Paralelci polis şeflerinin Mirzabeyoğlu’na yönelik infaz emri verdiğini ifşa eden Okan İşgör’ün ifadesini inceleyen savcısı Rasim Işıkaltın’ın birkaç saniyelik incelemenin ardından jet bir kararla “iddialar soyut” diyerek takipsizlik kararı verdiği ortaya çıktı.
Refah Partisi’ni bitirme operasyonu olarak adlandırılan “İBB davası”nın savcısından skandal takipsizlik. Paralelci polis şeflerinin İslami kesimi çatışma ortamına sürüklemek için mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’na yönelik infaz emri verdiğini söyleyen Okan İşgör’ün ifadesini inceleyen Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Rasim Işıkaltın’ın, “iddialar soyut” diyerek takipsizlik verdiği ortaya çıktı.
DOSYA İSTANBUL’A GELDİ
Post modern darbe döneminde Jandarma İstihbaratı adına Metris Cezaevine sızdırılan Ergenekon sanığı Okan İşgör, 17 Aralık darbe planı sonrası deşifre olan paralel yapılanmanın emniyet ayağının Salih Mirzabeyoğlu’na suikast yapılması için kendisiyle irtibat kurduğunu söylemişti. Antalya ve Ankara’da ifade veren İşgör, görevden alınan eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’le irtibatlı A.Ç. ile ilgili “Salih Mirzabeyoğlu’nun örgüt lideri olduğunu, öldürülmesi halinde örgütün çökeceğini, dolayısıyla Salih Mirzabeyoğlu’nu öldürülmesini teklif etti. Emniyetçiler Salih Mirzabeyoğlu’nu 126 kod olarak isimlendiriyordu.” şeklinde ifade vermişti. İşgör’ün ifadesini inceleyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı görevsizlik gerekçesiyle dosyayı İstanbul’a gönderdi.
BİRKAÇ SANİYEDE KARAR VERDİ
Memur Suçları Soruşturması Bürosuna gönderilen dosyayla ilgili skandal bir karara imza atıldı. Büro savcılarından Rasim Işıkaltın’ın dosyayla ilgili takipsizlik kararı verdiği öğrenildi. Takipsizlik gerekçesinde İşgör’ün açıklamalarının soyut bulunduğu, kovuşturmaya yer olmadığı belirtildi. Takipsizlik kararında şu ifadelere yer verildi: “Aralık 1999 tarihinde Fatih İlçesi, Kömür Lokantasında, İstanbul TEM Şube Müdürü A.Ç. ve aynı yerde polis memur Ş.F. ile buluşup yemek yedikleri, sohbet sırasında TEM Şube Müdürü A.Ç’nin kendisine (Salih Mirzabeyoğlu İBDA-C örgütü lideri onu kapatırsan örgütü kökten sileriz, tarihe karışır) dediği, bu sözleri ile Mirzabeyoğlu’nun öldürülmesini istediği yorumunu yaptığını, ancak böyle bir düşüncesi ve eyleminin olmadığını iddia ve ihbar etmiş ise de; ihbarcı Okan İşgör’ü azmettirdiklerine dair “soyut iddiadan” başka kamu davasının açılmasına yeter bulgu ve emare bulunmadığından; ihbar edilen A.Ç. ve Ş.F. hakkında C.M.K’nın 172. maddesince kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Rasim Işıkaltın İstanbul Cumhuriyet Savcısı.”
EROĞAN’A KUMPAS DÂVÂSININ DA SAVCISI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Refah Partisi’nden belediye başkanı olduğu dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik 70 kişinin yargılandığı davaya da savcı Rasim Işıkaltın bakmıştı. Mülkiye raporu üzerine başlatılan soruşturmada, İstanbul Savcılarından Rasim Işıkaltın; Mustafa Albayrak ile dönemin İSKİ Genel Müdürü, şimdiki Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu ve Erdoğan’ın danışmanı Necmi Kadıoğlu’nun da aralarında bulunduğu 70 sanık hakkında ihaleye fesat karıştırmanın da arasında olduğu çeşitli hayali suçlardan dava açtı. Bu dosyada sanık olarak yer almayan dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan hakkındaki davanın açılması ise dönemin Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun hazırladığı dosyayla mümkün oldu.
KABATAŞ OLAYINDA DA GÜNDEME GELMİŞTİ
Gezi eylemlerinde minik bebeğiyle Kabataş’ta saldırıya uğrayan Zehra Develioğlu ile ilgili soruşturmaya da bakan Işıkaltın, Mobese ve çevredeki işyerlerinin kamera kayıtlarını geç aldırdığı iddia edilmişti. Basına yansıyan gelişmeler sonrası Işıkaltın dosyadan el çektirilmişti.
