Müslüman Türk milletinin bütün imkansızlıklara rağmen, ecdad yadigarı Kıbrıs’taki soydaş ve dindaşlarımızı kurtarmak için başlattığı Kıbrıs Barış Harekatı’nın üzerinden yarım asır geçti.
Sebahattin Ayan İstanbul
Müslüman Türk milletinin en büyük zaferlerinden biri olan Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümünü gururla yâd ediyoruz. “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla başlatılan ve adadaki Türklerin uğradığı baskı ve zulmü ortadan kaldıran harekât, Millî Görüş Lideri ve dönemin hükümet ortağı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın muazzam dirayeti sayesinde gerçekleşmişti. Adada tek bir devlet yönetimini öngören Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye, İngiltere ve Yunanistan ile Kıbrıs’taki Türk ve Rum toplumları arasında 1959’da imzalanan Zürih ve Londra Anlaşmalarıyla kuruldu. Kıbrıs Türklerine ve Rumlara eşit siyasi hak ve statü verildi. Ancak Rumlar, idealleri olan Enosis’i gerçekleştirmek için adadaki Türk varlığını bitirme girişimlerinde bulunmaya devam ettiler. 1963’te tek devleti fiilen bitiren Rumlar, terör örgütleri EOKA vasıtasıyla 11 yıllık süreçte sayısız katliam ve talanlar yaptı. Kıbrıs Barış Harekatının 50’inci yılında gazetemize özel açıklamalarda bulunan KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, şunları anlattı:
“Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Rumlar işgal edince devletsiz kaldık. 1974 Mutlu Barış Harekâtından sonra da Federe Türk Devletini kurarak Rumların da federe devlet oluşumuna geçmelerini bekledik. Fakat bunun olmayacağını gördüğümüz için 15 Kasım 1983’te KKTC’yi bağımsız bir Türk devleti olarak dünyaya ilan ettik. Anavatan Türkiye’nin Cumhurbaşkanı da ilk defa iki yıl üst üste BM Kurulunda KKTC’yi tanıyın ambargolara son verin şeklinde çağrısı olmuştur. Bu bize büyük bir mutluluk vermiştir. Numan Kurtulmuş Bey TBMM’de bir deklarasyon, 50’inci yıl tezkeresi yayınladılar. Bizim en büyük güvencemiz Türkiye Cumhuriyeti’dir. Artık Azerbaycan da KKTC’ye büyük destek vermektedir. Öznemiz milli davadır. Çünkü Mücahitler, Mukavemetçiler, Mehmetçikler ve Osmanlı döneminin akıncıları, bu toprakları can vererek kan vererek vatan yapmışlar. Bize buraları Batılılar hediye etmiş değil. Bizi sadece Türkiye Cumhuriyeti tanıyor. Şu anda ama kimse dokunamıyor. Bugün Filistin’in 146 ülke tanıyor ama Gazze’de soykırım devam ediyor. Bu da utanç bir durumdur. Eğer Türkiye müdahaleyi etmemiş olsaydı biz de Gazze’de yaşananları burada zaten yaşıyorduk.” Kıbrıs, Hz. Ömer döneminden itibaren İslam ile müşerref olmuştur. 1571 yılından Osmanlı tarafından fethedilmiştir. Osmanlı’nın dağılma döneminde geçici olarak İngiltere yönetimine bırakılmıştır. Rumlar tarafından adeta soykırım uygulanmıştır. 20 Temmuz 1974’te başlatılan Kıbrıs Barış Harekâtı ile Türkler Rumların zulmünden kurtarılmıştır.”
