Başbakan Erdoğan’ın Habertürk’ü aramasını büyük bir skandal gibi göstermeye çalışan ve bu yolla hükümeti yıpratmak isteyen kartel medyasının eski dönemlerin özlemi içinde olduğu belirtiliyor.
“İŞİNİ YAPMAYINCA KÖTÜ ADAM İLAN EDİLDİM”
Kendi döneminde kimi gazetecilerin usulsüz olarak kendisine iş yaptırmaya çalıştığını belirten Güzel, başından geçen bir olayı şöyle anlattı: “Ne yazık ki bazı gazeteciler ve ağırlığı olan köşe yazarları patronlarının iş takibini yapıyorlar. Bunu her dönemde görüyoruz. Benim başımdan geçen bir olayı anlatayım size. Benim bakan olduğum dönemde bir gazeteci ‘Sarıyer’de villam var, villamı yıkacaklar’ dedi. ‘Niye’ dedim, ‘ruhsatsız’ dedi. Bende o zaman ‘yapacak bir şey yok, yıkarlar’ dedim. O da benden buna mani olmamı istedi. Ben o gazeteciye mani olmayacağımı, yıkımın kanunlara uygun olduğunu ve benden böyle bir şeyi isteyerek ayıp ettiğini söyledim. Adam bana düşman oldu. Gitti, başka bir politikacıya söyledi villasının yıkılacağını. O politikacı da gazetecinin istediğini yaparak villasını yıktırmadı. O iyi adam oldu, biz kötü adam. Maalesef gazeteciler ile siyasetçiler arasında bu tip diyaloglar oluyor. Gazeteciler mesleklerini usulsüzce kullanabiliyorlar, siyasetçilerde buna alet olabiliyorlar.”
“ERDOĞAN SAMİMİ ADAM”
Başbakan Erdoğan’ın gazetecilerle yaptığı telefon görüşmelerinde sıkıntı olabilecek bir durumun olmadığını ifade eden Güzel, günümüzde gazetecilerle politikacıların ilişkilerinin geçmiş yıllara göre çok iyi bir seviyede olduğunu söyledi. Başbakanın samimiyetine dikkat çeken Güzel, “Başbakan ne demiş başkaları gibi küfür mü etmiş, iş takibi mi yapmış? Başbakan’da her insan gibi fikrini beyan etmiş. Bu onun en doğal hakkı. Adam samimi. Gizlisi saklısı yok. Samimi olmasa ‘ananı da al git’ der mi, demez. Ben o zaman yazı yazdım ‘bu doğru değil hoşuma gitmedi’ dedim. ‘Ama sana olan sevgim arttı, samimiyetini gördüm’ dedim” şeklinde konuştu.