24. Arap Birliği Zirvesi’ne katıldıktan sonra Gürcistan’a giden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Tiflis yolunda Akit’e, Kıbrıs sorununun çözümü ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.
YENER DÖNMEZ - DOHA-TİFLİS
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yurt dışı gezisi tüm hızıyla sürüyor. Salı günü Katar’da 24. Arap Birliği Zirvesi’ne katılan Bakan Davutoğlu, dün Doha’dan Gürcistan’ın başkenti Tiflis’e geçti. Gürcistan Dışişleri Bakanı’nın özel davetine icabet eden Bakan Davutoğlu’na Ankara Temsilcimiz Yener Dönmez de eşlik ediyor. Davutoğlu, Tiflis yolunda Temsilcimiz Dönmez’e çok önemli açıklamalarda bulundu. Davutoğlu’nun en dikkat çekici açıklaması, Kıbrıs konusuyla ilgili oldu. Türkiye Kıbrıs için düğmeye basıyor.
Davutoğlu’nun açıklamaları şöyle: “Kıbrıs’ta bir siyasi değişim oldu. Nicos Anastasiadis yönetime geldi. Açıkçası Anastasiadis’in 2004’te evet oyu kullanması ve daha görüşülebilir bir siyasi geçmişe sahip olması, bir de seçim sürecinde yaptığı açıklamalar yeni bir süreç başlatılabilir ümidi oluşturdu. Eroğlu bir mektup yazdı ona, O da cevaben ‘prensipte olur ama zaman ihtiyacım var, ekonomik krizle uğraşıyorum’ karşılığını verdi. Biz bu arada BM Genel Sekreteri ile, İngiltere Dışişleri Bakanı ile ve daha da önemlisi Yunanistan Dışişleri Bakanı ile ve Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ile yaptığımız görüşmelerde Kıbrıs konusunu detaylı olarak ele aldık.”
“KRİZDEKİ RUMLAR ÇIKMAMIŞ
DOĞALGAZI SATMAYA BAŞLADILAR”
“Müzakereleri biraz hareketlendirme planı içine girdik. Ancak biliyorsunuz önemli bir gelişme oldu. Rum kesiminin ekonomik krizi dolayısıyla 17 milyar Euro’luk bir pakete ihtiyacı var. Bunun 10 milyarını veriyorlar kalanını Rumların karşılamalarını istiyorlar. Vergilendirerek açıkçası mevduatın bir kısmına el koyarak çözmek istiyorlar. Bu mevduatın önemli bir kısmı Ruslara ait olduğu için bunun oluşturacağı rahatsızlığı önlemek için bir fikir arıyorlar. Adeta olmayan bir şey üzerinde tasarruf kullanmaya çalışıyorlar. Kıbrıs’ın güneyindeki daha çıkmamış doğal gazın bonolarını özellikle Rusya’ya satıp bu doğal gazın gelirleri üzerinden açığı kapatmak çalışmasına girdiler. Bu bir çeşit hayali ticaret olarak da görülebilir. Geçen hafta parlamentoda buna yönelik bir kanun çıkardılar.”
“KIBRISLI RUMLAR TÜRKLERİN
HAKLARINI GÖZ ARDI EDİYOR”
“Biz tam İsrail’in özür işiyle uğraşırken oldu bu gelişme. Cuma günü konuyu Sayın Başbakanımız’la da ele aldık, Cumartesi günü de olağanüstü bir toplantı yaptık. BM Güvenlik konseyinin daimi üyelerine, Yunanistan’a, İngiltere’ye, konuyla ilgili olduğu için İsveç Dışişleri Bakanına ve Genel Sekreter’e birer mektup gönderdim ve bizim açıklamamızdaki bazı konuları gündeme getirdim. Dediğim özetle şu; “Türkiye olarak biz GKRY ile KKTC arasında bir an önce görüşmelerin başlamasını ve netice alınmasını istiyoruz.” Anavatanlar Türkiye ve Yunanistan arasında da işte Yunanistan Dışişleri Bakanı ile konuştuk. İngiltere ile de görüşüldü. Buna olumlu bakıyorlar garantör devlet olarak. Belli bir aşamada bu görüşmelerin garantör ülkelerin katılacağı bir toplantı formatına dönüştürülebilir olması mümkün ancak bu arada Rumlar böyle bir adımla yani tek taraflı olarak Kıbrıs’ın bütün bir kaynaklarını kendilerine aitmiş gibi davranarak Türklerin haklarını göz ardı etmiş oldular. Böyle bir yasa çıkardılar. Türklerin de oradaki tüm kaynaklarda hakkı var. Bu hakları biz çeşitli vesilelerle BM Güvenlik Konseyi’ne de götürdük ve hep tescil ettirdik.”
“ÇÖZÜM İÇİN ÜÇ YOL VAR”
Kıbrıs sorunuyla ilgili ortada üç yol olduğunu kaydeden Bakan Davutoğlu şöyle devam etti: “Bir, BM misyonu hızlandırılmalı ve taraflar bir an önce bir araya gelip kapsamlı bir çözüm için bir araya gelip bir takvim çerçevesinde bu görüşmeler neticelendirilmeli ve bu doğal kaynaklar da yeni ‘Birleşik Kıbrıs’ın olmalı. Türklerin de ortak olduğu yeni devlet bunu kullanmalı. İki, Eğer bu olamıyorsa kısa zamanda ve bu kaynaklara ihtiyaç varsa müzakereler sürerken iki taraf ortak bir komite oluşturmalı ve bu kaynakların pazarlanması ve çıkarılmasını birlikte yönetmeli. Oluşturulacak kaynak da bir hesapta bloke edilmeli, barış sonrası ve barış süreci için kullanılmalı. Bu Esasen 2011’de mektupla da karşı tarafa bildirilmişti. Üç, Yok bunlar olmuyor da GKRY tüm bu kaynaklar onların tarafında olduğu için biz sahibiz diyorsa zımmen ‘kuzeye de kuzeydekiler sahiptir’ demiş olur ve böyle bir iddia ile davranıyorlar ise iki devletli çözümü de müzakere etmeye hazırız.”
“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM
MÜZAKERELERİNE DE HAZIRIZ”
“Türkiye 30 yıl sonra ilk defa iki devletli çözüm için açıkça tavır alıyor. Eğer diyorlarsa ki güney tarafı bizim kuzey tarafı sizin, tek taraflı olarak güneyde bir şeyler yapıyorsa bunu kabul ediyorlar demektir. Madem öyle kendi kaynakları gibi görüyorlar güneydeki doğal kaynaklar üzerinde her türlü hakkı kendinde görüyorlarsa Türkiye o zaman kuzeydeki her kaynak üzerinde KKTC ile yaptığı anlaşmalar çerçevesinde her türlü arama yapma değerlendirme opsiyonunu ele alır. Biz bunu bir tehdit değil pozitif bir manivela olarak görmek istiyoruz. Ama ‘tüm kaynaklar bizim’ gibi bir anlayışı kabullenmemiz mümkün değil. Zaten BM parametreleri de ortadan kalkar.”
BORU HATLARINDA TÜRKİYE’YE MECBURLAR
“Biz araştırmamızı yapmışız niye paniğe kapılalım yarın orada gaz bulunsa o gazın geçebileceği tek yer Türkiye. Başka hiçbir yere gidemez. Bu çevreye baktığınızda enerji açığı olan ve enerji ihtiyacı olan hangi ülke var? Peki transit gelip Avrupa’ya gitmek istese nerden gidecek. Ya denizin altından Girit’e, oradan Yunanistan’a orada öyle büyük fay kırıkları var ki oradan geçmesi mümkün de değil. Yani mecburlar. Oradan çıkacak doğalgazın zaten doğal olarak gideceği yer Türkiye. Bir tek LNG, sıvılaştırılmış doğalgaz alternatifi var o da o kadar pahalı ki maliyeti kurtarmıyor.”
TÜRK DIŞİŞLERİ YENİ SÜRECE HAZIRLANIYOR
Dış ilişkilerde yeni sürece hazırlandıklarını ifade eden Davutoğlu, Türkiye’nin ilgi duyduğu tüm coğrafyalarla ilgili temaslarına tüm hızıyla devam ettiklerini ve yeni girişimlerde bulunduklarını kaydetti.
SOMALİ’DE BİRLİK ÇALIŞMALARI..
Bu kapsamda Somali’ye büyük önem verdiklerini kaydeden Bakan Davutoğlu, “Somali fiilen ikiye bölünmüş durumda. Somali ile Somaliland arasında. Somaliland bağımsızlık ilan etti ve uzun yıllardır fiilen ayrılar. Arabulucular konferansında yıllar sonra ilk defa ikisini İstanbul’da bir araya getireceğiz. Geçen hafta Somaliland Cumhurbaşkanı ile Ankara’da uzun bir görüşme yaptık. Öte yandan Somali Cumhurbaşkanı ile de bir görüşme gerçekleştirdik.” dedi.
“IRAK’LA İYİ KOMŞULUK
ÇERÇEVESİNDE İRTİBAT HALİNDEYİZ”
Irak’ta ağır bir rahatsızlık geçiren Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin yerine bakan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile bir saate aşkın samimi ortamda bir görüşme gerçekleştirdiklerini bildiren Ahmet Davutoğlu, “Gayet açık, dostça kendi perspektiflerini aktardı bize, biz de kendi bakışımızı anlattık. Kendisi şii kökenli. Mezhepçilik tartışmaları da gündeme geldi. Anlattım bizim politikamızı. ‘Bizi mezhepçilikle suçlayacağınıza bir hançer saplasanız daha iyi, biz sizin hakkınızda nasıl olumsuz düşünürüz. En zor zamanlarda, terör saldırıları devam ederken 12 bakanla Bağdat’a gittik’ dedim. Bir gün önce de Neçirvan Barzani ile görüşmüştük. Irak’la alakalı olarak da iyi komşuluk çerçevesinde çalışmalarımız devam etmekte.” dedi.
BURMA’DAKİ VAHŞET İİT’NİN GÜNDEMİNDE
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ayrıca Burma’da yaşanan Müslümanlara yönelik vahşet ve saldırılarla ilgili olarak da, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın çalışma içerisinde bulunduğu, 14 Nisan’da İİT Myanmar Temas Grubu Toplantısı’nın Cidde’de yapılacağı bilgisini verdi.
