Katil İsrail’e karşı uyanık olmaya çağırdı! Dua ve boykot en büyük silahımız!
Yeni Akit’e konuşan İsmail Hünerlice Hoca, İsrail’in Gazze’de yaptığı vahşetler sonrası Yahudi mallarını boykot etme ve duaya sıkı sıkıya sarılma çağrısı yaptı. Hünerlice Hoca, "Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa en başta Hazreti Ömer’in (r.a.) emaneti, Sultan Abdulhamid’in vakfiyesidir. Vakfedilmiş bir yere sahip çıkılması gerekir” mesajı verdi.
Taha Emre Özdemir İstanbul
Siyonist İsrail’in Gazze’deki soykırımına karşı Müslümanların fıkhi sorumluluklarını Akit’e anlatan İsmail Hünerlice Hoca, “Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa en başta Hazreti Ömer’in (r.a.), Selahaddin Eyyubi’nin ve şanlı ecdadımızın İslam ümmetine emaneti, Sultan Abdulhamid’in vakfiyesidir. Vakfedilmiş bir yere sahip çıkılması gerekir. Gasıp Yahudiler kutsal topraklarımızı işgal ettiler. Müslümanlar olarak bize önemli vazifeler düşüyor” şeklinde konuştu.
Mısır ile güçlü ittifak lazım
İslam ülkelerinin içinde bulunduğu duruma değinen Hünerlice, şunları dile getirdi: “Irak’ın, İran’ın durumu belli. Daima ihanet edilmiş. Mısır’a gelince Tahrir Meydanı’nda insanlar İsrail’in yapmadığı zulmü gerçekleştirdi. İslam aleminin durumu ortada. Üst yapı müsaade etmeyince bu halk ne yapabilir? Meseleyi mütalaa ederken, ferasetle olayın bütününü görmek gerekir. Sahabelerden Hz. Enes (r.a.), Haccac denilen zalim yetkiyi ele aldığında adeta sesini çıkartmamıştır. Bu korkaklık değildi. Karşısındaki zalim kuralsızdı konuştuğun anda yok ediyordu. İslam alemi de böyle kuralsız bir cevr-ü zulüm içinde. İzlenebilecek iki yol vardır. Birincisi operasyon yaparsın işgalciyi etkisiz hale getirirsin. Osmanlı; Balkanları, Kafkasları, dünyanın pek çok noktasını aldığında ‘ben dünyanın abisiyim’ demedi. Hilafeti Mısır’ı aldığında ilan etti. Mısır, Afrika’nın tamamına hakimdir. Allah’ım bize Mısır ile güçlü bir ittifakımızın olduğu günleri göstersin. O zaman işte bütün dengeler değişir.
Şimdi neler yapılabilir?
Şimdi İslam aleminin bu dağınıklığı içinde ne yapılabilir? Olması gereken fiziki müdahale yoluna bakmaktır. Eğer bu yapılamıyor ise o zaman ne yapılabilir? Gâvurun her şeyi dünyadır. Bunların mallarının alınmaması yani boykot, atılabilecek en doğru adımdır. Bir diğer husus, biz her şeyi Efendimiz’den (sav) misal alırız. Mekke müşrikleri çok güçlü olunca Peygamberimiz (sav) istişare etti. Bunlarla baş edilemeyecek durum ortaya çıkınca hendek kazıldı. Efendimiz (sav) ne olursa olsun bunlarla mücadele edelim demedi. Neden? Çünkü karşı taraftaki güçlüydü. Bu bir korkaklık değildir. Burada Hendek’le benzerlik var. Sadece İsrail değil, ABD, İngiltere’si, Fransa’sı, terör örgütleri küffar bütünüyle toplanmış, Gazze halkı da tabiri caizse tünellere sığınmış. Sonuç itibariyle Efendimiz’in (sav) 23 günlük mücadelesinin sonunda ellerini kaldırdı, yüce Allah da o duaya karşılık öyle bir kasırgalar gönderdi ki müşrikler tarumar oldular. Nereye kaçacaklarını şaşırdılar. Bu mazlumların dualarıyla inşallah küffar tarumar olur, Rabbimizin ilahi yardımı gelir. Biz bilinçli Müslümanlar olarak duaya ve boykota sıkı sıkıya sarılmalıyız.”
“İsrail ile ticaret” konusundaki değerlendirmesini çarpıtarak kendisini hedef alanlara cevap veren İsmail Hünerlice Hoca, “Biz mağdur Filistin halkına nasıl yardım gönderebiliriz? Refah Kapısı’nı nasıl aşacağız? Şer yapı önüne çıkıyor. Bu insanlar ot kaynatıp pişirerek yiyorlar. Mana itibariyle mazlumlara ulaşabilmemizin yolunu açmamız gerekir. Mazlumlara nasıl yar olacağımızı mütalaa ettik. Bundan önceki konuşmalarım da bu minvaldedir. Benim dinim değişmedi ki düşüncelerim değişsin. Sözlerimi çarpıtıp ‘Sen İsrail ile ticareti mi meşrulaştırıyorsun’ diyenleri hayretle takip ediyorum. Ancak gerçekten samimi olan hiçbir dostumdan sözlerini yanlış anladık diyenle karşılaşmadım. Taarruz edenlere bakıyoruz ki haktan sapmış, Müslüman düşmanlığı yapmış insanlar.” dedi.
