İş arama süreçleri ne kadar zor olsa da bazı durumlarda başvurduğunuz şirket çoktan bir aday belirlemiş olabilir. Uzmanlar bu noktada profesyonel iş ağı geliştirmenin önemine dikkat çekiyor
İş arama süreçleri ne kadar zor olsa da bazı durumlarda başvurduğunuz şirket çoktan bir aday belirlemiş olabilir. Uzmanlar bu noktada profesyonel iş ağı geliştirmenin önemine dikkat çekiyor
İş arayan herkes fazla zamanlarının olmadığını bilir: Başvuracağınız bir sonraki pozisyon hakkında seçici olmanız gerekir. Ancak zamanınızı verimli kullandığınızdan her zaman emin olamayabilirsiniz. Zira bazı durumlarda bir işveren kamuya açık bir iş ilanı paylaşmasına karşın dışarıdan yetenek almakla ilgilenmiyor olabilir.
Örneğin bazı devlet kurumları veya üstlenici kurumların yöneticileri akıllarında bir aday olsa bile yasal zorunluluk nedeniyle halka açık ilan vermekle yükümlüdür. CNBC’nin haberine göre istihdam avukatı Tom Spiggle ‘hayalet’ ilan olarak adlandırılan bu ilanlara çok sık rastlanıldığını ve geniş bir kitleye sesleniliyor gibi göründüğünü ancak işverenlerin istediği kişiyi işe almakta özgür olduğunu belirtti.
Spriggle, bu yöntem her ne kadar uygunsuz gibi görünse de ayrımcılık yasaları ihlal edilmediği sürece herhangi bir yasal sorun olmadığını belirtiyor.
TopResume’nin Kariyer Uzmanı Amanda Augustine’e göre bu tür uygulamalar çok fazla yaygın değil. Ancak söz konusu ilanları kesin olarak belirlemek de zor. Augustine, “Talihsiz olan taraf bunların meşru yöntemler olması. Bunun aksini söyleyebilmemizi gerektirecek hiçbir şey yok” diyor.
Augustine bir iş başvurusunda dışarıdan çalışan alınıp alınmadığını öğrenmek veya iş arama süreçlerini daha verimli hale getirmek için mutlaka iyi bir iş ağına sahip olunması gerektiği konusunda uyarıyor.
Kariyer uzmanı, iş arayanların başvurduğu şirketteki mevcut bir çalışanla bilgilendirici bir görüşme yapmasını tavsiye ediyor. Augustine pozisyonlar ve organizasyon hakkında daha fazla bilgi edinmeyi öneriyor.
Augustine bu görüşmelerin herhangi bir taahhüde dayalı olmamasını tavsiye ediyor. Bu sayede hedeflenen şirketlerdeki çalışanlarla 10 dakikalık video konferans veya telefon görüşmesine ulaşmak mümkün olabilir.
Kariyer uzmanı rastgele bir çalışanla soğuk bir iletişim kurmak yerine şirkette birebir tanıdığınız birisine ulaşmanın daha etkili olacağını sözlerine ekledi. Tanıdığınız kişi iş ilanında belirtilen pozisyondan tamamen farklı bir departmanda olsa bile sizin adınıza bilgi alabilir veya sizi şirkette daha fazla bilgi sahibi olabilecek biriyle tanıştırabilir.
Augustine, kimseyi kişisel olarak tanımıyorsanız dahi sizinle bir dereceye kadar bağlantısı olan bir personel aramanızı tavsiye ediyor. Bu bir arkadaşınızın arkadaşı, meslektaşınızla birlikte çalışan biri veya mezun olduğunuz okulun bir mezunu olabilir.
Taktiksel sorular sorun
Bu görüşmeler sırasında pozisyonun erişilebilir olup olmadığına dair bir dizi sorular sormak akıllıca olabilir. Augustine işe alım ekibinin şu ana kadar kaydettiği ilerlemeyi keskin ama hassas bir şekilde sorgulayabileceğinizi söylüyor. Örneğin başvuru sahibi halihazırda şirket içerisinde veya dışarısında herhangi bir adayın izlenip izlenmediği sorgulayabilir.
Augistine, “Gidip de ‘Hey bu rolün sadece kurum içi adaylar için geçerli olup olmadığını biliyor musunuz?’ demenizi önermiyorum. Ama kesinlikle bir adım ileriye gidebilir ve ‘Mülakat sürecinin ne kadar derinleşeceğini biliyor musunuz?’ veya ‘Halihazırda bir aday çıkarmaya yakınlar mı? Bu iş fırsatına başvurmak için zaman ayırmaya değer mi, bilmek istiyorum’ gibi sorgulamalarda bulunabilirsiniz” diyor.
Augustine kurum içi adayların tercih edilme eğiliminde olup olmadığını veya pozisyonların ilan edilmesinden önce mevcut çalışanlara açılıp açılmadığını sorgulamayı tavsiye ediyor. Pozisyonlar ilk başta harici olarak yayınlanmıyorsa bu olumludur. Zira kurumun henüz doğru adayı bulmadığı ve işe almak için sizi düşünebileceği anlamına gelir.
Augustine nihayetinde ne kadar açık iletişim kurulacağının kişisel yakınlık seviyenize ve konuştuğunuz kişiyle olan ilişkinize bağlı olduğunu söyledi.
