‘Kendini huzursuz hisseden kamu yönetimi, çözüm üretemez’
2013-11-26 19:44:44 - 2013-11-27 09:24:13
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez “İş tatmininin olmadığı, çalışma barışının bozulduğu, iş yerinde kendini maddi ve manevi anlamda huzursuz hisseden çalışanların olduğu bir kamu yönetimi, vatandaşlara çözüm üretmek bir yana, onlara sorun çıkaran bir yer olacaktır. Böylesi bir anlayış ve çalışma ortamını tasvip etmemiz mümkün değildir” dedi. Devlet Personel Başkanı Ali Kumbuzoğlu da ‘’Kamu bürokrasisinin yapı taşını oluşturan kamu yöneticileri başta olmak üzere, tüm kamu çalışanlarına kendini geliştirme imkanı verilirse vatandaşa verilen hizmetin kalitesi de artar” diye konuştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığı tarafından kamu çalışanlarının hizmet kalitesinin artırılması amacıyla 13’üncüsü düzenlenen, “Kamuda Yönetici Yetkinliklerinin Artırılması Bölgesel Eğitimi” başladı.
Kentteki bir otelde gerçekleştirilen eğitimin açılışında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Halil Etyemez, Devlet Personel Başkanlığının önemli bir görev yürüttüğünü belirterek, personelin işe alınmasında, değerlendirilmesinde, görev yerinin değiştirilmesinde, istihdam edilmesinde objektif sistem kurmanın güç bir iş olduğunu söyledi.
Bakanlık olarak Devlet Personel Başkanlığı ile bir yıl içinde çok güzel işler yaptıklarını belirten Etyemez, “Kamu personel sisteminde bir devrim olan toplu sözleşme mevzuatını hayata geçirdik. Katılımcı yönetimin son derece şık uygulaması olarak ilgili kamu kurumları ve sosyal taraflarla kamu personel danışma kurulu sürecini işletmekteyiz. Bu platform, demokratik yönetimin en önemli kurumlarından biri olacaktır’’ dedi.
Kanun hükmünde kararnameyle kamuda aynı unvanda çalışan kamu görevlileri arasındaki ücret farklılığını ortadan kaldırdıklarını hatırlatan Etyemez, “Böylece az ücret alınan kurumlardan yüksek ücret alınan kurumlara atanma talebini de ortadan kaldırmış olduk. Artık aynı unvanda kamu görevlisinin ücreti bütün kurumlarda aynı düzeyde gerçekleştirilmektedir” diye konuştu.
“DAHA ETKİLİ VE İYİ BİR YÖNETİM ANLAYIŞI İÇİN ÇABALIYORUZ”
“2002 yılında kamuda çalışmakta olan engelli memur sayısı 5 bin 777 iken şu anda engelli memur sayımız 33 bine yaklaştı” diyen Etyemez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yönetim, bir kültür ve anlayıştır. Biz daha etkili ve iyi bir yönetim anlayışı için çabalıyoruz. Bu uğurda harcanan her çabayı değerli buluyoruz. Zaman akmakta, her şey değişmektedir. Kamu yönetiminin de zamana paralel olarak değişmesi zorunludur. Aksi halde belirsizliklerin ortadan kaldırılması, istikrarın tesis edilmesi mümkün olamaz. Kamu yönetimi, son yıllarda büyük değişimler yaşadı. Kamu yönetimi ya da bürokrasi, bu coğrafyada 1,5 asırdır tartışılmaktadır. Bunun temel sebebi, bürokrasi tarihimizdeki yanılgıdan kaynaklanmaktadır. Siyasetçiler tarafından belirlenen bürokrasi, kendi başına bir siyasi güç haline gelmiştir. Milleti adam etmek için bürokrasi kendi kendine görev ve vazife icat etmiştir. Bürokratik oligarşi olarak nitelendirdiğimiz bu yapı, zamanla millet iradesini gasbetmiş, millete rağmen icraatlarda bulunmuştur. İlk defa bu dönemde bürokrasi, olması gereken sınırlara çekilmiş ve oligarşik bir güç odağı olmaktan çıkartılarak tek amaç ve gayesi, kamu mal ve hizmet üretimi olan bir yapıya dönüştürülmüştür. Bu değişim ve dönüşüm, son 1,5 asırda yaşadığımız en büyük devrimdir.”
KUMBUZOĞLU: ‘KAMU ÇALIŞANLARINA KENDİNİ YETİŞTİRME İMKÂNI VERİLMELİ’
Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu da Devlet Personel Başkanlığı’nın 1960’da kurulduğunu ve başkanlığın öncelikli görevlerinden birinin kamu çalışanlarına vatandaş odaklı yönetim anlayışını hakim kılmak olduğunu söyledi.
“2 milyon 200 civarında 657’ye tâbi devlet memurumuz bulunmakta, 185 bin civarında sözleşmeli personelimiz var” diyen Kumbuzoğlu, toplam kamu çalışanlarının sayısının 3 milyon 100 bin civarında olduğunu, Türkiye genelinde 5 bin civarında üst düzey kamu yöneticisi bulunduğunu ifade etti.
Kumbuzoğlu, kamu personelleri arasında sürekli ve düzenli eğitimlerin düzenlenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ülkeler arasında kıyasıya bir yarış yaşanmaktadır. Her alanda bir adım öne geçmek isteyen ülkeler ve toplumlar, büyük oranda kaynaklarını, bireylerin her türlü eğitim imkanlarına ayırıyorlar. Kamu bürokrasisinin yapı taşını oluşturan kamu yöneticileri başta olmak üzere, bütün kamu çalışanlarına kendini geliştirme imkanı verilirse vatandaşa verilen hizmetin kalitesi de artar” dedi.
