Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak’ın Süleymaniye şehrinde bu yıl ikincisi düzenlenen “Süleymaniye Buluşması”na katıldı. Davutoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde 2’ncisi düzenlenen “Süleymaniye Forumu”ndaki konuşmasında katılımcıları Kürtçe selamladı. Bakan Davutoğlu, konuşmasına Kürtçe bir iki cümle ile devam ederek tedavi gören Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’ye acil şifalar dileyince salondakiler tarafından ayakta alkışlandı.
SÜLEYMANİYE - “Talabani’nin aramızda olmasını isterdim” diyen Davutoğlu, KYB liderinin Irak’ta önemli mücadeleler verdiğini söyledi.
Ortadoğu ülkelerinin, “Arap Baharı’nı” kendi halklarının çıkarları için bir fırsata dönüştürmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, “Yeni neslin talepleri önünde kimse duramaz. Herhangi bir gruba veya mezhebe karşı gelmek doğru değildir. Dini ve etnik unsurlara saygı gösterilmeli” diye konuştu.
Ukrayna’daki gelişmeleri de değerlendiren Davutoğlu, Rusya mı yoksa batılı ülkeler mi başarılı olacak şeklinde bir tartışma olduğunu hatırlatarak, “Umuyoruz ki herkes başarılı olsun. Bu konuda bir yarış olmamalı” ifadesini kullandı.
Ahmet Davutoğlu, Irak’taki mevcut durumla ilgili, “Irak’ta mezhep çatışmasına yol vermemeliyiz. Homojen olan devletler ve toplumlar yoktur. Sadece Sünni veya Şii olsun diyemezsiniz. Farklı renklerin olması çok önemlidir. Aynı zamanda ülkeler olarak birbirimizin bağımsızlığına saygı göstermeliyiz. Hiçbir ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşı olmamalıyız” şeklinde konuştu.
DAVUTOĞLU, ZEBARİ İLE BİR ARAYA GELDİ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ndeki temasları kapsamında Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile de bir araya geldi.
İki ülke ilişkilerinin ele alındığı basına kapalı görüşme bir saat sürdü. Davutoğlu, daha sonra Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Genel Sekreter Yardımcısı Kosret Resul’u kabul etti. Görüşmeden sonra Davutoğlu ve beraberindeki heyet, onurlarına verilen yemeğe geçti.
KAYNAKLARIN TRANSFERİNE TALİBİZ
Süleymaniye’deki temasları kapsamında soruları da cevaplayan Davutoğlu, “Irak’ın yeraltı kaynaklarını dünyaya transfer etmek istiyoruz. Ama önemli olan bunu anayasal çerçevede yapmaktır. Basra, Bağdat, Erbil, Diyarbakır ve Ankara eğer enerji boru hatlarıyla birbirine bağlanırsa o zaman bu ülkeler arasında barış tesis edilmiş olur. Türkiye olarak bizim Irak’tan beklediğimiz Erbil ve Bağdat’ın bir prensip üzerinde antlaşmasıdır. Bu, bizi çok mutlu eder” dedi.
