X'ten Tarih ve Politika'nın Amwaj Media'dan aktardığı habere göre, Türkiye, Katar'daki askeri varlığını artırarak bölgedeki stratejik pozisyonunu güçlendirmeye devam ediyor. Bu adım, ABD'de yaklaşan başkanlık seçimleri ve Donald Trump'ın olası bir zaferinin bölgeye etkileri göz önünde bulundurularak atılıyor.

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad El Sani, Ağustos ayının başında Ankara'yı ziyaret ederek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Görüşmede, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, İran ve İsrail arasındaki artan gerginlikler ve Filistin meselesi gibi kritik konular ele alındı. Erdoğan, Türkiye'nin Katar ile askeri bağlarını güçlendirme kararlılığını vurguladı ve bu doğrultuda iki ülke arasında askeri işbirliğinin artarak devam edeceği belirtildi.

Bu gelişmelerin hemen ardından, Türkiye, Katar'a deniz ve hava kuvvetlerini konuşlandırmaya başladı. 26 Temmuz'da Aksaz Deniz Üssü'nde düzenlenen törenle iki Türk devriye gemisi Katar'a uğurlandı. Ayrıca, altı Türk F-16 savaş uçağı da Katar'a konuşlandırılarak Türk-Katar ortak kuvvet komutanlığına katıldı. Bu adımlar, 2014 yılında imzalanan ve savunma işbirliğinin temelini oluşturan anlaşmalar çerçevesinde atılıyor.

ABD'nin 2024 başkanlık seçimlerinde Donald Trump'ın potansiyel zaferi, bölgesel dengeleri yeniden sarsabilir. 2017'deki Körfez krizi ve Katar'a uygulanan abluka süreci, Trump yönetimi sırasında ortaya çıkmıştı ve bu süreçte Türkiye, Katar'a destek sağlayarak önemli bir rol oynamıştı. Trump'ın İsrail yanlısı politikaları ve "Yüzyılın Anlaşması" gibi girişimleri, Filistin halkı üzerinde olumsuz etkiler yaratmış ve bölgedeki ABD karşıtlığını körüklemişti.

ABD'nin 2024 başkanlık seçimlerinde Donald Trump'ın potansiyel zaferi, bölgesel dengeleri yeniden sarsabilir. 2017'deki Körfez krizi ve Katar'a uygulanan abluka süreci, Trump yönetimi sırasında ortaya çıkmıştı ve bu süreçte Türkiye, Katar'a destek sağlayarak önemli bir rol oynamıştı. Trump'ın İsrail yanlısı politikaları ve "Yüzyılın Anlaşması" gibi girişimleri, Filistin halkı üzerinde olumsuz etkiler yaratmış ve bölgedeki ABD karşıtlığını körüklemişti.

Bu nedenle Katar, Trump'ın olası geri dönüşünden endişe duyuyor ve Türkiye ile askeri işbirliğini güçlendirerek bölgedeki belirsizliklere karşı kendisini güvence altına almaya çalışıyor.

Türkiye'nin Katar'daki askeri varlığı, Ankara'nın Körfez bölgesinde bir güvenlik sağlayıcı olarak artan rolünü yansıtıyor. 2017 Körfez krizi sırasında Suudi Arabistan, BAE ve Mısır gibi ülkeler, Türkiye'nin Katar'daki askeri üssünü kapatmasını talep etmişti. Ancak Türkiye, bu taleplere rağmen Katar'daki askeri varlığını korudu ve hatta artırdı.

Ankara, Körfez bölgesinde sadece Katar'la değil, aynı zamanda BAE, Umman ve Kuveyt gibi diğer ülkelerle de askeri işbirliklerini genişletmeyi hedefliyor. BAE, Türkiye'nin savunma sanayii ürünleri için en büyük ihracat pazarı haline gelirken, Katar Türkiye'nin ikinci büyük savunma ekipmanı müşterisi oldu.

Türkiye'nin Katar'daki askeri varlığını artırması, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Trump'ın olası bir geri dönüşü, bölgedeki mevcut ittifakları ve gerginlikleri yeniden alevlendirebilir. Bu süreçte Türkiye, askeri varlığını güçlendirerek hem Katar'ı desteklemeyi hem de kendi stratejik çıkarlarını korumayı hedefliyor.