Siyaseti dizayn etme operasyonu olarak adlandırılan 17 Aralık Kirli Operasyonu kapsamında soruşturmayı yürüten polislerin ve savcıların amirlerine bilgi vermeden işe girişmesi, birçok hayati tartışmayı da gündeme getirdi.
Toplum mühendisliği ve siyaseti dizayn etme operasyonu olarak tanımlanan 17 Aralık Operasyonu kapsamında polislerin ve savcıların amirlerinden gizli olarak soruşturma yürütmesi, “soruşturmanın gizliliği nedeniyle haber verilmedi” şeklinde ifadeler ile savunulsa da, konu birçok açıdan kusur barındırıyor. Soruşturma kapsamında teknik takibe alınan kişilerin ekonomik durumları göz önüne alındığında takip ekibinin de takip esnasında yüksek meblağlı harcamalarda bulunması konusunu gündeme getiren Hukukun Üstünlüğü Platformu İcra Kurulu Başkanı Cahit Özkan, “Bunların da emniyet tarafından karşılanması gerekmektedir. Amirin haberi olmadan bu masraflar nasıl muhasebeleştirilecektir. Bu masraflar kim tarafından karşılanacaktır. Bu sorunun yanıtı verilmesi gerekir” diye sordu.
ÖZKAN: “TAKİP MASRAFLARI KİM TARAFINDAN KARŞILANDI”
Hukukun Üstünlüğü Platformu İcra Kurulu Başkanı Cahit Özkan, Başsavcının bu soruşturmadan haberi yok. Emniyet ayağında ise bu soruşturmadan amirlerin haberi yok. Ancak mahkeme kararı ile yapılan teknik takip polis memurlarının şüphelileri takip ederken bazı masraflar yapmasını gerektiriyor. Şimdi hal böyle olunca, şüphelilerin ekonomik durumları ve yaşam tarzları dikkate alındığı zaman lüks mekânlarda yüksek harcamalar yapan kimseler bunlar, tabi ki şüpheliyi takip eden teknik takip yapan emniyet personeli de lüks mekânlara lüks araçlar kiralayarak gidecekler, oralarda yemek yiyecekler. Bunların karşılığında da bir masraf çıkacak ve bir bedel ödeyecekler. Bunların da emniyet tarafından karşılanması gerekmektedir. Polis memurunun bu masrafları karşılayacak imkân ve kabiliyetleri yok. Amirin haberi olmadan bu masraflar nasıl muhasebeleştirilecektir. Bu masraflar kim tarafından karşılanacaktır. Bu sorunun cevabının verilmesi gerekir.
