Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler, Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermedi diye depremzedelere saldıran vicdansızlara ateş püskürdü.
Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler, Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermedi diye depremzedelere saldıran vicdansızlara ateş püskürdü.
“Kafayı kırdılar! Alçaldıkça alçalıyorlar” diyen Güler, şunları kaydetti:
“Fabrika ayarlarına geri döndüler. Yine millete küfrediyorlar, hakaret ediyorlar.
Niye? Bay Kemal'e oy vermediler diye!
Depremzedelere nasıl da saldırıyorlar?
Hiç utanmıyorlar, sıkılmıyorlar!
'Keşke o depremde hepiniz ölseydiniz' diyen de var 'gönderdiği yardımı laf edip bir daha olursa zırnık yok' diyen de! Neler neler!
Kafayı kırdılar!
Alçaldıkça alçalıyorlar.
Sözcü manşetinden aşağılamış milleti 'Demek ki millet TOGG'muş' diye!
Öyle ya onlara göre bu millet Erdoğan karşısında 'tuvalet terliğine' bile oy verirdi. Yine soğanla, patatesle kaldırılırdı.
Yazık!
Oysa uğradıkları hezimetin sebebi belli. Kendileri de biliyor zaten. Ersan Şen'inden İsmail Saymaz'ına hepsi biliyor. Açık açık da söylüyorlar yahut ima ediyorlar.
'PKK ile FETÖ ile kurulan kirli ilişki yüzünden' diyorlar.
Yunanistan Kılıçdaroğlu'na niye umut bağlıyor?
Yahut Batı başkentleri?
Millet olanı biteni görmüyor zannettiler? Soğanın cücüğüyle kandırırız zannettiler.
Son olarak Pensilvanya'ya, Kandil'e, HDP'ye haber göndermişler. 'Ne olur 28 Mayıs'a kadar ağzını açmayın' diye yalvarmışlar.
Onlar sussa Ayşenur Aslan susmuyor ki. 'Demirtaş'a özgürlük için oylar Bay Kemal'e' diyor sabah akşam.
Kemal Bey hezimetin ilk faturasını Onursal Adıgüzel'e kesti. Haklı! Dört tane mazbatayı sisteme giremedi. Elde veri olsa 'hile hurda' diye iftira atıp sokağı karıştıracaklardır. Elde veri bile yoktu. Anadolu Ajansı'na saldırmayı denediler, kendi ajansları ANKA da aynı sonuçları verdi. Kaldı ki aynı olmayıp da ne olacaktı?
CHP yandaşı yazar çizer takımı da Tuncay Özkan'a daldı. Hezimetin baş sorumlusu Tuncay Özkan'dı. Özkan'ın kellesini istediler lakin Kemal Bey vermedi.
Az daha unutuyordum. Kemal Bey bir fatura da reklam ajansına kesti. Başarısız bulduğu reklam ajansını değiştirdi.
Oysa ajans yerine kafayı değiştirmek daha doğru olurdu.
Yeni stratejinin birinci ayağında 'kirli ittifakları' gündemden düşürmek için bol bol yeni yalanlar üretmek var.
'Oylar çalındı' deyip daldılar piyasaya. Dönüp bakmamak, itibar etmemek, cevap vermemek gerek. YSK orada. Giderler itiraz ederler.
Stratejinin ikinci ayağına gelince. Sığınmacılar üzerinden bir propaganda başlatacaklar. Sinan Oğan'ın oyları iştahlarını kabarttı.
HDP'yi PKK'yı eleştirdiği için kapı önüne koyulan Tanju Özcan bir anda Selahattin Demirtaş güzellemeleriyle sahne aldı. Kemal Bey'e 'geri kabul anlaşmasını iktidar olur olmaz iptal edeceğiz diye açıklama yap' çağrısında bulundu. Kemal Bey de bu çağrıyı sosyal medya hesaplarından paylaştı.
Yani 'tamam' demiş oldu.
İyi de geri kabul anlaşmasının mimarı Kemal Bey'in hemen yanı başında duruyor. O anlaşmayı bir oldu bittiye getirip kafasına göre imzalayan kişi dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'dur.
Hülasa sığınmacılar meselesi de yine PKK ve FETÖ ilişkisini gündemden düşürmek için kurgulanmış bir senaryodur.
Ve son bir not.
Rehavete kapılmamak gerek.
Maç henüz bitmiş değil.”
