AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığı, kirli operasyonun başladığı 17 Aralık’ın ekonomiye verdiği zarara dikkat çekti. Rapora göre kirli operasyonun faiz, döviz ve borsa zararlarının toplamı 96.36 milyar lirayı bulurken, bu tutara reel sektörün yabancı para pozisyon açığı nedeniyle maruz kaldığı 8.5 milyar lira da eklendiğinde toplam zarar 104 milyar lirayı aşıyor.
BORSADA ZARAR 76.7 MİLYAR LİRA
Raporun sonuç kısmında faiz oranlarında yaşanan gelişmeler nedeniyle devlet iç borçlanma senetleri (DİBS) stoğunun cari değerinin 4,56 milyar TL değiştiği, kısa vadeli dış borç stoğunun 15,1 milyar TL arttığı, Borsa İstanbul açısından ise hisse senetlerinin piyasa değerinin 76,7 milyar TL azaldığı vurgulandı.
Yaşanan gelişmelerin kur etkisi aracılığıyla reel kesimin yabancı para pozisyon açığı (165 milyar dolar açık bulunmakta olup, kur oynaması nedeniyle 8,5 milyar TL artış) veya doğalgaz ve petrol ürünlerinin fiyatlarını artırması gibi etkilerle, enflasyonda da bir artış yaratması kaçınılmaz olacağı kaydedildi.
Raporda, “17 Aralık operasyonunun faiz döviz ve borsa zararlarının toplamının 96,36 milyar lira olduğu, bu tutara reel sektörün yabancı para pozisyon açığı nedeniyle maruz kaldığı 8,5 milyar lira da eklendiğinde toplam zararın 104,86 milyar lira olduğu anlaşılmaktadır” değerlendirmesi yer aldı.
NEDEN HALK BANKASI?
Raporun ekinde "Neden Halk Bankası" sorusuna cevap verildi. Uluslararası alanda stratejik bir misyona sahip Halk Bankasının, attığı adımlarla son iki yılda küresel finans aktörlerinin hedefinde bulunduğuna işaret edilerek, Halk Bankası Genel Müdürü'nün gözaltına alınması ve bankanın uluslararası işlemlerinin sorgulanmasının, 'Halk Bankası’nı devre dışı bırakma girişimi' olarak görüldüğü ve operasyonun faklı amaçlar doğrultusunda yapıldığını kanıtladığı bildirildi.
Halk Bankası’nın "uluslararası piyasalarda bir aktör olarak yer almasının istenmediğine dikkat çekilen raporda, şu değerlendirme yapıldı: "Öyle ki sadece 10 yıl içerisinde toplam aktifleri yüzde 459,3 büyümüş Halk Bankası, net karını da yüzde 435,1 artırmıştır. Aynı dönem içerisinde, öz kaynaklar yüzde 379,9 büyürken, kredilerdeki artış da yüzde 500,5'i bulmuştur."