Milattan önce 24 yıllarına kadar kökleri uzanan Kız Kulesi, Bizans döneminin de en nadide eserlerinden biri olarak dikkat çekiyor.

İstanbul'un Salacak (Üsküdar) açıklarında bulunan Kız Kulesi, estetiği ile de yüz yıllardır şairlere, ressamlara, yazarlara ve aşıklara ilham veriyor...

Avrupalı tarihçilerin bazı kaynaklarında ise adı “Leander Kulesi” anılıyor...

İstanbul'un incisi Kız Kulesi hakkında pek çok efsane bulunuyor...

Asıl yapılış amacı ise Bizans döneminin gözlem evi olarak biliniyor...

İstanbul Türk toprakları olduktan sonra ise eski kule yıktırılıp yerine ahşap olanı yaptırılmış...

1719'daki büyük yangından sonra ise bina yeniden taştan inşa edilmiş...

Günümüzde ise “Kız Kulesi” turistlerin en çok ilgi gösterdiği mekanların başında geliyor.

Kız Kulesi içinde bulunan restoranda misafirler yemeklerini İstanbul'un doyumsuz manzarası eşliğinde yiyebiliyorlar.

Özellikle yaz dönemlerinde yeni evlenen çiftler bir ömür birlikteliğe burada “Evet” diyorlar...

Kız Kulesine ulaşım da çok kolay...Üsküdar ve Kabataş iskelelerinden kalkan motorlar ile yerli ve yabancı misafirler 10 dakikada kuleye ulaşabiliyorlar...

Geriye ise her yanı tarih kokan bu adacıkta çayınızı yudumlayıp, İstanbul'un doyumsuz manzarasına seyre dalmak kalıyor...