Gezi çapulcularına Divan Oteli açtığı gerekçesiyle Koç Holding yöneticilerinin PKF Hotelexperts tarafından ödüllendirilmesi ve PKF Hotelexperts yetkilisi Michael Widmann’ın, Ali Koç ve Semahat Arsel’in ödülü seve seve kabul ettiklerini açıklaması, Divan Oteli’nin Gezi eylemcilerini desteklediğini belgeledi.
ŞENALP: SUÇ İŞLEME İMTİYAZLARI OLMAMALI
Konya Barosu Eski Başkanı Avukat Hasip Şenalp, Koç Holding yöneticilerinin yardım ve yataklıktan yargılanması gerektiğini söyledi.
Şenalp, “Bir kişi suç işliyor ve herhangi bir kişi veya kurum da onu suç işlerken polis kovaladığı halde koruyor ve polisin ona ulaşmasına mani oluyorsa, yani hem yardım hem de yataklık yapıyorsa bu Türk Ceza Kanunu’nda tanzim edilmiş suçtur” dedi.
“AÇIKTAN SUÇLUYU KORUMA”
Divan Oteli’nin yöneticileriyle ve sahipleriyle ilgili herhangi bir cezai sorgulama yapılmadığını hatırlatan Şenalp, “Bundan sonra artık nasıl ki askeri kanadın suç işleme imtiyazı olmayacaksa imtiyazlı sivillerin de suç işleme imtiyazları olmayacaktır. Gezi olaylarında esnafın dükkânlarını tahrip eden, polise karşı onu öldürme noktasında teşebbüste bulunan, yakan, yıkan ve darp eden bir takım grupların sığındıkları yer tedavi amaçlıymış gibi gösterilerek Divan Oteli olmuştur. Bu açıktan suçtur ve korumadır” diye konuştu.
“KOÇ GRUBU DA HÜKÜMETİN DÜŞECEĞİNE İNANDI”
Şenalp, Cumhuriyet savcılarının Divan Oteli yöneticileri hakkında iddianame tanzim etmeleri gerektiğini belirterek, “Gezi olayları bir darbenin teşebbüsüydü. Bu olaylarla hükümetin düşürüleceğine inandılar. Buna Koç Grubu da inandı ama bu olmadı. Türkiye’de hiç bir şeyin eskisi gibi oluşmadığını hala anlamıyorlar. ‘Almanya bu ödülü neden veriyor’ diye düşünmek lazım. Alman vakıfları, Türkiye’deki bu yasadışı gösterileri güçlü bir Türkiye istemedikleri için destekliyorlar ve geçmişten günümüze Türkiye’nin gücünü azaltmak için çalışıyorlar. Almanya’daki bir derneğin Divan Oteli’ne bu ödülü vermesi millet ve değerleri adına yapılmış bir harekettir. Bunu almaları zül ve haysiyet kırıcı bir olaydır yani onursuz bir harekettir” şeklinde konuştu.
“YARGIYA HESAP VERMELİ”
Konya Barosu avukatlarından Özkan Öztürk de, “Bu ülkenin ekmeğini yemiş Koç ailesine yakışan o ödülü elinin tersiyle itmesidir. Çünkü biz bu ödülü provokatif bir ödül olarak değerlendiriyoruz ve insani hiçbir yönünün olmadığını beyan ediyoruz. Milletin onurunu ve şerefini düşünecek olursak ödülü almak hiç hoş bir durum değildir. Eğer orada uluslararası güçlerin bir oyunu varsa Koç ailesi kesinlikle bu oyunların içinde yer almamalıdır. Hukuk her şeyin ilacıdır. Eğer biz hukuk devletiysek hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmamalıdır. Gerek istihbarat kayıtlarından gerekse medyadan edindiğimiz bilgilere göre Divan otelin eylemlerden aylar önce hazırlık yapıldığına dair bilgiler var. Böyle bir durum söz konusu ise bunun hesabının da sorulması gerekir. Biz bu adamlar ‘suçlu’ demiyoruz. En azından yargıya hesap verebilmeliler. Eğer suçsuz olduklarını iddia ediyorlarsa bunu yargı önünde ispatlamaları gerekiyor. Bu konuda henüz bir dava açılmamış olmasını da eksiklik olarak değerlendiriyorum” dedi.
SAPANLI TEYZE TUTUKLANDI
Mustafa Koç’un, “70 yaşındaki teyze ülkeye zarar verir mi?” diye tanımladığı Gezi çapulcusu Emine Cansever’in tutuklanması da dikkat çekici bulundu. Gezi eylemleri sırasında elinde sapanla görüntülenen ve Emine Cansever; Gülsuyu, Okmeydanı ve Gazi Mahallesi’ne yönelik operasyonlarda gözaltına alınmıştı.
