• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Kısasta hayat var! Keyfi cinayeti idam önler

Yeniakit Publisher
2024-02-03 09:51:00 -
Kısasta hayat var! Keyfi cinayeti idam önler

Türkiye’nin huzur iklimini hedef alan karanlık odaklar, seçim öncesi camiler ve kiliselerin yanısıra alçak saldırılarına hız verirken, yasaların ve cezai müeyyidelerin caydırıcı olmamasından cesaret alan caniler de sivilleri katlediyor. ‘Diyarbakırlı Ramazan Hoca’ olarak bilinen Ramazan Pişkin’in katledilmesi, üşümesin diye aracına aldığı kişi tarafından öldürülen taksici olayı, kilisede işlenen cinayet kısasın önemini ortaya koyuyor.

Türkiye’ye kaos tohumları ekmek isteyen şer odakları toplumun sinir uçlarıyla oynarken, son dönemde artan keyfi cinayetler, kamuoyunda infiale sebep oluyor. Batı’dan devşirme yasaların toplumu değil suçluyu koruduğunu belirten uzmanlar, bu tür vakalarının engellenmesinin yegâne yolunun İslam’ın emrettiği ‘kısas’ kaidesinin hakkıyla tatbik edilmesinden ve ‘idam’ cezasının geri gelmesinden geçtiğini söylüyor.

Bunlar insan olamaz!

Yılın ilk gününde Kelime-i Tevhid bayrağı taşıyan vatandaşın darp edilmesi ile başlayan şiddet dalgası, Fatih Camii imamının bıçaklanması, ‘Diyarbakırlı Ramazan Hoca’ olarak bilinen Ramazan Pişkin’in katledilmesi ve İzmir’de soğukta üşümesin diye aracına aldığı yolcu tarafından bir taksicinin öldürülmesi ile devam ediyor. Son olarak Samsun’da bir kişiyi karnından vuran saldırganın adliyeye sevk edilirken, “Ben öldürdüm” diyerek kahkaha atarak, muhabire, “Az yakışıklı çıkalım abi” demesi mevcut yasaların zafiyetini gözler önüne seriyor. Artan cinayet ve şiddete tepki gösteren kamuoyu caniye, teröriste, katillere, hırsızlara, çocuk tacizcilerine ve tecavüzcülere en etkili ve kesin çözümü İslam Hukuku’nun sağlayacağı görüşünde birleşiyor. Başta Avrupa, ABD ve Japonya olmak üzere dünyada idam cezasının devam ettiğine ve yeri geldiğinde uygulanması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, bu tür vakaların engellenmesinin yegâne yolunun kısasın tatbik edilmesinden geçtiğini söylüyor.

İdam gelmeden bitmez

Gazetemize konuşan Avukat Yasemin Küçükkaya, şunları dile getirdi: “Cezanın ıslah ediciliği üzerinden bir sistem geliştiren modern hukuk pratiği artık çökmüştür. Son gelişen ve kolaylıkla işlenen cinayet olaylarından anlıyoruz ki cezanın caydırıcı olma etkisi tekrar gündeme gelmeli ve gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Özellikle bazı suçlar açısından suçlunun ıslah edilmesi değil, kamu huzur ve güvenliğinin korunması öncelenmelidir. Nitekim mevcut cezaların suçlunun ıslah edilmesi fonksiyonunu dahi yerine getiremediği aşikârdır. Cezaevinden çıkan hükümlülerin, büyük oranda tekrar suça yönelmesi bunu göstermektedir. Bu sebeple idam cezasının gündeme gelmesinin yolu açılmalıdır. Kamu vicdanını yaralayan etkisiz ceza uygulamalarından vazgeçilmelidir.”

Suçlu değil toplum korunmalı

Avukat Kerami Özdemir de, şunları söyledi: “Cezanın amacı suçluyu ıslah değil toplumu korumak olmalıdır. Bu açıdan idam cezasının olması gerektiği fikrindeyim. İdam, toplumun adalet duygusunu tatmin eden yegâne cezadır. Taksiciyi öldüren kişi ve onun gibilerin ıslah edilmesine gerek yok. Ama hukuka uygun şekilde itlaf edilmesine gerek var. Taksiciyi vuran ve üstüne bir de ukalalık yapan caninin yargılanması adil yapılmalı ve idam cezası verilmeli. Bakalım bir daha böyle kolay cinayet işleyen olur mu? Söylediğim gibi toplumun adalet duygusunu en iyi tatmin eden ceza idam cezasıdır. Adil bir yargılamanın sonunda canileri idama mahkûm edip hatta etmekle de kalmayıp bunu cidden uygulamak, toplumsal asayiş için önemlidir. Bunu Batılı ülkeler ve ABD uyguluyor.”

İdam cezası tartışılmalı

Avukat Mustafa Kemal Çiçek ise şunları kaydetti: “Gaddarlığın, alçaklığın geldiği tahammül edilemeyecek vicdansızlığı canlı canlı izledik. 765 sayılı önceki TCK’nın 450. maddesinde sayılan 11 fıkra için, 20 yıl evvel, 2004 öncesi idam cezasına hükmolunacağını yazıyordu.

Mevzuat korunsaydı, taksici kardeşimizi katleden katil ‘canavarca his ve tahammüd sabit olmakla’ idam cezası ile yargılanacaktı. İdam cezasına yönelik en büyük eleştiri; telafisi imkansız bir ceza olması ve infaz halinde, ortaya çıkacak yargılama hatalarının telafi edilememesidir.

Lakin kuşkuya yer bırakmayacak, cürmü meşhut hallerinde idam cezası ‘ceza politikası’ ve ‘kamu düzeni’, ‘kamu vicdanı’ gereği tartışılmalıdır.”

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Katılı Yorum

İlk defa bir görüşüne katılıyorum. İdam cezasını kaldıran i.nelere niye destek olduğunuzu hala anlayamıyorum.

Cana can ...göze göz ...dişe diş ne fazlası ne eksiği

Kısas ' ta hayat vardır..."Kısasta sizin için hayat vardır, ey akıl sahipleri, umulur ki sakınırsınız." Bakara 179. ayet buyuran Allah CC . akla hitab ediyor ..aklını kullananlara hitab ediyor..
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23