükrederek yaşamaya çalışıyorlar.

Türkiye İsrail’e karşı ambargo uygulamalı

Devlet olarak Türkiye daha fazla ne yapabilir?

- Bugün artık hamaset konuşmaları yerine filli uygulamalar gerçekleşmelidir. Mesela en azından Türkiye İsrail’e karşı 1 gün dahi olsa da bir ticari yaptırım, abluka veya ambargo uygulayabilirdi. Ama Türkiye diğer ülkeler gibi beynelmilel arenada sadece çok sert konuşmalar yaptı. Yahudiler bundan pek fazla etkilenmezler. Onları acıtan şey sadece ya ekonomik ya da onların bulunduğu yapıya karşı gerçekleştirilen eylemlerdir. Bundan dolayı Türkiye’nin bu konuda daha aktif olması lazım. Bugün Yahudiler Türkiye’ye vizesiz giriyorlar. Genelde bu uluslararası konularda mütekabiliyet esastır. Ama Türkler, işgal edilmiş Filistin topraklarına girmek için zor vize alıyor, üstelik girerken de birçok alçaklık yapıyorlar, Türk vatandaşlarını alıkoyuyorlar. Buna hâlâ anlam verebilmiş değilim.

Filistin hükümetiyle halkı ayrı değerlendirmek gerekiyor değil mi?

- Filistin hükümetinin bazen Türkiye hakkında yersiz açıklamaları oluyor. Filistin otoritesi, Mahmud Abbas’ın, Avrupa’nın oyuncağıdır. Bu kişilerin pek ciddiye alınmaması gerektiği kanaatindeyim. Mahmud Abbas’ın Türkiye’ye bakışı çok farklıdır. Ben, Pakistan’da da kaldım. Pakistanlılar ve Filistinliler, Türk halkına kardeş nazarıyla bakmaktadır.

Gazze’nin siyasi anlamda önderleri kimler?

- Bu siyasi mücadeleyi temsil eden (Allah rahmet eylesin) Şeyh Ahmet Yasin ve Fethi Şikaki’dir. Bunlar ilk dönem temsilcileridir. Ardından diğerleri geldi. Şu an daki siyasi liderleri Hamas’ın belli bir kurulu tarafından yönetilmektedir. Siyasi liderleri, İsmail Heniye’dir. Yurtdışındaki siyasi lideri Halid Meşal’dir. Bu anlamda bunların liderlikleri dönüşümlü paylaşılmaktadır. Takriben 11 tane askeri ve siyasi grup var. Bu tarafların yekdiğeriyle iletişimi en azından kendi içinde kavga yapmayan, ötelemeyen bir yapı kuruldu. Bu son zamanlarda sağlandı. Önceden bunlarla alakalı sorunlar çektiler.

Rantisi ve Seyh Ahmet Yasin Gazze’deki bütün gruplar tarafından benimseniyor seviliyor değil mi?

- Filistin’deki bütün grupların bu ikiliye karşı ayrımsız bir sevgisi vardır. Çünkü Şeyh Ahmet Yasin hareket etmeyen vücuduyla, çıkmayan sesiyle orada büyük bir ateşin fitilini yaktı. Yasir Arafat, Ahmet Yasin’i hapishaneden çıkarmak için çok uğraşmıştır. Her Gazze’ye geldiğinde Yasin’i ziyaret ederdi. Ahmet Yasin, halktan birisiydi. İmkânı olmasına rağmen köşklerde değil bir gecekondu da kalırdı. Onun kaldığı evi de görme imkânım oldu. Kendisine misafirlerini karşılamaları için daha güzel bir ev yapma teklifini geri çevirmiştir. Cevabı da “Ben bu halkın içinden çıkmam. Eğer ben halkın içinden çıkarsam, halk onları bıraktığımı düşünür. Onlar da beni terk ederler. Yani inandığımız davayı terk eder.” Ahmet Yasin’e herkes tarafından sevilir.

Son Gazze direnişinin diğerlerinden farkı neydi?

- Ben, oradayken üç büyük savaş yaşadım. İsrailliler, Gazze’de çok büyük yıkımlar yaptılar. Özellikle 2014’deki -takriben- 50 gün süren savaşta çok büyük yıkımlar oldu, çok zorluklar çekildi. Hepsini bilfiil yaşadık. Filistin’in diğer yerlerindeki Müslümanlar topyekûn mücadele ediyorlardı ama bu son savaştaki olan mücadeleyi Filistin halkı -1967 savaşından sonra intifadaların dışında göstermemişti. Son savaştaki direnişin birinci özelliği, işgal topraklarında yaşayan Yahudi teröristlerin her noktası vuruldu. Hayfa’ya kadar vurulmayan nokta kalmadı. Yahudilerin hayatta iki önemli değeri vardır: Hayatta kalmak ve ekonomik durumlarıdır. Eğer bunların ikisini ellerinden alırsanız Yahudilerin yaşayacak hiçbir amaçları kalmaz. Yahudi teröristler gerçekten çok korkaktır. Hiçbir zaman Gazze’ye karşı kara harekâtı yapamadılar.

Kara harekatından neden çekiniyorlar?

- 2014 yılında İsrail kara harekâtı yapmaya kalktığında 20 zayiat vermiş ve hemen geri çekilmişlerdir. Belki Gazze’nin her tarafını vurabilirler ama Gazze’de Müslüman mücahid kaldığı sürece oraya giremezler. Aslında bu son savaş kardeşlerimiz tarafından bir direniş değil işgalin sona erişinin başlangıcıdır. Bu savaş gerçekten farklıydı. 50 gün süren savaştan daha fazla hasar verdi, İsrail. Ama kendilerinin vurulduğunu gördüklerinde teslim oldular.

Mavi Marmara hakkında duygu düşünceleri nelerdir Gazzelilerin?

- Mavi Marmara, mevzubahis olduğunda her şeyin durduğu, o tarihten sonra odağın Mavi Marmara’ya döndüğünü bizzat orada gördüm ve yaşadım. Mavi Marmara, limana yanaşmadan önce orada bir platform oluşturmuştuk. Daha sonra bu platformu taziye alanı olarak, insanlara açtık. Şunu gördüm ki; orada, çocuktan büyüğe Gazze limanını ziyaret edip dua etmeyen, şükran duymayan kimse yoktur. Ve orada mütedeyyin olsun veya olmasın, solcusu, kavmiyetçisi herkes tek yumruk olmuştu. Şu ifade kullanıldı, o dönem: “Artık Filistin’de Mavi Marmara öncesi ve sonrası var.” Ve ardından şunlar ifade edildi: “Belki Mavi Marmara’daki yardım malzemeleri Gazze’ye bir gün ancak yetecekti. Ama oradaki şehitlerin kanları Gazze limanına ulaşıp, orada mukim şehit kanlarıyla birleşince Gazze’ye yıllarca yetecek bir güç verdi. Ve tekrar bir ümmet bilinci dirildi.” Mavi Marmara’dan sonra her toplantıda, namazda o şehitler de anıldı ve dualar edildi. Mavi Marmara’nın izi Gazze’de silinmez.

“Gazze’de her yıl 10 binin üzerinde hafız yetişiyor"

Gazze’yi özlüyor musunuz?

- Hayatım boyunca en verimli dönemim, en özgürce konuştuğum, namazlarımda en çok haz duyduğum yer Gazze’dir. Çok şükür ki 9 yıl orada kaldık. Bütün ebeveynler yürüyebilen çocuklarıyla beraber sabah namazına camiye geliyorlar. Sabah namazında camiye gittiğinizde caminin yarıdan fazlası genç ve çocuk doludur. İkincisi, Filistinliler Arap dünyası içerisinde öğrenim ve kültür seviyesi olarak en yüksek olan bölge. Gazze’de, ailelerde okumayan kolay kolay hiç kimse yoktur - okumak istemeyenler hariçtir-. Ama çoğunluğu bütün zorluklara rağmen okumak için çırpınıyor. Gazze’de her yıl 10 binin üzerinde hafız yetişiyor. Gezdiğim ülkelerde çok nadir karşılaştığım bir şey ki Gazze’deki mescidler/ camiler vazifelerini tam manasıyla yerine getiriyor. Sadece namaz kılma yeri değil, Müslümanların, askerlerin toplanma yeri, Müslümanların birbirleriyle hal oldukları yer, eğitim merkezi, çocukların oyun merkezi. Evlilikleri buralarda yapılıyor.
Yeni Akit Gazetesi

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Mücahid

Bosna-Hersek' teki izler, Sarayova'daki şahsi hesaplar uğruna yok edilmemeliydi. Unutulmaz gönül kırıcıydı.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23