Mehmet Yuva, İlber Ortaylı’nın çelişkili söylemlerini sert bir dille eleştirdi. Yuva, Ortaylı'nın tarihsel gerçekleri çarpıttığını ve ahlaki normlarda tutarsızlık sergilediğini belirtti. Ortaylı'nın Suriye ve mülteci konusundaki çelişkili açıklamalarını da gündeme taşıyan Yuva, Ortaylı’nın masonluğu propagandaya dönüştürdüğünü ifade etti. Mehmet Yuva, Aydınlık gazetesindeki yazısında özetle şunları kaydetti:
Mehmet Yuva, İlber Ortaylı’nın çelişkili söylemlerini sert bir dille eleştirdi. Yuva, Ortaylı'nın tarihsel gerçekleri çarpıttığını ve ahlaki normlarda tutarsızlık sergilediğini belirtti. Ortaylı'nın Suriye ve mülteci konusundaki çelişkili açıklamalarını da gündeme taşıyan Yuva, Ortaylı’nın masonluğu propagandaya dönüştürdüğünü ifade etti. Mehmet Yuva, Aydınlık gazetesindeki yazısında özetle şunları kaydetti:
"Tarihi tezvir edenler ve bilimdışı keyfi iddialarla yola çıkanların ulaştığı son durak dönekliktir. Pirincin içindeki beyaz taşları ayıklamak yerine bu taşları pirinç diye ısrarla yedirmek için malum matbuat ve medya devrede. Bu şahıslar yüksek koltuğa tek başına oturtulan hikâyeciler misali televizyon ekranlarından, sosyal medya platformlarından sürekli konuşturulmaktadır.
Sayın İlber Ortaylı’nın ‘Tarihte Suriye diye bir ülke veya devlet olmadı.’ iddiasına mukabil, 26 Ağustos 2021’de, ‘İlber Ortaylı: Tarihte Suriye Olmadı’ yazısıyla cevap verdik. Ardından Sayın Ortaylı, Caniyahu ve Nidilyahu (aşağılık, sefil) unvanlarıyla ün yapmış Netanyahu’nun “dostum, yoldaşım” ve “büyük bilim adamı” diye takdim ettiği Mason ve Siyonist Bernard Lewis’in kitaplarını övdü.
BOP’UN AKIL BABASI
Bu propagandasına karşılık 14 Aralık 2022’de, “İlber Ortaylı’nın Bernard Lewis Aşkı” yazımızda kamuoyunu Ortaylı’nın Netanyahu gibi “büyük bir bilim adamı” diye propaganda ettiği, Emperyalist-Siyonist Büyük Ortadoğu Projesi’nin “akıl babası” olarak bilinen Bernard Lewis’in gerçekte kim olduğunu ve bilimi hangi habis projeler için suiistimal ettiğini anlattık.
Sayın İlber Ortaylı ibret alacağına bu sefer masonluğu propagandayı görev edindi. (...) İlber Ortaylı 12 Mayıs 2022’de A Haber’de, “Senin görevin Sultan Fatih Mehmed’in milleti olmak. Sultan Mehmed kompleksiz Doğu’ya ve Batı’ya açıktı… Türkiye'nin mülteciye ihtiyacı var, yaşlanıyoruz. Dua edelim ki bünyemiz bu yaşlılığı kaldırmaya müsait.” demişti.
ONA UYGUN OLMAYANLAR ‘OUT’ UYGUN OLANLAR ‘IN’
Aradan 15 ay geçtikten sonra perşembe günü İlber Ortaylı bu sefer, “Bazıları uyumlu ve gerekli, bazıları değil…olanlar Suriyelilerin kendisi. Çünkü ahlak normları bizlere katiyen uymuyor. Gönderilmeliler.” dedi. Ahlak normları İlber Ortaylı’ya uygun olmayan mülteciler “out” onun ahlak normlarına uygun olanlar “in.” Mesela onun iddiasıyla “Türk bilimine ve kültürüne muazzam katkılar yapmış olan” Masonlar ahlak normlarına uygun mülteciler. Türkiye’nin kapıları Doğu’ya kapalı onun normlarına uygun Batı’ya açık olmalıdır.
Yahu hoca mısın matrak mı geçiyorsun? Mülteci dediğin zaten zorunlu sebeplerden mütevellit ülkesini terk etmek zorunda kalandır. Batı karanlık çağındayken Batılılar Doğu’ya ama özellikle Arapların idaresinde olan İspanya’ya (İşbilya-Endelüs) iltica ederdi. 1929 ABD ekonomik buhranından kaçanlar açlıktan telef olmamak için Komünist Sovyet Rusya’ya bile iltica ettiler.
Hitler, Mussolini Avrupa’sından kaçanlar Türkiye’ye kaçtı. Sovyet Rusya ve bağlı ülkelerden kaçanlar Batı’ya sığındı. Suriye, Irak, Afganistan kan gölü olunca oradakiler de bize Batı’ya sığındı. Mesele ilticaya sebep olan koşulları ve şartları ortadan kaldırmaktır. Kaldırmadan da İlber Ortaylı’nın ahlak normları veya keyfi için ne kimse gelir ne kimse gider.
Sayın Ortaylı önce 2022’de Türkiye’nin mülteciye ihtiyacı olduğu yönünde ahkam keserken 2024’te bu noktadan neden döndüğünü izah etmelidir. Ayrıca toplumun yüzde 50 artı 1’i İlber Ortaylı’nın ahlak normları bize katiyen uymuyor derse ahlak normlarına katiyen uygun hangi ülkeye mülteci olurdu?
İlber Ortaylı ahlak normlarına tam uygun olan örgütü de açıklamış; "Bazıları onu (Masonluğu) yabancıların, en gülünç şekilde Hristiyan dünyanın, Siyonistlerin aleti bir örgüt olarak gösterirler, bazıları da kapitalizmin meşum kararlarının alındığı bir örgüt olarak... Şüphesiz ki bunların hepsi saptırmalı, izam edilen yorumlardır.” (...)"
