Futbolculara oruç tutmayı yasaklayan, gol sevincini secde yaparak gösterilmesini içine sindiremeyen malum zihniyet, Siyonist İsrail’in katliamlarında ölen masumlar için saygı duruşunda bulunmayı reddederek maça çıkmayan Antalyasporlu Ramzi Safuri ve Sagiv Jehezkel’e kol-kanat gerdi.
Sebahattin Ayan İstanbul
Geçmişte inançlı futbolculara oruç tutmayı yasaklayan, gol sevincinin secde yapılarak gösterilmesini içlerine sindiremeyen malum zihniyet, sıra Siyonist Yahudilere gelince benzeri görmemiş bir ikiyüzlülüğe imza atıyor. 7 Ekim’den beri Gazze’de devam eden Siyonist İsrail’in katliamlarında binlerce masum sivil hayatını kaybederken, Antalyaspor’dan maşeri vicdanları yaralayan bir haber geldi. Sezon öncesi kadrosuna kattığı iki İsrailli futbolcu Ramzi Safuri ve Sagiv Jehezkel’in, ligin 9. haftasındaki maça Gazzelilere yönelik saygı duruşu sebebiyle çıkmak istememe talebi Antalyaspor yönetimi tarafından kabul edildi. Antalyaspor yönetimi yaşanan olaylar karşısında İsrailli futbolculara bir yaptırım da uygulamadı. İsrail medyasına konuşan iki futbolcu, “Ülkeden gelen kötü haberler futbol oynamayı neredeyse imkânsız hale getirdi. Takım isteğimize saygı duyuyor ve bize tam destek veriyor. Bunun için teşekkür ederiz” diyerek skandalı ifşa etti.
Nuri Şahin sahip çıktı
Oyuncuları savunan Antalyaspor Teknik Direktörü Nuri Şahin ise, İsrailli sporcuların milli maçlar nedeni ile İsrail Federasyonu ile görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek, şunları kaydetti: “İsrail’in Kosova maçı için Jehezkel çağrıldı. İsrail Futbol Federasyonu’yla uzun süre konuştuk. Benayoun, Liverpool’dan eski takım arkadaşım. Onla da konuştuk, 45 dakikaya izin verdiler. Safuri çok iyi oynadığı için Jehezkel’i 45 dakika oynattık. Gaziantep maçına gelecek olursak, ben hocayım aynı zamanda da bu grubun liderliğini yapıyorum. Benim oyuncularım aynı zamanda insan. İkisi de Antalyaspor’u çok seviyor ama onların da bir ülkesi, inancı var. Herkes bu konuda özgür.”
Filistin'e destek verene yok
Diğer yandan, Almanya’nın Mainz 05 kulübünde forma giyen Fas asıllı Hollandalı futbolcu Enver El Gazi, Filistin’e destek verdiği için önce kadro dışı bırakıldı, ardından da sözleşme fesh edildi. El Gazi, yaptığı açıklamada Filistin’e desteğini yineleyerek, “Tek başına kalmak anlamına gelse bile doğru olanın yanında durun. Geçim kaynağımın kaybı, Gazze’deki masum ve savunmasız insanlara yaşatılan cehennemle kıyaslandığında hiçbir şeydir” ifadelerini kullandı.
Batı, ikiyüzlü
Yaşanan bu ikiyüzlülüğü Akit TV ekranlarında yorumlayan Hukukçular Birliği Vakfı Genel Başkanı Av. Yaşar Baş ise, şunları dile getirdi: “En ağır suçları, en büyük ahlaksızlıkları, en büyük namussuzlukları, en büyük alçaklıkları yaptıkları halde bir ‘retorik’ etrafında kendileri dışındaki herkesi ‘barbar’ olarak tarif eden bir batı propaganda bombardımanıyla da karşı karşıyayız. Batı’nın bırakın uluslararası anlamda yerel anlamda da hiçbir ülkesinde sağlıklı bir hukuk sistemi de yok. Danimarka krallık, Norveç krallık, İsveç krallık, Belçika krallık, İngiltere krallık bunların hiçbirinde yargı da bağımsız değil. Yargının bağımsız olmadığının en somut örneği Rusya - Ukrayna savaşında görüldü. Savaşla hiçbir ilişkisi olmayan ilişkisi kurulmayan kurulma ihtiyacı da duyulmayan insanların mal varlıkları talan edildi. Tiyatrolardan 150 yıl önce yaşamış Rus sanatçıların isimleri silindi. El Gazi’nin Filistinlilere başsağlığı dilediği ve destek açıklaması yaptığı için sözleşmesi feshedildi. Sizi koruyacak bir hukuk düzeni yok. Bütün Rus sporcuları uluslararası müsabakalardan yasakladılar. Bugün aynı hukuk düzeni, Gazze’deki vahşete karşı bu ne diyenler terör soruşturması kapsamında soruşturuyor. Bunun bedelini çok ağır bir şekilde ödeyecekler. Hiçbir toplum insanlığın ortak vicdanı bu tür vahşeti kesinlikle kabul ettiremez. Dünya vahşet çağı yaşıyor. Türkiye gibi bir ülke insanlığın vicdanı dediğimiz yeni bir küresel güç olarak dünyanın neresinde bir namussuzluk ve insanlığa karşı işlenen suç varsa bu suçların sanıklarının mutlaka tepesinde olması lazım.”
