İşitme kayıplarının hepsi yaşlılıkla ilgili değil.
En yaygın nedenleri şunlardır:
Yaş: Seslere uzun süre maruz kalmak, işitme sinirlerini yıpratır. Bu durum da işitme kaybı riskini arttırır.
Genetik Miras: Genetik yatkınlığınız işitme kaybı yaşama ihtimalinizi attırır.
Meslek: Gürültülü ortamlarda (fabrika, inşaat alanı gibi) çalışan kişiler, yüksek sese uzun sure maruz kaldıkları için işitme sorunlarıyla karşılaşabilirler.
Bazı İlaçlar: Antibiyotikler ve kemoterapide kullanılan bazı ilaçlar, iç kulakta hasar yaratabilir. Aşırı dozda alınan aspirin, ağrı kesici, diüretik gibi ilaçlar, kulak çınlaması ya da işitme kaybı gibi geçici olarak yaşanan işitme sorunlarına neden olabilir.
Bazı Hastalıklar: Yüksek ateş görülen menenjit gibi hastalıklar, koklearı zedeleyerek işitme kaybına neden olabilir.
İşitme kayıpları genel olarak 3'e ayrılır:
Dış ve orta kulakla ilgili hastalıklardan kaynaklanan iletim tipi işitme kaybı
İç kulak, işitme siniri ve beyinle ilgili hastalıklardan kaynaklanan sensörinöral (alım tipi) işitme kaybı
İşitme yollarının birden fazla bölgesinde hasar bulunmasından kaynaklanan mikst (karışık) işitme kaybı test birimi desibel (dB)'dir.
İşitme kaybı, hafif, orta, şiddetli ya da derin olabilir. İşitme kaybının derecesi fısıltı testi denilen bir test ile tespit edilir.
Normal işitme aralığı 0-20 desibel (dB)'dir. Yaklaşık 30 dB fısıldamaktır. Ortalama ev sesler için 50 dB'dir. Konuşma 60 dB ses şiddeti gerektirir. Jet motoru sesleri 140 dB üzerindedir.
İşitme kaybı işte bu desibel işitme kaybı (dB HL) olarak ölçülür.
25-39 dB HL hafif işitme kaybıdır. "fısıltıları duyamıyorum" anlamına gelir.
40-69 dB HL konuşma düzeyinde işitme kaybıdır ki, çevreniz "konuşma seni duyamaz" diye birbirlerini uyarırlar.
70-94 dB HL bağırarak konuşmaları bile duymakta zorlanmaktır.
95'den fazla dB HL derin sessizliktir. Gayet tabii acı veren bir durumdur.
Bazı hastalarda kulak çınlaması, uğultu, baş dönmesi ve bir veya her iki kulakta dolgunluk gibi işitme kaybı belirtileri olur.
Belirtileri
İşitme kaybının belirtileri her zaman çok belirgin olmadığı için kişiler genelde bu sorunu göz ardı etme eğilimindedirler. Bu sebeple birçok kişi işitme kaybı ilerlemeden doktora gitmez. Oysa sorun ne kadar önce tespit ve tedavi edilirse, daha ileri derecelere varacak işitme kayıpları o kadar erken önlenebilir ve kişiye doğru tedavi uygulanabilir.
İşitme kaybının belirtileri şunlardır:
Konuşma ve diğer seslerin algılanmasında zorlanma
Özellikle gürültülü ve kalabalık mekânlarda arka plandaki sesleri, kelimeleri algılayamama
Karşıdaki kişilerin yavaş, net ve yüksek sesle konuşmasını isteme
Televizyon veya radyonun sesini açma ihtiyacı
Konuşmaktan ve bazı sosyal ortamlardan kaçınmaya başlamak
