Ankara Üniversitesi araştırmacıları, kurşun döktürme işleminin yapıldığı esnada vücutta ağır metal olan antimonun görüldüğünü ortaya çıkardı.
Geçmişi Şamanizm geleneklerine dayanan kurşun döktürmek, genellikle kişilerin hastalıklarını iyileştirmek amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Uygulanan kişilere bilimsellikten öte psikolojik olarak etki ettiği bilinen kurşun döktürmenin vücuda çok ağır hasarlar verebildiği ortaya çıktı.
Webtekno'da yer alan habere göre, Ankara Üniversitesi araştırmacılarından Doç. Dr. Zeliha Kayaaltı’nın ekibiyle birlikte yaptığı araştırma sonucunda, kurşun döktürme işleminin yapıldığı esnada vücutta ağır metal olan antimonun görüldüğü ortaya çıktı. Bu metal, DNA’ya ağır hasar veriyor.
1 ila 50 yıl boyunca kurşun döktüren kadınlar üzerinde bir inceleme yapan Doç. Dr. Zeliha Kayaaltı, bu kişilerin kanında en yüksek 6 olması gereken antimon değerinin 15 seviyesinde ölçüldüğünü ortaya çıkardı. Kurşun dökme esnasında ortaya çıkan buharın insanların sağlığını ciddi boyutlarda tehdit ettiğini belirten Kayaaltı, "Kurşun döken kişilerde yalnızca kurşun zehirlenmesinin değil, antimon zehirlenmesinin de göz önünde bulundurulması gerekiyor" dedi.
Kimyasal alaşımlarda, cephanelik yapımında, akü ve seramik gibi renklendirmelerde kullanılan antimonun, kurşun dökme işlemi sırasında kurşunun kolayca şekil almasını sağladığı belirtiliyor. Bu işlemin genelde kapalı alanda yapılmasından dolayı kişinin çıkan dumana yoğun olarak maruz kaldığını söyleyen Kayaaltı, mağdurun çevresinde bulunan kişilerin de bu dumandan etkilendiğini belirtti.
Kurşun dökme geleneğinin Şamanizm’e dayandığını ve o zamandan beri insanlar üzerinde psikolojik olarak bir etkisinin bulunduğunu söyleyen Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskali ise şunları söyledi: "Kurşun, geleceği okumak amacıyla olabildiği gibi kişideki hastalığın ne olduğunu anlama ve bu hastalığı iyileştirme maksadıyla da dökülebiliyor" dedi. Bu geleneğin izlerine tüm dünyada rastlanabildiğini kaydeden Naskali, "Kurşun dökme Finlandiya'da bir yılbaşı geleneğidir. Finliler, kurşunun aldığı şekillere bakarak yeni yılın nasıl geçeceğini anlamaya çalışırlar."
2014 yılında yapılan bir araştırmaya katılan kişilerin %11.7’si kurşun döktürme işlemini doğru buluyorken %78.3’ü ise tersi yönde görüş bildirdi.
