• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Korkmaz’san, İsmailağa’nın Ali’lerini de yaz!

Yeniakit Publisher
2014-02-06 15:44:44 - 2014-02-06 15:48:54
Korkmaz’san, İsmailağa’nın Ali’lerini de yaz!

Ali İsmail Korkmaz’ın ölümünü ve yakınlarının (haklı şekilde) adalet beklentisini köşesine taşıyan Melih Altınok, 17 Mayıs 1998’de İsmailağa Camii’nde şehid edilen Hızır Ali Hoca ile 3 Eylül 2006’da şehid edilen Bayram Ali Hoca’nın ölümünü niye hiç kaleme almaz? 16 yıldır faili meçhul olan cinayetin üstüne “adalet” için niye gitmez? Milliyetçi-muhafazakar Türkiye gazetesinde kalem oynatan arkadaş, korkma! Ali İsmail gibi, İsmailağa Camii’nin Ali’lerini de yaz. Yaz ki, biz de bilelim; adalet mi arıyorsun, yoksa hamaset mi yapıyorsun?

İşte o yazı:

(...) Ali İsmail Korkmaz’ın davası görülüyor. (...) İsmail ve yitirdiğimiz diğer gençler için ilk sorumluluğumuz “adalet” talebidir.

Çünkü tıpkı Hrant gibi, İsmail’in katledilişi de her kesimden Türkiyelinin adalet algısında onanmaz bir yara açtı.
Çünkü Gezicisinden Gezi karşıtına, politiğinden “futbolcusuna” kadar asgari insani vasıflarını unutmamış her birey için, karanlık ara sokaklarda 19 yaşındaki gençlerin dövülerek öldürüldüğü Türkiye bir kâbus.

Çünkü bu vahşet, kurbanın ya da katilin politik kimliğinden çok öte “bir arada yaşama irademize” vurulmuş ağır bir darbe.

Davada aralarında polislerin de olduğu sanıklar hakkında ağır hapis cezalarının istenmesi ise tek başına tatmin edici bir gelişme değil. Herkes dönüşüm sürecinin ruhuna uygun olarak, Başbakan Erdoğan’dan bu davadan adalet çıkacağına ve sürecin takipçisi olacaklarına dair bir garanti bekliyor. Hrant Dink davasının ilk evrelerinde Erdoğan’ın yaptığı “Ankara’nın dehlizlerinde kaybolmayacak” şeklinde bir açıklama. Kulaklar, en başta da duruşma salonundaki o acılı anneninkiler, “süren yargılamalar” girizgâhlı beyanatları duymuyor bile.

Bu sorumluluk aynı zamanda, Çözüm Süreci gibi büyük bir toplumsal barış projesini yürüten ve yeniden yargılama hamleleriyle bu iradeyi daha geniş toplumsal kesimlere yaymaya çalışan hükümet için bir zorunluluk da.

Çünkü İsmail’in akıbeti, başta, Suriye gündemi ve gezi olaylarıyla hassasiyetleri kaşınan Alevi vatandaşlarımız olmak üzere, inanç bazında kendisini “öteki” hisseden vatandaşların, Yeni Türkiye’ye dair ortak gelecek tahayyülünde kocaman bir soru işareti. (...)

Melih Altınok/TÜRKİYE
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23