• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Hazımsız tayfa işbaşında.. Yine Kurbanı hedef aldılar!

Yeniakit Publisher
2014-10-05 15:15:00 - 2014-10-05 15:16:41
Hazımsız tayfa işbaşında.. Yine Kurbanı hedef aldılar!

“Müslümanlara yöneltilmiş nefreti kurban üzerinden yeniden üretmeye çalışıyorlar” denilen zevat, yine boş durmadı ve Müslümanların kurban ibadetini hedef aldı.

Biri Taraf, diğeri de Sözcü adlı paçavrada kalem oynatan iki hazımsız, bakın nasıl “Kurban ibadet midir değil midir” sorusunu ortaya atma hadsizliğine kalkıştı.

(...) Niçin mesela hâlâ kurban kesiliyor? (...) Çocukluğumdan beri Kurban Bayramı’nın bir an önce geçip gitmesini ve bir an önce yağmur yağıp o kanların temizlenmesini beklerim. (...) Adına ‘bayram’ denen bu uzun hayvan katliamı döneminde hiç kimsenin bayramını kutlamıyorum. Ama iyi tatiller dilerim...

Yiğit Karaahmet/TARAF

...

(...) İbadet midir bu?.. Bir canlının kafasını kesmek nasıl ibadet olabilir?..
(...) Ben “Kurban parasını vermek olmaz, kan göreceksiniz” diyen bir din öğretisini asla kabul edemem…
Bu “kesme” kültürü işte…
(...) Bu görüntüler medeni toplumlara yakışmıyor…(...)

Bekir Coşkun/SÖZCÜ

...

VESAYET DÜZENİNİN HEDEFİ KURBAN İBADETİ

Öte yandan; Türkiye’de vesayet düzeninin Kurban gibi bir kurumu bile olağan dışı hale getirmeye çabaladığını, medyanın da bu çabanın en önemli destekleyicisi olduğunu söyleyen İsmail Çağlar, “Müslümanlara yöneltilmiş bu nefreti İslami bir ritüel üzerinden yeniden üretmek ve medya yoluyla Müslüman bir toplumda tedavülünü sağlamak tam da vesayet düzenine özgü bir had bilmezliktir” dedi.

(...) Türkiye’de vesayet düzeni Kurban gibi bir kurumu bile olağan dışı hale getirmeye çabalamaktadır ve medya bu çabanın en önemli mecrası olagelmiştir; tam seksenli yıllardaki “bu yıl da Hac mevsimi Kurban’a denk geliyor” haberini unutmak üzereydik ki, geçen sene Milliyet gazetesi bu konudaki tatsız hatıralarımızı canlandırdı. Evet, bunun gibi her biri ayrı bir cehalet numunesi olan çok sayıda medya içeriği bulunabilir. Ancak vesayet düzeninin toplum düşmanı etkisi sadece bu türden haberlerdeki açıktan cehalet ile değil, bu haberlerin içerisine işlenmiş olan fakat açık değil örtük ve sinik olduğu için kolayca tespit edilemeyen nefrettir.

Örtük ve sinik nefretin zemini her Kurban -ve doğal olarak Hac- mevsimi ortaya çıkan ve tedavülüne medyanın yadsınamaz katkılar sunduğu tavsiyelerdir: “Kurban keseceğinize sadaka verin, kasaptan et alıp dağıtın, yetim çocuklara kıyafet alın veya Hacca gidip Araplara para kaptıracağınıza okul yaptırın.” Her ne kadar o cenahtan maalesef etkili olan, gür ve kalıcı bir ses gelmese de bu önerilerin dini perspektiften değerlendirilmesini ehline bırakıp, muhteva ettikleri örtük ve sinik nefret söylemine odaklanalım. Bu önerileri pervasızca üretebilen bir zihin şöyle kodlanmıştır: Kurban gibi dini vecibeler kafası çok çalışmayan, düşünemeyen, sorgulayamayan ve cahil toplum kesimlerine mahsus olduğu için onlar, bu ibadeti yapmanın daha pratik, daha kolay ve daha faydalı yollarını akıl edemezler. Zaten tam da bu nedenle yüzyıllardır, milyarlarca Müslümanın hiç birisinin aklına bu dâhiyane(!) fikirler gelmemiştir.

(...) Son olarak, Müslümanlara yöneltilmiş bu nefreti İslami bir ritüel üzerinden yeniden üretmek ve medya yoluyla Müslüman bir toplumda tedavülünü sağlamak tam da vesayet düzenine özgü bir had bilmezliktir.

İsmail Çağlar/SABAH

Akit Arşiv sayfasından..


x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23