Kendi halkının da nefret ettiği diktatör Binyamin Netanyahu’nun, 7 Ekim’den beri Gazze halkına karşı başlattığı soykırım, siyonistlerin para gücü ve propagandasına rağmen bütün dünyada nefretle karşılanırken, bir avuç mücahid “Güçlü İsrail” balonunu söndürdü.
Siyonist İsrail’in diktatör Başbakanı Binyamin Netanyahu, 7 Ekim’den beri Gazze halkına karşı başlattığı soykırım ile Siyonistlerin para gücü ve propagandayla 75 yılda kurduğu sözde “güçlü İsrail efsanesini” tek başına yerle bir etti. 7 Ekim’de başlattığı insanlık dışı saldırılara “savaş” diyerek savaşın da haysiyetini ayaklar altına alan İsrail Başbakanı, yalnızca Filistin ve İsrail’in değil, bütün insanlığın kurtulması gereken bir yük haline dönüştü. TRT World’e konuşan İsrail eski Başbakanı Ehud Olmert, Gazze’de sivil katliamı yapan ve bölgeyi işgale girişen halefi Binyamin Netanyahu için “Netanyahu İsrail için ulusal tarihi bir felakettir. Netanyahu’nun İsrail için bir tehlike olduğunu düşünüyorum. Acilen kovulmalı. Dışarı atılmalı” diyerek gelinen durumu ortaya koymuştu.
Hitler'den beter
Akit’e değerlendirmede bulunan eski bakanlardan Bülent Akarcalı ise, şunları söyledi: “Netanyahu cilalı İsrail efsanesinin sonunu getiren adamdır. Uyguladığı insanlık dışı vahşi savaşı öyle bir hale getirdi ki, insanlar 2. Dünya Savaşı’nda Nazilerin Yahudilere uyguladığı soykırımı unutur oldu. İsrail, mazlumları öldürürken asıl büyük zararı kendine verdi. Bütün İslam dünyası toplansa, trilyon dolar harcasalar dünya kamuoyunda Müslümanlar ve Filistin lehine, İsrail aleyhine böyle bir havayı yaratamazlardı. Hatta Allah göstermesin genel bir savaş olsa, yüz binlerce Müslüman şehit olsa, böyle bir sonucu elde edemezdi. Gazze’de ölen çoluk, çocuk genç yaşlı herkes birer şehittir. Onlar bir cihat başlatmadılar ama bir cihatta can vermiş gibi şehit oldular. Dolayısıyla hayatını kaybeden 18 bin şehit, siyonizmi yendi. Şehit edilen 8 bin bebek, siyonizmi ezdi geçti.”
Evanjelistler de söndü
ABD’de ortaya çıkarak zamanla ABD siyasetini ele geçiren Evanjelistlerin İsrail’i desteklediğini belirten Akarcalı, şöyle devam etti: “Netanyahu’nun yaptığı bu insanlık dışı saldırılarla onların da havasının söndüğünü göreceğiz. Öbür taraftan Nobel ödülü almış, en çok bilim adamı yetiştirmiş olmakla övünen Yahudilere de büyük zarar verdi. Netanyahu’nun yaptıkları, aynı zamanda tam bir aptallıktır. İsrail’in gerçekleştirdiği Mavi Marmara saldırısı da Yahudilerin çıkarlarına büyük zarar vermiş, dünyada zor duruma düşmesine neden olmuştur. Netanyahu’ya savaştan önce de kendi halkı arasında çok büyük tepki vardı. Siyasi olarak çok zor durumdaydı. Ayrıca İsrail dışındaki Yahudilerin de tasvip etmediği bir siyasi figür. Çünkü Nazi zulmünden kurtulmuş olan Yahudileri Nazi politikalarıyla yönetmeye kalktı. Zaten gazetelerde de kendisinin yeni Hitler olduğuna yönelik yazılar çıktı. Demek ki elinde Hitler kadar imkân olsa neler yapacaktı. Kendisini dev aynasında gören birisi. İsrail de öyle. İsrail’in bugüne kadar Arap ülkelerine karşı kazandığı zaferler kendi gücünden değil, Arap liderlerinin basiretsizliğinden ve yaptıkları büyük hatalardan dolayı olmuştur
Gazze kasabı
Netanyahu, bu insanlık dışı saldırılarla Bosna Kasabı’nın benzeri oldu. Sürdürdüğü insanlık dışı katliamlarla ‘Gazze Kasabı’ olarak anılmaya başlandı. Batı o zaman İsrail’e gösterdiği müsamahayı Bosna Kasabı Slobodan Miloşeviç’e de göstermişti. Bosna’da yine Batı’nın ikiyüzlü tutumu yüzünden 200 binin üzerinde şehit verdi Müslümanlar. Netanyahu ve ekibi o dönemde yapılanlardan da cesaret alarak Gazze’de bu mezalimi yürütmektedir. Eskiden dünya kamuoyunu uyandıracak sosyal medya yoktu. Sosyal medya bu savaşta insanlığın vicdanını harekete geçiren bir araç oldu.”
Netanyahu patlattı
Türkiye-Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı, AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan da, şunları dile getirdi: “İşgalci İsrail yıllardır Gazze’de yaptığı soykırımla dünyaya kendi kendini bir kez daha ifşa etmiştir. ‘Filistinlilerin bebeklerin boğazını kestiği’ yalanıyla kendi kamuoyunu kandırarak acımasızca Filistin’e bomba yağdıran Netenyahu şiddet ve katliamla hükümette kalmayı planlıyordu. Ancak bu yalanlarına kendi kamuoyu bile inanmadı. Yaptıkları soykırım ekranlara taşındıktan sonra engellemelere ve baskılara rağmen bütün dünyada Filistin’e destek gösterileri çığ gibi büyüdü. Artık Filistin tarafının elinde bulunan esir aileleri bile Netenyahu yönetiminin karşısında durmaya başlamıştır. Siyonistlerin şişirdiği sözde ‘güçlü İsrail’ balonunu bizzat Netenyahu patlatmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi Netenyahu gidicidir.”
