Eski YARSAV Başkanı yeni CHP vekili Emine Ülker Tarhan’ın, “Bize hakim-savcı değil, militan lazım” sözleri, Ankara 11. Aile Mahkemesi Hakimi Mustafa Karadağ üzerinden tecelli ediyor.
“Meşruiyeti yok” dediği HSYK ve Danıştay’ın kararlarını tanımayacağını pervasızca dillendiren Ankara 11. Aile Mahkemesi Hakimi Mustafa Karadağ, başörtülü avukatların çalışma hakkını gasp etmeye devam ediyor. Karadağ, kıyafetinden dolayı hakaret ettiği Saadet Partisi lideri Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ın eşi Avukat Zübeyde Kamalak’ı yine duruşma salonundan atmaya çalıştı. Direnişle karşılaşınca da “bu şekilde yapılamayacağını” savunduğu duruşmayı ileri bir tarihe bıraktı.
“SİZİ KİM BAĞLAR HAKİM BEY”
Boşanma davasında müvekkilesini savunan Av. Zübeyde Kamalak, diğer davalı vekilleri Av. Mustafa Kamalak ve Av. Furkan Kamalak’la birlikte dün sabah Ankara 11. Aile Mahkemesi’ndeki duruşmaya katıldı. Ancak Hakim Mustafa Karadağ, daha önceki duruşmalarda olduğu gibi Zübeyde Kamalak’ın başörtüsüyle görev yapamayacağını savundu. Karadağ, davadan çekilmesi için baskı yaptığı Bayan Kamalak’tan salondan çıkmasını talep etti. Davalı vekilleri Zübeyde Kamalak, Mustafa Kamalak ve Furkan Kamalak ise bu duruma itiraz etti. Avukat Furkan Kamalak, “Zübeyde Hanım’ı şöyle alayım” diyen Hakim Karadağ’a tepki gösterdi. Karadağ’a yasaları hatırlatan Furkan Kamalak, “Sizi Hürriyet gazetesindeki beyanlarınızdan dolayı HSYK’ya şikayet ettik” dedi. Karadağ ise “İyi etmişsiniz” cevabını verdi. Konuşmasını sürdüren Furkan Kamalak, “Buna hakkınız yok. Sizi Danıştay bağlamıyor, HSYK bağlamıyor. Peki sizi kim bağlıyor Hakim Bey? Hukuksuz davranmaya hakkınız yok” ifadelerini kullandı.
ZORBA HAKİM BU TEZİN ARKASINA SIĞINIYOR
Zaman zaman ses tonunu yükselten Ankara 11. Aile Hakimi Mustafa Karadağ, Avukat Zübeyde Kamalak’ın başörtüsüyle duruşmada görev almaması konusundaki ısrarını sürdürerek, “Avrupa Barolar ve Hukukçular Konseyi Birliği’nin meslek kuralları, Hakimler ve Savcıların Kılık ve Kıyafet Yönetmeliği ve Kamu Çalışanlarının Kılık Kıyafet Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde bu kuralların yürütmesinin durdurulmasına dair bir kararın bulunmaması ve halen yürürlükte olması nedeniyle Danıştay’ın Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kurallarının 20. maddesine yazılı ‘başı açık’ ibaresinin yürütmesinin durdurulmasının avukatların başları kapalı olarak duruşmalara girmelerine imkan sağlamadığı, bu durumda mahkemede hakimin tabi olduğu kurallara uyma zorunluluğu nedeniyle avukat olarak görev yapamayacağı” savını tutanağa yazdırdı.
“MÜVEKKİLEM YERİNE DE
BAŞI AÇIK BİRİ Mİ GİRECEK?”
Söz alan Av. Zübeyde Kamalak, “Mahkeme kararlarına herkes uymak zorundadır. Avukatlar uyar, hakimler uymaz diye bir kural yoktur. Bu nedenle anayasa uyarınca Danıştay’ın kararı doğrultusunda yargılamanın yapılması gerekiyor ve burada başı kapalı olarak kalacağım. Ayrıca müvekkilemin de başı kapalıdır. Beni kabul etmezseniz onu da kabul etmezsiniz. Onun yerine de başı açık biri mi duruşmaya gelecek? Bu işin sonu gelmez” diye konuştu.
“ÇEKİLMESİ GEREKEN SİZSİNİZ”
Hakim Karadağ’ın, davalı vekillerini ısrarla çekilmeye zorlaması dikkatlerden kaçmadı. Karadağ’ın bu ısrarına Mustafa Kamalak, “Avukat Zübeyde Kamalak ile birlikte davalı vekili olarak görev yapacağım. Çekilmeyeceğim. Burada çekilmesi gereken sizsiniz. Çekiliyorum demek çok mu zor?” derken, Zübeyde Kamalak ise “Başörtülü olarak duruşmada görev yapmaya devam edeceğim. Çekilmeyeceğim” dedi.
“BAŞÖRTÜLÜLER AVUKATLIK
YAPAMAZ” KÜSTAHLIĞI
Yaşanan tartışmaların ardından kararı açıklayan Ankara 11. Aile Hakimi Mustafa Karadağ, “Hakimin reddi konusunda şimdiye kadar bir karar verilmediği için dosya Adalet Komisyonu’nda olmakla birlikte, duruşma günü bugün olmakla davalı vekili Av. Zübeyde Kamalak’ın başı kapalı olarak duruşmada görev yapma ısrarında bulunması ve diğer davalı vekillerinin de birlikte vekalet görevini yürüteceklerini söylemeleri nedeniyle hakimin reddi konusunda Adalet Komisyonu Başkanlığı’nın veya Refik Hakimin bir karar vermesinin beklenmesine, başı kapalı olan Zübeyde Kamalak, mahkemede avukat olarak görev yapamayacağından duruşmanın bu şekilde yapılmamasına ve tutanağın bir örneğinin Ankara Barosu Başkanlığı’na gönderilmesine” deyip, duruşmanın 4 Aralık 2013 Çarşamba gününe bırakılmasına karar verdi.
