Dünyanın dört bir yanından İslam ülkelerine “Gazze’yi yerle bir eden terör devleti İsrail’e ve destekçilerine ambargo uygulansın”, “Mazlum kanı döken siyonistlerin firmalarıyla ticaret yapılmasın” çağrıları geliyor. STK temsilcilerince de her platformda, “Müslüman halklar gibi devletler de duyarlı olsun, katillere hizmet eden firmalarla çalışılmasın ki; siyonist yönetim nefes alamaz hâle gelsin” görüşünü dile getiriyorlar.
Buğra Kardan İstanbul
Gazze’yi yerle bir eden İsrail’e lânet yağıyor. Dünyanın dev ülkelerine “Tel Aviv yönetiminin zulmünü görmezden gelmeyin, kuvvetli adımlar atın” diye sesleniliyor. Kadınları, çocukları ve bebekleri öldüren Siyonistleri fonlayan dev markalar ile firmalara da öfke büyüyor. Bu markalar ile firmalara daha büyük bir ambargo uygulanması talep ediliyor.
Ürün alımı durdurulmalı
Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, İslam ülkelerinin İsrailli ve Amerikalı şirketlerden ürün alımını durdurmaları gerektiğini vurguluyorlar. “Siyonistlere arka çıkan şirketlerle İslam ülkelerinin iş yapmaktan kaçınmaları İsrail’e büyük darbe vuracağı ve Tel Aviv yönetimini nefes alamaz hâle getireceği muhakkak”, “Müslüman halklar gibi devletler de katilleri besleyen şirketlerden ürün alımını noktalamalı” önerilerini dile getiriyorlar.
Önemli çağrı
Akit’e konuşan Filistin Dostluk Derneği Başkanı Hazem Antar, İsrail’in Gazze’de yaptığı katliamlara İslam ülkelerinin daha güçlü tepki vermeleri gerektiğinin altını çizdi. Antar, şunları ifade etti: “Boykotun önemli bir silah olduğu bilinmeli. Müslüman halkların boykot kararına devletlerin de katılmaları şart. Biz bu yönde adımlar atıyoruz, çalışmalar yürütüyoruz. Boykot büyük dönüşümlere yol açıyor. Fikirler başkalaşıyor. Bakın biz Türkiye’de halkın boykota gitmesini takiben duyarlılığın arttığını müşahede ettik. İsrail’e ses etmeyen ya da çalışan bazı yabancı firmalarca boykotun akabinde Gazze halkına 1 milyon dolar hatta 10 milyon dolar bağış yapıldığını gördük. Düşmanlara karşı elle, dille, silahla savaşmak gerek. Boykotun da bir silah olduğunu unutmamak gerek.” Antar, ayrıca “Müslüman halkların yanında devletlerin de Siyonistlere ait olan veya yardım eden firmalara boykot uygulamalarıyla Tel Aviv yönetiminin sıkışacağı, savaşın kısa sürede biteceği açıktır” dedi.
Hayber Kalesi örneği
Yazar Tayyar Tercan da şunları dile getirdi:
“Siyonistlere ait olan ya da yardım eden firmalarla çalışılmamalı. Gazze’yi bombalayan İsrail ve şakşakçısı devletlerin firmalarına boykot uygulanmalı. Bu yolla da işgalin önüne geçileceği aşikâr. Hazreti Peygamber’in (SAV) hurma ağaçlarını kestirmesiyle Yahudilerin bölünüp Hayber Kalesi’ni teslim ettikleri hatırımızda. Boykota önem verilmeli. Siyonistler, emperyalistler tarafından esas alınan ve dayatılan hayat şekli reddedilmeli. Müslüman ülkeler siyasi arenada, askeri alanda Batılı devletlere karşı varlık gösteremiyorlar ancak ürün alıp satmayarak bir hamlede bulunmaları mümkün. Nihayetinde petrol Müslüman ülkelerde. ‘Müslümanlar öldürülürken Batılı devletlere petrol veremem’ dersiniz, ticaret anlaşmalarını noktalarsınız, ürün alıp satmazsınız biter. Türkiye tepkisini ortaya koydu. İsrail’in yanında konumlanan firmalar, bu tepkinin akabinde çark etmeye başladılar. Gazze’ye yardım yarışına girdiler. Demek ki tepki faydalı oluyor. Temennimiz Müslüman ülkelerin enerji silahlarını, kartlarını devreye sokmaları. İsrail ordusu çocuklarımızı öldürüyor. Şu mutlak ki Gazze düşerse İslam âlemi düşer. Bunu Müslüman ülkeler neden anlamıyorlar? Esaret altında olan İslam âlemi var. Hamas bu esareti bitirmek için direniyor. Direnerek bizim onurumuzu ve izzetimizi koruyor, güvenliğimizi temin ediyor. Onun için boykotlara devam etmeliyiz. İslam devletleri de boykotlara iktisadi anlamda katılmalılar. Bunların dinleri imanları para. Para ellerinden gittiğinde geriye çekilirler.”
Enerji kartı devreye sokulsun
Yazar Murat Özer ise Arap ülkelerin yönetimlerinin İsrail’in Gazze saldırılarını desteklediklerini aktardı. Filistin halkına Mısırdan da Ürdün’den de Lübnan’dan da Suriye’den de destek gelmediğini, gelmeyeceğini anlattı. Özer, “Bölgeye baktığımızda hakiki gücün Irak, İran ve Suudi Arabistan olduğunu anlıyoruz. Bunlar Batı’ya enerji akışını durdururlarsa bir yere varılır. Hakiki boykot budur. Ancak Irak, İran ve Suudi Arabistan böyle bir şeye yanaşmayacaktır” diye ekledi.
