Türkiye Gazze'de katliam gerçekleştiren İsrail'e karşı siyasi ve diplomatik alanda gösterdiği tepkinin bir adım ötesine geçerek ekonomik bağları da koparmaya başlıyor.

İsrail merkezli Jeruselam Post gazetesinde yer alan bir analiz ise Türkiye'nin İsrail'i içine soktuğu ekonomik darboğazı kanıtlar nitelikte.

Makalede savaşın İsrail'deki etkilerinin siyasi ve diplomatik alanların çok ötesine geçtiği ve ülkenin savaşla birlikte gelen ekonomik zorluklarla mücadele etmesi gerektiği ifade edildi.

İsrail'in jeopolitik düzeyde artan ekonomik baskılarla baş etmesi gerektiğini ifade eden yazıda Türkiye ve Yemen'in ekonomik ambargo yoluna gittiği ifade edildi:

"Savaşın çıkmasıyla birlikte siyasi alanda İsrail'e karşı harekete geçen Türkiye, son dönemde ekonomik önlemler de almaya başladı. Birkaç hafta önce Türkiye İsrail'i ihracat hedefi ülkeler listesinden çıkardı, bu da İsrail Devleti ile çalışan işletmelere sübvansiyon ve destek vermeyi bırakacağı anlamına geliyor."

İsrailli bir çok şirket ve sektörün karardan etkileneceği belirtilen yazıda İsrail'in dışa bağımlılığa çözüm bulması gerektiği ifade edildi: "Agrega ve hammadde ithalatına bağımlı olan inşaat sektörü de dahil olmak üzere, Türkiye'den ithalata bağımlı birçok İsrail endüstrisinin yanı sıra enerji sektörü de karardan olumsuz etkilenebilir."

Türkiye'nin İsrail'in içinde olduğu projeleri dondurma kararı aldığını yazan gazetede İsrail'in petrolde Türkiye'ye bağımlı ülkelerden biri olduğunu yazdı: "Geçtiğimiz günlerde Türkiye, İsrail'le işbirliği içinde yürütülmesi planlanan Akdeniz'de enerji arama ve Avrupa'ya gaz ihraç etme planını dondurma kararı aldı. Üstelik İsrail'in petrol alanında Türkiye'ye belli bir bağımlılığı var: İsrail'e ithal edilen petrolün çoğu, Türkiye'nin güneydoğusundaki bir terminalden geçen BTC petrol boru hattı aracılığıyla Asya ülkeleri ve Kafkaslardan geliyor."

Analizde Husilerin Yemen'deki faaliyetlerinin de İsrail ekonomisine büyük zarar verdiği belirtildi: "Husilerin Yemen'deki faaliyetleri de İsrail ve onu destekleyen ülkeler üzerinde ekonomik baskı yaratarak başka bir cephe oluşturuyor. Harekatın başlangıcından bu yana Husi güçleri fiili bir deniz ablukası uygulayarak gemilerin Kızıldeniz'den geçişini engelliyor."

"Bölgedeki kargo gemilerine yönelik saldırılar devam ediyor ve gemileri planlanandan çok daha uzun rotalara gitmeye zorluyor, dolayısıyla birçok ekonomik sonucu da oluyor. Örneğin, Asya'dan gelen bir petrol tankerinin Ümit Burnu üzerinden Kuzeybatı Afrika bölgesine yeniden yönlendirilmesi yolculuk süresini 16 günden 32 güne çıkararak, yüzbinlerce dolar civarında bir artışa neden olduğunu tahmin ediyor"