• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İslâm karşıtı 28 Şubat artığı

Yeniakit Publisher
2022-08-18 09:42:00 -
İslâm karşıtı 28 Şubat artığı

Din düşmanlığını “bilim” kılıfı altında kusan Prof. Üstün Dökmen’in “başörtülü psikolog ve psikiyatrist olmaz” sözü ile bilimi ideolojisine kurban ettiğini dile getiren uzmanlar, Dökmen’in zırvalarını çürüttü.

Din düşmanlığını “bilim” kılıfında kusan Prof. Üstün Dökmen’in “Başörtülü psikolog ve psikiyatrist olmaz” sözü 28 Şubat artıklarını heyecanlandırırken, CHP ve ittifak ortaklarından tek cümlelik eleştiri dahi gelmedi. Tesettürüyle psikologluk yapanları “mesleğin etiğine aykırı davranmakla” suçlayan Dökmen’in hezeyanlarını psikoloji biliminin uzmanları ise tek tek çürüttü. Akit’e konuşan psikoterapistler, psikolojik danışmanlar, din psikolojisi uzmanları ve aile danışmanları “Merkezinde insan olan bir meslekte başörtüsünü sorun etmek art niyettir” görüşünde birleşti. Bilimsel tezlerle Dökmen’in zırvasını boşa çıkaran uzmanların gazetemiz Akit’e yaptıkları çarpıcı değerlendirmeler şöyle...

Örtünmek bunlara batıyor

Psikoterapist Eser Ölçer: “Terapinin merkezi insan, özü anlayıştır. Biz psikoterapistler eğitim alırken ilkin vurgulanan şeylerden biridir bu husus. Carl Gustav Jung’un şu sözü değerlidir: ‘Psikoloji öğrencisi bulunur, siz psikolog olacak insan bulun.’ Merkezinde insan, özünde anlayış olan bir meslekte, etik ilke olarak başörtüsünü görmek, baş örtüsünü sorun etmek neresinden bakarsak bakalım tutarsızlıktır, art niyettir. Asıl mesele örtüyü başına takmak değil kafaya örtüyü mesele olarak kodlamaktır. Hele bunu kürsüsü olan, profesör düzeyinde birinden duymak hepimizi yaraladı. Yaraları da ancak anlayışla çözebiliriz. Çünkü meslek etiğimiz bunu gerektirir. Başı örtülü birinden psikolog da olur, psikoterapist de olur. Hem de çok güzel olur. Yeterlilik için insan olmak ve insanı insan olduğu için değerli görmek yeterlidir.”

Hem köhne hem akla aykırı

Psikolojik Danışman Feyzullah Akdağ: “Üstün Dökmen’in bahsini ettiği nötrlük kavramı hem imkansız hem akla aykırı bir iddiadır. Psikolojik danışman nötr olmaz, koşulsuz kabul gösterir. Koşulsuz kabul ise başörtüsüyle ilgili değil kafanın içiyle alakalıdır. Yaratılanı Yaratandan ötürü sevmektir. İnsan robot olmadığı için nötr de olamaz. Psikolojik danışmanını nötr gören bir danışan kendini açmakta büyük sorunlar yaşar. Üstün Dökmen’in iddia ettiği nötrlük kavramı psikolojik danışmanı son derece itici ve soğuk hale getirir. Oysa danışma sürecinin temeli samimi ilgidir. Öte yandan; Üstün Dökmen etik ihlali endişesiyle sarf ettiği bu hatalı yaklaşımda aslında danışma seanslarında ‘transferans’ dediğimiz ve bir yere kadar danışanlarda görmek istediğimiz kavramı reddediyor. Transferans olmazsa danışan kendini açamaz; danışman da yansıtma yapamaz. Transferans sayesinde danışan danışmanda bir şeyler hatırlar ve farkındalık oluşur. Üstün Dökmen mesleğine ideolojik baktığı için psikolojik danışma sürecinin bel kemiği olan transferansı reddediyor. Onun bahsettiği nötrlük Freud döneminde kalan köhne imkansız bir yaklaşımdır.”

Din karşıtı dogmatizm

Din Psikolojisi Doktoru Yasin Kuruçay: “Üstün Dökmen’in meslek etiği olarak ifade ettiği söylemin bir metni, bir teamülü yok. Ortada böyle bir meslek etiği de yok. Toplumun geniş bir kesimine yönelik ötekileştirici üslubun kendisi meslek etiğine aykırıdır ve başörtülü olarak bu görevi icra eden binlerce meslektaşına yönelik büyük bir saygısızlıktır. Bu tavır objektivizm değil, pozitivizm ve din karşıtlığı ile örülmüş dogmatizmdir. Bu yaklaşım evrensel bilgiyi savunan bir akademisyenin değil, halkına üstten bakan jakoben aydının tavrıdır. Daha iyi bir dünya, daha iyi bir Türkiye ve daha iyi bir gençlik için inanç ve medeniyet değerlerimizle örülü, evrensel bilgiyi ve erdemi yücelten bir psikoloji ve pedagoji yaklaşımına acilen ihtiyaç bulunmaktadır.”

Ya tedavi edilsin ya yargılansın

Aile Danışmanı Adnan Kalkan: “Bilim özünde hakikat ve fıtrat üzerine temellendirilir. Bu da bilimi geçerli kılar. Ancak bilimi ideolojisine kurban edip peşkeş çeken Üstün Dökmen gibileri yüzünden bilime olan güven de sarsılmaktadır. Bunlar bazen öyle ileri giderler ki ne bilimin etiği, ne ahlakı ve ne de itibarını gözetmezler. Gözleri kör, kulakları sağır, kalpleri mühürlü misali konuşurken; karşısındakileri aptal yerine koyarlar. ‘Başörtülü, psikolojik danışmanlık yapamaz’ der. O halde bütün din psikologları, manevi bakım veren danışmanlar, dindar psikyatrist, psikoterapist, psikolog ve aile danışmanları Dökmen’e göre işini yapamıyor. Bu da ‘kul hakkı yiyorlar’ anlamı taşıyor. Ya da Dökmen söylediği sözün nereye varacağını muhakeme edemiyor. Bu sözleri ile komple dindar kesimi hedef tahtasına koyuyor. Bu kabul edilemez. Psikolojik sorunları varsa tedavi/terapi edilmeli. Yoksa hukuk üzerine düşeni yapmalı.”

Kimse benim örtüme karışamaz

Aile Danışmanı Asiye Tanrıöver Türkan: “Yıllar önce televizyonda küçük tiyatrolar eşliğinde yapılan yanlışları görsel olarak anlatıp, onun üzerinden yorum yaparak güzel tavsiyelerde bulunmasıyla hatıralarımda hoş yeri kalan Üstün Dökmen kanımca çok büyük bir hataya imza atmıştır. Yıllardır aile danışmanlığı yapan biri olarak şimdiye kadar toplumun her kesiminden kişilerle muhatap oldum. Hiç kimse beni başımın örtüsü ile yargılamadı, söylemlerimi başörtüme yani inancıma bağlayıp değersizleştirmedi. Telafisi hâlâ mümkün olan bu hatalı itirafından ümit ediyorum ki Üstün hocamız dönecek ve sözlerinin yanlış anlaşıldığını ifade ederek kendisine saygı duyulma noktasına tekrar gelecektir. Zira ayrışmaya sebebiyet verecek eylemler ya da söylemler ülke refahını etkiler. Bunun için bütün imkanlarımızı bileştirmeli, kaos ortamına sebep olmak isteyen şer odaklı ve bu tür söylemlerden nemalanmak isteyen güçlere imkan vermemeliyiz.”

Karamollaoğlu: Seçimi bu tür insanlar yüzünden kaybederiz

Prof. Dr. Üstün Dökmen’in, “Başörtülü psikolog, başörtülü psikiyatrist olmaz” sözlerine bir tepki de Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’ndan geldi. “Kendi zeka düzeyini mutlaka sorgulamalıdır” diyen Karamollaoğlu, şunları dile getirdi: “Birtakım kişilerin Türkiye’nin yaşadığı bazı olumlu gelişmeleri kabullenmekte zorlandıklarını gösteriyor bu durum. Allah rızası için yıllardır yapmaya çalıştığınız şu baskıları bırakın. Mantıksızlıkları bir kenara koyun. İnsanların deneyimlerini paylaşırken onları yargılamama gibi temel meslek etiğine sahip olması gerekir. Bir psikolog, bir kadının kıyafetinden ötürü o mesleği icra etmemesini söylüyorsa önce kendi mesleki yeterliliğini ardından kendi zeka düzeyini mutlaka sorgulamalıdır. Zaten bu mantıkta insanlar yüzünden önümüzdeki seçim kaybedilirse kaybedilir.”

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

ADİL

SİZLER HALA İSLAM DÜŞMANI ZINDIKLARI BİLİM ADAMI MI OLARAK SÖYLÜYORSUNUZ O ÖNCE KENDİ OLMAYAN RUHUNU TEDAVİ ETSİN SUÇ ONLARDA DEĞİL MÜSLÜMANLARIN KORKULARINDAN BUNLARI ADAM YERİNE KOYMALARINDA

Abdullah Murat

Onun zihniyeti imansızlığın sonucu doğal ama imanlıyım müslümanım kitabım kuran diyip Allahın küfür dediği işlerde meslek sahibi olmak hastalıklı bir zihniyettir. Başörtülü hakim olur mu? kadın hakim olur mu? müslüman Allahın indirdiği ile hükmetmeyen hakim olur mu? bu sistemde avukat olur mu? polis olur mu millet vekili olunur mu? en sonunda vekil sahibi olunur mu? Bunlar vekil tayin edilebilir mi? Allahın küfür dediği işlerden korkmayan küçümsemeyen susan susturulan diyanette bu işin içinde Kuranı ölçüt almazsan sapıksındır. Küfrün içine girdiysen sapmanın en büyüğü olmuştur. O mu daha sapmış kim sapmış
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23