"Levent Kırca'ya namazı anlattım" diyen Seksenler oyuncusu açıkladı: Elde iki tane tılsım var
Seksenler dizisinde Bekçi Bekir karakteriyle rol alan sevilen oyuncu Hacı Ali Konuk, "Ben, sanat dünyasına girdiğim andan itibaren, özellikle Levent Kırca Ağabey'e namazın güzelliklerini anlattım mesela. Muhabbeti, sohbeti anlattım. Ona dedim ki, "bu hayatta hasaretler var ve kârlar vardır." Ben bu kârları anlattım. Yani dünyanın fani olduğunu anlattım." dedi.
Geçtiğimiz haftalarda 24 TV'nin Arafta Sorular programına katılan Seksenler dizisinin Bekçi Bekir'i Oyuncu Hacı Ali Konuk, Esra Elönü'nün, "Dünya görüşünü, her platformda özgürce dile getirebiliyorsun, kendini ifade ediyorsun, inandığını söyleyebiliyorsun. Bunun bedelini ödedin mi hiç?" sorusuna şöyle cevap verdi:
Bana kimse bedel ödetemez. Çünkü Kadir-i Zülcelal var, ben O'na inanmışım. Hakim-i Mutlak var ben O'na inanmışım. O'ndan başka hiç kimsem yok ki benim. Kim bana bir şey ödetecek, böyle bir şey mümkün mü? Ben bunu 'kardeşim bana hiç kimse bir şey söyleyemez' demek için söylemiyorum. Ben yaratıcıma o kadar iniyor ve o kadar güveniyorum ki, hiç kimse beni şu tarafa bu tarafa atamaz. Hüküm O'nun elinde çünkü. Sen istediğin kadar kendini parçala, kendini yıprat... Ben gönülden inanmışım, ben doğarken Allah'a inanmışım, öyle bir ailenin içinden gelmişim. Bana ne etki edebilir, hangi rüzgar beni devirebilir, hangi deniz beni dalgalarıyla alıp yutabilir? Ben varlığa, mevcudata inanmışım, yaratılmışlığa inanmışım. İnançlıyım, Allah'ımı seviyorum kardeşim, yaratıcımı seviyorum. Ben O'nunla içiçeyim.
Levent Kırca'ya namazın güzelliklerini anlattım
Esra Elönü: Ama var... Bu anlamda kendi değerlerini dile getirdiği için, bir takım bedel ödettirilmiş oyuncular da var?
Hacı Ali Konuk: "Toplum hayatında sosyal ilişkiler çok önemlidir. Siz çizginizden eğrilirseniz, o zaman bedel ödetirler adama. Ben hiç çizgimden eğilmedim. Ben, sanat dünyasına girdiğim andan itibaren, özellikle Levent Kırca Ağabey'e namazın güzelliklerini anlattım mesela. Muhabbeti, sohbeti anlattım. Ona dedim ki, "bu hayatta hasaretler var ve kârlar vardır." Ben bu kârları anlattım. Yani dünyanın fani olduğunu anlattım. "Elde iki tane tılsım var. Biri Hakk'a iman diğeri ahirete iman. Ölüm bu iki tılsım ile insanı zindan-ı dünyadan huzur-u Rahman'a götüren musahhar bir at suretini alır. Hani insan doğarken herkes güler, sen ağlarsın ya, öyle bir hayat yaşa ki, öldüğünde herkes ağlarken sen bayram et." Bunları anlattım Leven Kırca'ya.
"Fakirler değil zenginler ahirete yatırım yapar"
Esra Elönü: Geçen Twitter'da bir şey gördüm. Eski sürüm ekran kartlarından birisi, 'Fakirler ahirete yatırım yapar' dedi.
Hacı Ali Konuk: Hayır, zenginler yapar. Neden biliyor musunuz? Eğer bizim ticari zekamız biraz fazla olsa, bire bin veriyorlar. Bire bin veren başka bir şey var mı?
