• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

"İhanet ihalesini cemaat aldı"

Yeniakit Publisher
2014-02-28 10:34:47 -
"İhanet ihalesini cemaat aldı"

Ankara Büromuzu ziyaret eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Ankara Temsilcimiz Yener Dönmez ile Ankara Haber Müdürümüz Fatih Akkaya’ya çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Yeni Türkiye arzusuna suikast düzenlediler” diyen Soylu, 7 Şubat’tan bu yana yaşanan tartışmaları “Eski derin devletin yerine yeni bir derin devlet ikame etme gayreti ortaya konuldu. Buna dünyada bir ihale açıldı. Bu ihaleye de Cemaat dahil oldu” sözleriyle özetledi.

AKİT / ANKARA - Ankara Büromuzu ziyaret eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, gündeme ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Paralel Yapı’nın gerçekleştirdiği kirli 17 Aralık operasyonuna değinen Soylu, “Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı operasyonu yönetenler bir cinnet hali içerisindeler. Bu normal tarif edilebilecek bir hal değildir. Havsalamız almıyor. Yani bir ülkeyi taammüden bir suikasta uğratmak ve memleketin gidişatına hançer saplamaktır. Yapılanlar taammüden bir suikasttır” dedi.

“MUHALEFET ÇEKİNİYOR”

Soylu, Paralel Yapı’nın taşeronluğunu üstlendiği operasyonun sebebleri için ise şunları söyledi:

“Yeni dünyaya bakarak bunu anlamak lazım. Yeni dünya için Türkiye’nin ne ifade ettiğine bakmak lazım. Türkiye 12 yıldır altyapısını kuvvetlendiriyor. 21. asrı bir Türkiye asrına döndürme kabiliyeti açısından büyüyor, zenginleşiyor ve insan kaynaklarına yatırım yapıyor. Yeni dünyanın en önemli merkezlerinden birisi olarak kabul edeceğimiz Anadolu toprakları etkili bir merkez. Bütün dünyanın Türkiye’ye baktığı zaman emin bir ülke olarak gördüğü bir alanı kontrol edilebilir bir hale getirmek istiyorlar. Onun için de aslında siyasetçisine de devlet adamına da bürokrasisine de güç bizde diyorlar. Bunu anamuhaletet ve muhalefet partisi anlamamazlıktan geliyor. Milli irade, geçmişte birçok alanda spazm geçiren Türkiye’nin sorunların çözdü. İstikrar ve huzurla çözdü. Dünya ekonomik kriz geçirdi. Ama milletin güvenini kazanan AK Parti hükümeti Türkiye’ye bu krizi yaşatmadı. Şimdi bir şekilde bunu zayıflatmaya çalışan ve Türkiye’yi kontrol etmek isteyen bir anlayış söz konusudur.”

“SUİKAST DÜZENLEDİLER”

Paralel yapının uluslararası bağlantılarına da işaret eden Soylu, “Türkiye son 12 yılı büyük başarılarla geçirdi. Bunu dost düşman herkes söylüyor. Demokrasi ilerledi, temel hak ve hürriyetler genişledi. Burada senaryonun da filmin de görülemeyen, analiz edilemeyen hiçbir kısmı yok. Türkiye soğuk savaş yapılanmasını tasfiye etti ve 1960’tan beri başına bela olan bir ara rejimi tasfiye etti aslında. Kendi inisiyatifine sahip olan bir ülke haline geldik” dedi.

Türkiye’nin ekonomik ve bölgesel bağımsızlığına, küresel bağımsızlığına ve insan kaynakları konusunda oluşturduğu bağımsızlığa kendi karar verme yeteneği açısından ilk kez bu kadar yakın” olduğunun altını çizen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye büyük adımlar attı. Altay tankından Milgem gemisine, Marmaray’a kadar sayabilirsiniz. Türkiye dünyanın en zor döneminde Marmaray’ı gerçekleştirdi. Yani Marmaray bir bayrak çekme operasyonudur. Türkiye topyekün bir kabuk değiştirmeye başladı. Burada eski derin yapının uluslararası ortakları, yeni bir yapı ikame etmek için çaba sarf ettiler. Daha doğrusu yeni Türkiye arzusuna suikast düzenlediler. Birilerinin ‘Yeni Türkiye arzusu ihtiyacı var’ dediler ve siyasetin bu samimi, saf, temiz millete olan taahhüdünü maalesef istismar ettiler” ifadelerini kullandı.

TÜRKÇE OLİMPİYATLARI’YLA PARALEL İSTİSMAR!

Muhalefetin “Madem böyleydi siz bunlarla niye birlikte oldunuz?” şeklindeki eleştirilerini cevaplandıran Süleyman Soylu, şöyle devam etti: “Burada eski derin devletin yerine yeni bir derin devlet ikame etme gayreti ortaya koydular. Buna dünyada bir ihale açıldı. Bu ihaleye de cemaat dahil oldu. İşin şekli bu. Cemaat derken cemaatin üst yapısından bahsediyoruz. Bunu söylerken dönem dönem hepimiz ‘iyi şeyler oluyor’ diyorduk. Türkiye Olimpiyatları iyi, yurtdışındaki okullarda milliyetçilik duygularımız kabarıyor, Türkçe öğretiliyor, inanç değerlerimizi paylaşılıyor. Bunların hepsi özellikle 300 yıl gerileme yaşamış bir ülke topluluğu için önemli hasletlerdir. Bunun da istismar edildiğini görüyoruz. Birileri eski Türkiye’nin tasfiye edilen derin devleti yerine yeni bir derin devlet ikame etmeye çalıştı. Bu operasyonun hedefi Türkiye’yi yönetilemez hale getirmektir."

“CEMAATİ İHALE KONUSUNDA UYARDIK”

Cemaati tuzağa düşmemesi konusunda uyardıklarını belirten Soylu, şunları kaydetti: “Burada işin başından beri özellikle cemaatin üst yapısının bu tuzağa düşmemesi, bu ihaleye teklif atmaması için uyarılarımız oldu. Yani burada bir ihale var. Siz buna bir teklif atmayın. Bir taraftan felç edip bir taraftan kuşatıyorsan işgal ediyorsun. Şimdi ele geçirmeye çalışıyorsun. Yapılan hamlenin tamamı budur. Ondan sonra kontrol altında bir Türkiye oluşturmaya çalışıyorsun. Bugün meselenin dershane meselesi olmadığını net bir şekilde anlıyoruz. Aslında bu meselenin bir Gezi meselesi de olmadığını net bir şekilde anlıyoruz. Gezi’deki taraflara bakar mısınız? Bu meselenin sadece 28 Şubat meselesi olmadığını da anlıyoruz. 28 Şubat’ı yapanlar bugün kendilerinin hangi noktada olduğunu belki daha net görebiliyorlar. Belki bir vicdan muhasebesi yapabiliyorlar. 15 yıl sonra da yine aynı vicdan muhakemesini bugün yeni bir 28 Şubat’ı yapmaya çalışanlar gerçekleşeceklerdir. Üzüleceklerdir, yaptıklarından pişman olacaklardır ama o zaman da Türkiye için iş işten geçmiş olacaktır. Burada bizi en çok sevindiren, kuvvetlendiren örgü millet örgüsüdür. Her musibet, nasihattır ya; 28 Şubat, 12 Eylül bize bir nasihat olmuş. 27 Mayıs bir musibet, bir nasihat olmuş.

Ergenekon, Balyoz bir musibet, bir nasihat olmuş. Bunlar milletin bu olayları çözme kabiliyetini arttırmıştır. Devlet içerisinde çöreklenen bu paralel yapıyı millet anında teşhis etti. İşinin uzmanı bir doktor gibi hastalığı hemen teşhis etti. Çaresini biliyor. Büyük sorunlarını hep sandıkla çözdü. Bu aklıevveller bunun farkında değiller. Millet 68 yıldır bu dersi bunlara veriyor. Bu dersi anlamıyorlar. Yani silahla darbe yapıyorlar. Bir buçuk yıl sonra yapılan seçimlerde tokadı yiyip oturuyorlar aşağıya.”

“Eğer bir cemaat CHP’yle kol kola girmişse Allah onları ıslah etsin” diyen Soylu, sözlerine şöyle devam eti: “Bütün bu yakın geçmişi, tarihi yaşayıp ondan sonra CHP’yle kol kola girenleri Allah ıslah etsin. Millet zaten ıslah edecek de. Ama Cenab-ı Hak’tan niyazımız budur. Yani elinde Menderes’in kanı olan, elinde 70-80 öncesi olayların kanı olan, elinde bütün darbelerin kanı olan bir anlayışla, bu milletin dininde, bu milliyetinde, bütün geleneğinde, göreneğinde, bütün milli hasletlerinde bir sorunu olan bir anlayışla kol kola girip ona yol açmaya çalışmak...”

“PARALEL YAPI YSK’YA NÜFUZ ETMİŞ”

YSK’nın Sarıyer kararı ile siyasete müdahale ettiğini ve bundan sonra YSK’nın aldığı kararlarının tümünün sorgulanmaya muhtaç olduğunu dile getiren Soylu, “YSK’nın Sarıyer’de yaptığı anlayış siyasetle ufak bir şekilde uğraşan bir mahalleli de anlar ki hilenin daniskasıdır. Bir hile gerçekleştirmiştir. Bu YSK yönetimi altında 30 Mart seçimlerine hile karıştırılması kuvvetle muhtemeldir. YSK üzerinden bir operasyon gerçekleştiriliyor şu anda ve Paralel Yapı YSK’ya nüfuz etmiştir. Açıktır bu” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu Türkiye için bir talihsizliktir

“Ses kaydı montaj değil” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sert çıkan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu,  “Kılıçdaroğlu Türkiye için bir talihsizliktir. Türkiye için getirebileceği bir barışı berheva etti. Yani Alevi bir kişinin CHP’nin başına gelmesi Türkiye’nin barışı açısından büyük bir faydaydı. Kürtlerle bir parantez kapatıyoruz. Alevilerle de bir parantez kapatmak istiyoruz. Yani 76 buçuk milyon insanımızı bir araya getirmek istiyoruz. Bunun siyaset üzerinden gerçekleşmesi kadar Türkiye’yi normalleştirecek bir durum yoktu. Ama Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin bu olumlu adımı atmasını istemedi. Türkiye’nin derin yapılarının esiri haline geldi. Maalesef Kılıçdaroğlu’nu Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığına benzetiyorum. Bitirdikten sonra kimsenin selam vermediği bir adam pozisyonunda. Kılıçdaroğlu da talihsiz bir CHP genel başkanı olarak siyaset hayatını sonlandıracak. Bir siyaset yöneticiliği yapamayacak kadar ülkelerine uzak görüyorum. 3 ay böyle bir adamı ilçe yöneticisi yaptırmazlar, toplantılarına sokmazlar. Bu CHP’nin problemiydi şimdi ise Türkiye’nin problemi haline geldi. Bu kadar çok gayri kanuni meselelerden beslenme konusunda irade ortaya koymaya çalışan ve kimsenin aklına ve hayaline gelmeyecek hadiseleri TBMM grup toplantısında taşıyabilecek tıynet, bana göre çok üzerinde durulacak bir şey değil. Sadece üzülüyorum. CHP’yi düşündüğümden değil, siyaset ve Türkiye’yi düşündüğümden dolayı üzülüyorum” değerlendirmesini yaptı.
Yeni Akit Gazetesi

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23