• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

İlber Ortaylı'dan, skandal ötesi "masonluk" çıkışı! Yok artık daha neler

Yeniakit Publisher
2024-08-07 11:50:00 -
İlber Ortaylı'dan, skandal ötesi "masonluk" çıkışı! Yok artık daha neler

Salih Tuna, Sabah gazetesindeki köşe yazısında, Prof. Mikail Bayram'ın Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundaki Yahudi grupların rolüne dair görüşlerine yer verdi. Tuna, Bayram'ın Karaim ve Kapani Yahudilerinin devletin kuruluşunda etkili olduğunu savunduğunu belirtti. Yazıda, Yahudi gruplar arasındaki çatışmanın Türkiye'nin yakın tarihini şekillendirdiği ifade edildi. İlber Ortaylı'nın masonluk konusundaki yorumlarına da sert eleştiriler getiren Tuna, şunları kaydetti:

Salih Tuna, Sabah gazetesindeki köşe yazısında, Prof. Mikail Bayram'ın Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundaki Yahudi grupların rolüne dair görüşlerine yer verdi. Tuna, Bayram'ın Karaim ve Kapani Yahudilerinin devletin kuruluşunda etkili olduğunu savunduğunu belirtti. Yazıda, Yahudi gruplar arasındaki çatışmanın Türkiye'nin yakın tarihini şekillendirdiği ifade edildi. İlber Ortaylı'nın masonluk konusundaki yorumlarına da sert eleştiriler getiren Tuna, şunları kaydetti:

"Karaim ve Kapani Yahudilerinin Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda çok önemli rolleri olduğunu söylüyordu. Moldova kökenli Refik Koraltan, Polonya kökenli Fatin Rüştü, Kurtuluş Savaşı'nın Galip Hoca'sı Celal Bayar, soyadını Tuna üzerindeki köprüden alan Fuat Köprülü ve hatta Adnan Menderes'in Karaimlerden olduğunu dile getiriyordu.

Hocaya göre, işbu Karaimler ile Kapaniler Türkiye Cumhuriyeti'ni birlikte kurmuşlar ama sonradan devleti Kapaniler ele geçirmişlerdi.

Karaimler 46'da "Yeter artık" diyerek, devletten haklarına düşen payı almak için harekete geçmişler ve 50'de seçime girip kazanmışlardı. Lakin, Kapaniler onlara ancak 60'a kadar tahammül edebilmişler; 27 Mayıs 60 darbesiyle alaşağı edip feci şekilde cezalandırmışlardı.

Malumunuz, her iki grup da Müslümanlığı kabul ettiklerinden ötürü Sabetayist (amiyane tabirle, "dönme") tesmiye ediliyorlardı.

Bunları kim mi anlatıyor?

Geçtiğimiz cuma günü aramızdan ayrılan (Allah rahmet eylesin) Prof. Mikail Bayram.

Merhum Hocamızı, Mevlâna Celaleddin Rumi hakkındaki çok tartışılan sıra dışı görüşleri veya Anadolu Ahiliğinin kurucusu Ahi Evren ile fıkralarıyla meşhur Nasrettin Hoca'nın aynı kişi olduğuna (Ki bu çalışmasını Halil İnalcık bile referans göstermiş, sitayişle bahsetmiştir) dair araştırmaları üzerinden değil de, Yahudi grupları arasındaki mezkûr çatışma üzerinden anmamın bir nedeni var.

O da şudur:

Mikail Bayram yakın tarihin en çalkantılı dönemindeki belirleyici kapışmanın söz konusu iki Yahudi grup arasında cereyan ettiğini söylerken, kendisiyle büsbütün farklı dünya görüşüne sahip Prof. Yalçın Küçük de (mealen) Türkiye'deki kavganın Müslümanlar ile "ehli küffar" arasında değil, Yahudiler ile Hristiyanlar arasında geçtiğini dile getirmişti.

Yani...

Türkiye'deki travma "Cami ile Kilise arasında beynamaz kalmak" değil, "Kilise ile Havra sarasında beynamaz kalmaktan" ibaretti.

Peki İlber Ortaylı'mız ne diyor?

Masonların "Hristiyan dünyanın, Siyonistlerin aleti bir örgüt olarak" gösterilmesini eleştirdiği geçen günkü yazısında, Türklerin saçmalamadan tartışmayı bile Masonlardan öğrendiğini dercetmiş.

Bizim Nihat Genç de verip veriştirmiş ve "Atatürk'ün mason localarını kapatıp kovduğundan da tek laf etmiyor!" demiş.

Tek laf etmez. Hoş, laf etse de, Atatürk'ün Mason localarını neden kapattığına dair hiçbir şey söylemeden lafın belini kırardı. Mesela, kuvvetle muhtemel şöyle lakırdılar ederdi: "Efendim o konu tartışmalıdır bir kere. Atatürk'ün Masonluğa Elnekave tarafından davet edildiğini bilmeden, 35'te mason locaları kapatıldı demekle olmaz bu işler. Recep Peker Meclis'te okumuş kararı, ama Mahmut Esat Bey şey yapmış. Öyle Falih Rıfkı'nın şahitliğiyle olmaz. Ona bakarsanız Atatürk sonra da Konvan heyetini kabul etmiştir. Lisan bilmeden bunları anlayamazsınız..."

Demem o ki, İlber Ortaylı tarihçiliği netameli sorular karşısında ortopediktir; ortamına göre cevap verir. Yahut lafı dolaştırır ama hiç cevap vermez.

Halbuki aynı sorular Mikail Bayram hocaya sorulsaydı "dan" diye cevap verirdi. Kim ne der hesap etmez, bildiğini söylerdi.

Zaten bundan sebep onca müktesebatına ve bilimsel araştırmalarına rağmen rahmetli sınırlı çevrelerde bilinirken, İlber Ortaylı pop şarkıcılardan daha çok biliniyor!

Kitaplarından ve konuşmalarından bildiğim merhum Prof. Mikail Bayram hocayla Konya'da aynı zamanda yayımcısı olan Çizgi Kitabevi'nde tanışmış hasbıhal etmiştik.

Son derece mütevazı, hoş sohbet ve hayranlık uyandıracak denli vukufiyet sahibiydi

Rahmet olsun."

 

 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

.....

Kurtuluş Savaşında Türkiyedeki yahudilerin Ankara'daki yönetimi desteklediği zaten biliniyor...Salih bey , bu görüşe ve adını saydığı isimlerin sebatayist olduğu görüşüne katılıyor mu, pek belli değil...Sadece İlker hocaya değinmiş...

Mesut Sarp

İlber Ortaylı hocanın adını duyunca kıskançlıktan çatır çatır çatlayanların sayısı hiç de az değil. Hadi sıkıyorsa bir İlber Ortaylı gibi siz de birini çıkartın o da en az o kadar popüler olsun yani tanınsın ama yok ki !
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23