2019 yerel seçimleri sonrası başkanlık koltuğuna oturduğunda Yunan medyasının övgülerine mazhar olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kadim şehirdeki Bizans izlerini ihya etmenin peşine düştü. Bizanslıların at koşturduğu Antik Roma Hipodromu’nu gün yüzüne çıkarmak için Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ile Sultanahmet Camii arasında kalan Sultanahmet Meydanını kazmaya hazırlanan İBB yönetimine tepki gösteren tarihçiler, “CHP’nin bu hamlesi Osmanlı tarihinin katli demektir. Bugün Bizans gelse o bile böyle bir şeye cesaret edemezdi” dedi.
PKK’nın siyasi uzantısı HDP ve sözde milliyetçi İP’in desteğiyle İBB Başkanı seçilen CHP’li Ekrem İmamoğlu, göreve geldiğinde hakkında Yunan medyasında atılan, “İstanbul’u Erdoğan’dan alan Pontuslu” ve “Konstantinopolisi fetheden Yunanlı” şeklindeki manşetleri haklı çıkarırcasına skandal bir tarih katliamına hazırlandığı ortaya çıktı. Sultanahmet Meydanını kazmaya hazırlanan İBB yönetiminin, çok sayıda Osmanlı yadigârı yapıya zarar verme pahasına hazırladığı projeyle Bizanslıların at koşturduğu Antik Roma Hipodromu’nu gün yüzüne çıkarmak için çalışma başlattığı öğrenildi.
Bizans için ecdada kıyacaklar
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ile Sultanahmet Camii arasında kalan Sultanahmet Meydanı’nda arkeolojik kazı yapmaya hazırlanan CHP’li İBB yönetiminin, Bizanslıların at koşturduğu Antik Roma Hipodromu’nun kalıntılarını gün yüzüne çıkarmak için hazırladığı projeyi Koruma Bölge Kurulu’na sunduğu öğrenildi. İmamoğlu’nun duyurusunu yaptığı ve aralarında Sultanahmet Camii, İbrahim Paşa Sarayı, Sultan Ahmed Türbesi ve Alman Çeşmesinin de olduğu çok sayıda tarihi yapıya zarar verme pahasına hazırlanan projenin danışmanlığını ise Ayasofya’nın ibadete açılmasını ‘Kör bir ideolojik saplantı” olarak yaftalayan Koç Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümünden, Bizans arkeolojisi uzmanı Prof. Dr. Engin Akyürek’in yaptığı belirtildi.
Ekrem'in İBB'si bilerek kışkırtıyor
CHP’li İmamoğlu’nun resmi YouTube hesabından paylaştığı skandal videoda konuşan İBB Genel Sekreter Yardımcısı ve Kültür Varlıkları Daire Başkanı Mahir Polat ise, yapmak istedikleri tarihi kıyımı şu skandal sözlerle izah etti: “Biz İBB olarak Sphendone’un içindeki mekanları, hem de Spina Duvarı çevresini kendi seviyesine indirerek tekrar burada bir hipodromun varlığını hem turizme hem tarihe kazandırmak ve burada kışkırtıcı tarihsel alan üretmek istiyoruz. Alanın çevresinde de bir Antik İstanbul müzesi açabileceğimiz bir alan kazanmış oluyoruz. Şu an projemiz koruma kurulunda onay bekliyor. Şüphesiz buranın tarihler boyunca kademelerinin yükseltilmesi ve doğal olmayan dokunun dışında kendi topografyasına inmesi çok önemli. Bu topografyayı indirdikçe farklı dönemlerde yapılmış izler de bulabiliriz. Tabii bunlar büyük vizyon projeleri. Umarım ilgili koruma kurulları bu projenin arkasında durarak destek verecekler. Ve biz İstanbul’a müthiş bir turistik ziyaret alanı kazandırmış olacağız.”
“Ayasofya'nın intikamını alıyor”
Skandal projeyi Akit’e değerlendiren Sanat Tarihçisi Murat Özer, şunları dile getirdi: “İBB, At Meydanını tamamen ortadan kaldıracak bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor. Milyonlarca yerli-yabancı turistin ziyaret ettiği, etrafı Osmanlı eserleriyle süslü meydanın, Bizans dönemi hipodrom kalıntılarının ortaya çıkarılması için yıkılmasıyla İstanbul’un en değerli mekânı bir inşaat çukuruna dönüşecek. İBB projenin diğer kısmının ise Sphendone’un ortaya çıkartılması olduğunu açıkladı. Bu kısmın üzerinde 1898 tarihli Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası ile 1868 tarihli Sultanahmet Mesleki Teknik Anadolu Lisesi var. İş sırf hipodromun bir parçası daha ortaya çıksın diye bu binaların yıkılmasına kadar varır mı? Bu CHP’nin daha önce yapmadığı bir iş değil. 1940’da Henri Prost istedi diye 134 yaşındaki Taksim Topçu Kışlası’nı yıkan bir zihniyeti, kışlaya göre daha yeni olan binaların yıkılmasını isterse şaşırmamalıyız. Peki, CHP’li İBB bu çalışmayla ne yapmak istiyor? Eğer sırf camiye çevrilen Ayasofya’nın karşısında bir Bizans eserini ortaya çıkarmak için bu işe girişiliyorsa yanlış yoldalar.”
“Yaptığını Bizans yapmazdı”
Tarihçi Yılmaz Altunsoy da, şunları ifade etti: “Bu Osmanlı tarihinin katli demektir. Bizans eserlerini ortaya çıkarmakla neyi ispat etmeye çalışıyor, anlamak mümkün değil. Evet, bizim için de Bizans dönemine ait eserler mutlak manada korunmaya değerdir. Fakat Bizans eserlerini ortaya çıkaracağız diye Osmanlı Türk İslam eserlerini bertaraf etmek, onları ortadan kaldırmak ecdada büyük bir saygısızlıktır, kemiklerini sızlatacak girişimlerdir. Bugün böyle bir şeyi Bizans gelse bile cesaret edemezdi, hem de o eserlere kıyamazdı diye düşünüyorum. Burada başka bir amaç olduğu kanaati hâsıl oluyor. Sanki İstanbul’un, kendilerini Bizans’ın devamı olarak addeden Rumlara ait bir şehir olduğunu ispat etmeye çalışırcasına bir gayretkeşlik görüyoruz. İstanbul 600 yıllık bir Türk ve İslam şehridir. Bugün hâlâ İslam dünyasının payitahtı konumunda şehirdir. Bu girişime müsaade edilmemesi gerekir.”
