• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Hoca’yı kızdıracak ne yaptın?

Yeniakit Publisher
2014-12-25 07:56:00 - 2014-12-25 07:44:20
Hoca’yı kızdıracak ne yaptın?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından 4 kişinin tutuklandığı ‘Tahşiyeciler’ operasyonuna ilişkin soruşturma kapsamında hazırlanan ve savcılığa gönderilen 429 sayfalık fezlekenin detayları ortaya çıktı. Fezlekede, Tahşiye Yayınevi’nin sahibi Mehmet Nuri Turan’ın 22 Ocak 2010’daki operasyon sonrasında, emniyete gönderdiği ihbar mektubunda, polislerin kendisine “Hoca’yı kızdıracak ne halt işledin” diye sorduğunu belirttiği de yer aldı

İSTANBUL - İstanbul merkezli “paralel yapı” soruşturması çerçevesinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından, “devletin egemenliğini ele geçirmek amacıyla baskı, yıldırma ve tehdit yöntemlerini kullanıp örgütsel yapı oluşturarak bu yapılanma altında iftira, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve belgede sahtecilik” suçlarından Hidayet Karaca’nın aralarında bulunduğu 4’ü tutuklu 37 kişi hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin, savcılığa gönderilen 429 sayfalık fezlekenin detayları ortaya çıktı. Fezlekede, 1 numaralı şüpheli olarak Fetullah Gülen’e “firari” nitelemesiyle yer verildi.

MÜŞTEKİ VE ŞÜPHELİLER SIRALANDI

Müşteki mağdur olarak “Molla Muhammed” olarak bilinen Mehmet Doğan, dönemin Tahşiye Yayınevi sahibi Mehmet Nuri Turan ve gazeteci Mustafa Kaplan’ın aralarında bulunduğu 68 kişilik fezlekede, Gülen’in yanı sıra, daha önce “emniyetteki paralel yapı” soruşturması kapsamında tutuklanan emniyet yetkilileri Yurt Atayün, Ömer Köse, Erol Demirhan, Ali Fuat Yılmazer ve Kazım Aksoy ile bu soruşturma kapsamında tutuklanan 4 kişi ile aralarında Ekrem Dumanlı’nın da bulunduğu serbest bırakılan şüphelilerden oluşan 37 kişinin ismi sıralandı.

30 GÖZALTI 10 TUTUKLAMA

Fetullah Gülen’in 6 Nisan 2009’da, www.herkul.org’ta, “irtica paranoyası” başlıklı konuşmasında kullandığı ifadelerin de yer aldığı fezlekede, bu konuşmanın yapıldığı tarihte, ‘Tahşiye’ ve ‘Rahle’nin BMB Yayın Kağıt ve Turizm Pazarlama Limited Şirketi’nin markalarından olduğu, 2004 yılında kurulan şirketin ortaklarının ise  22 Ocak 2010’da “Radikal Tahşiye” operasyonunda ismi geçen Mehmet Nuri Turan, Bünyamin Ateş, Burhan Bozgeyik ve Mustafa Kaplan olduğunun ticaret sicil gazetesinden anlaşıldığı dile getirildi.

Dönemin özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Tahşiye grubuna yönelik yapılan soruşturmayla ilgili özet bilgiye yer verilen fezlekede, 22 Ocak 2010’daki operasyonel çalışmalarda gözaltına alınan 30 kişiden, 13’ünün savcılık, 7’sinin mahkemece serbest bırakıldığı, Mehmet Doğan, Mustafa Kaplan ve Mehmet Nuri Turan’ın aralarında olduğu 10 kişinin ise İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandığı hatırlatıldı.
Fezlekede bilgileri teyit etme gereği dahi duymadan dinleme talep edildiği belirtilerek, Doğan hakkında dönemin özel yetkili mahkemelerinden alınan takip kararlarının 19 kez uzatıldığı ve bu kişinin 22 Ocak 2010 tarihinde yakalanarak tutuklandığı kaydedildi. Fezlekede, Mehmet Doğan’ın 17 ay tutuklu kaldıktan sonra 20 Mayıs 2011’de serbest kaldığı ve halen tutuksuz yargılanmasına devam edildiği aktarıldı.

ÖNCE OPERASYON, SONRA TAKİP

Fezlekede, PVSK ek 7. madde kapsamında, istihbarat çalışması sonucunda derlenen bilgilerin haricen belgelendirilmedikçe hukuki delil sayılmaması gerektiği halde 29 Nisan 2009 tarihli istihbarat yazısının rapor haline getirilip, iletişimin dinlenmesi ve kayıt altına alınması ile teknik takip kararları alındığı belirtilerek, önce operasyon yapıldığı ve daha sonra fiziki takip raporlarının yazıldığı, Doğan hakkında 15 kez dinleme kararına rağmen, biri operasyondan sonra olmak üzere ancak iki rapora rastlanıldığı bilgisi verildi.

OPERASYON TALİMATI GÜLEN’DEN

Gereği için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’na sunulan fezlekede, yaptığı şikayetle soruşturmanın başlatılmasını sağlayan ve cezaevinde 17 ay tutuklu kalan dönemin Tahşiye Yayınevi’nin sahibi Mehmet Nuri Turan ile ilgili bilgilere de yer verildi. Fezlekede, “Soruşturma kapsamında kendilerine haksızlık yapıldığını beyan eden Mehmet Nuri Turan, tutuklu olduğu cezaevinden 17 Mart 2011’de emniyet müdürlüğüne gönderdiği mektupta, söz konusu operasyon talimatının Fetullah Gülen tarafından verildiğini yazmıştır” ifadeleri yer aldı.

“HOCAYI KIZDIRACAK NE YAPTIN?”

Fezlekede, şikayetçi Mehmet Nuri Turan’ın 16 Mayıs 2014’te emniyete gönderdiği ihbar mektubu içeriğine ve ifadesine de yer verildi. Tutuklu bulunduğu dönemde de İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne mektup yazdığını, ancak bunun dikkate alınmadığını belirten Turan’ın, gözaltına alınmasıyla ilgili şu ifadelerine yer verildi: “Gözaltına alınıp, polis aracına bindirildim. Gösterilirse tanıyabileceğim bir polis, araçta sohbet ederken görevin zorluğundan bahsetti ve ‘bir PKK’lıya bile kan verdiğini’ beyan edince, ben de ‘onlara karşı bize olandan daha yumuşaksınız’ dedim. Bunun üzerine polis, ‘Sen söyle Fethullah Hoca’yı kızdıracak ne halt ettin?’ dedi. Ben de ‘yazıklar olsun sana’ dedim. Bu ifadeyi kullanan kişiye diğer polisler, ‘komiserim’ diyorlardı.’’

Turan’ın ifadesinde, Fetullah Gülen’in konuşmasından bir hafta sonra, ‘’Nur’’ camiasının ileri gelenlerinden Mustafa Akar ve vefat eden Mustafa Sungur ile konuşup, onlara ‘Gülen’in kendilerini hedef alarak konuşma yaptığını ve bunun nedenini öğrenmek istediğini’ söylediği bilgisi yer aldı. Turan’ın bu görüşmelerinin ardından 2009’da mayıs ayınında Fahri Sarrafoğlu ile yaptığı görüşmeye yer verildi.

Fezlekede, Sarrafoğlu’nun Turan’a, ‘’Fetullah Gülen Hoca’yı kızdıracak kitapları neden basıyorsun? Zaten dinleniyorsun ve takip ediliyorsun?” dediği ve kendisinin de “devlet takip ediyorsa sorun yok başkaları takip ediyorsa sorun var” şeklinde konuştuğu belirtildi.

“TAKİP TUTANAKLARI OPERASYON SONRASI TANZİM EDİLDİ”

Mağdur Turan ile ilgili 17 Aralık 2009’da alınması gereken teknik takip kararının alınmayarak 12 kez uzatıldığı vurgulanan fezlekede, yapılan fiziki takibe ilişkin tutanakların aynı gün hazırlanmadığı, toplu olarak 29 Aralık 2009’da, operasyondan bir gün sonra tanzim edildiği ifade edildi.

Fezlekede, mağdurlardan gazeteci Mustafa Kaplan’ın da 22 Ocak 2010’da yakalandığı, 17 ay tutuklu kaldıktan sonra 20 Mayıs 2011 tarihinde serbest kaldığı ve tutuksuz yargılanmasının devam ettiği hatırlatılarak, bu kişi hakkında da yasadışı teknik takip kararı alındığı, soruşturmaya dahil edilmesine ilk istihbarat raporundan başka dayanak olmadığı, fiziki takip çalışmasına ilişkin tutanakların biri hariç hepsinin operasyondan bir gün sonra, aynı sicil sayılı personel tarafından hazırlandığı öne sürüldü.

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23