Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın Mersin’de önce bıçaklanıp, sonra yakılarak katledilmesi kamuoyunda büyük bir nefretle kınanırken, siyasetçiler, hukukçular ve ilahiyatçılar, ‘idam’ cezasının yeniden geri gelmesini tartışıyor.
Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın geçtiğimiz günlerde vahşice katledilmesinin ardından, Türkiye’de 2004 yılında kaldırılan idam cezasının tekrardan yürürlüğe girmesi tartışılmaya başlandı.
Vahşice işlenen Özgecan Aslan cinayetinin idam cezasına duyulan ihtiyacı bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten ilahiyatçılar ve hukukçular, Bakara Sûresi’nin 179. âyetini (Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır) hatırlatarak, insanlık suçu olan tecavüz, kadın cinayetleri ve kadına karşı şiddetin engellenmesi için idam cezasının tekrardan yürürlüğe konulması gerektiğini söylediler.
İDAM CEZASINA İHTİYAÇ VAR
Diyanet İşleri Başkanlığı eski Başkan Yardımcısı Necmettin Nursaçan, vahşice işlenen Özgecan Aslan cinayetinin idam cezasına duyulan ihtiyacı bir kez daha gözler önüne serdiğini belirterek, “Bu vahşi cinayet gösteriyor ki, idam cezasına ihtiyaç var, zaruret var. “Aksi halde ölen insanın ailesi ve yakınları nasıl tatmin edilir? Can bu kadar ucuz olmamalıdır” dedi. Birisinin haksız yere bir insanı öldürdüğünde bunun karşılığında kendisinin de yaşama hakkını kaybetmiş olduğunu da belirten Nursaçan, “Ancak varisleri diyete çevirirse tatmin olurlar, huzur bulurlar. Eğer öyle olmazsa, yapanın yaptığı yanına kâr kalırsa, üç-beş sene yatıp da çıkacak olursa öldürülen o insanın yakınlarının hakkı ne olacak? Bunu da düşünmek mecburiyetindeyiz” ifadelerini kullandı.
“EY AKIL SAHİPLERİ! KISASTA SİZİN İÇİN HAYAT VARDIR”
“Rabbim; Bakara Sûresi’nin 179. âyetinde buyuruyor ki, “Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır.” İnsanda o korku olunca bu cinayeti nasıl işleyecek, işleyebiliyorsa işlesin bakalım. Böylece hayat oluyor. Bu âyet-i kerimeye bir Müslüman olarak inanmak mecburiyetindeyiz” diyen Nursaçan, “Allah’ın bu hükmüne uyarsak huzur buluruz, hayat buluruz. Yaratanın hükmü de idam cezasının uygulanması yönündedir. Bu hükmün de ne kadar makul ve insan vicdanına, tabiatına ne kadar uygun olduğunu anlıyoruz” dedi.
HADIM VE İDAM CEZASI GETİRİLMESİ YERİNDE BİR KARAR OLUR
Avukat Müşir Deliduman da, İslam kültüründen ve terbiyesinden uzaklaştıkça bu tür sapıklıkların ve sapkınlıkların daha da arttığını hatırlatarak, “Aslında bunun temelinde hukuktan önce bir eğitim sorunu vardır. Tek tipçi Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile yönümüz Batıya çevrilmiştir, öncelikle tek tipçi eğitimden vazgeçilerek Anadolu halkının bünyesine uygun eğitim sistemine geçilmelidir. Bununla birlikte bünyemize uygun olmayan Batı hukuk sisteminde suçla etkin mücadele sağlanamıyor. Çünkü caydırıcı cezalar verilmiyor” dedi. Bu nedenle kimyasal kastrasyon (hadım) ile birlikte idam cezası getirilmesinin de gayet yerinde bir düzenleme olacağını da ifade eden Deliduman, “Allah (c.c.) Bakara Sûresi 179. âyette ‘Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki (bu hükme uyarak) korunursunuz’ buyuruyor. Kur’an-ı Kerim dini boyutu ile birlikte artık Anadolu halklarının yaşam kaynağıdır. Bu nedenle hukuk tayin edilirken ana referans bu olmalıdır” ifadelerini kullandı.
“ACİL ÖNLEMLER ALMAK ZORUNDAYIZ”
Hukukçular Derneği de konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Öncelikle Özgecan Aslan cinayetinde ailesinin ve tüm toplumun acısının bir nebze de olsa rahatlayabilmesi için bu vahşi katillerin gereken en ağır cezayı alması ve hiçbir infaz indirimine tabi tutulmaması gerekir” denildi.
