Gazetemize açıklamalarda bulunan paralel örgütün eski Adana ve Hatay sorumlusu Tamer Barış Terkeşli, Adana Emniyet Müdürlüğü’ne ifade verdi. Polise ayrıntılı bilgi veren Terkeşli, paralel örgütün adliye ve emniyet yapılanmasına mensup önemli isimleri ve şantajla haraca bağlanan işadamlarını anlattı.
Paralel örgütün emniyet ve yargı yapılanması aracılığıyla himmet adı alında kurduğu haraç çarkı deşifre oldu. 17 -25 Aralık darbe soruşturması sonrası görevden alınan paralelci polis ve yargı mensuplarının önleyici dinleme adı altında işadamlarını dinlediği, suç unsuru niteliğindeki delillerin elde edilmesi üzerine ilgili işadamlarının himmet adı altında haraca bağlandığı belirlendi. Akit’e sansasyonel açıklamalarda bulunan paralel yapının eski Adana ve Hatay sorumlusu Tamer Barış Terkeşli, örgütün Adana merkezli birimi hakkında emniyette ifade verdi. Terkeşli ifadesinde, “Tehdit edilerek toplanan himmetler çoğu zaman paralel yapılanmanın kurmuş olduğu dernek ve vakıflara bağış gösterilirdi. Tehdit edilen işadamları bu dernek ve vakıflara bağış yapar makbuzlarını da alırdı. Yani ortada yasadışı bir şey yokmuş gibi olurdu. Himmetin büyüklüğüne göre emniyet ve adliye içerisindeki yapılanmayı da teşvik etmek için bir miktar para ödül olarak dağıtılırdı” dedi.
EMNİYETTE ÖRGÜTÜN KURDUĞU HARAÇ ÇARKINI ANLATTI
Paralel yapının eski Adana ve Hatay sorumlusu Tamer Barış Terkeşli kendisine bağlı çalışan polis ve savcıların operasyonlarına ilişkin skandal bilgiler verdi.
Adana Emniyet Müdürlüğüne saatlerce ifade veren Terkeşli, büyük bölümü yürütülen soruşturmanın şüphelisi olan paralelci polis ve savcıların kurduğu haraç ve rüşvet çarkını şöyle anlattı: “Adliye ve emniyet ayağının paralel yapılanmaya nasıl rant sağladığını daha da açmak istiyorum. Bu yapı adam kopartmakta çok cüretkardır, kimsenin gözünün yaşına bakmaz.
Bu süreçte emniyet içerisindeki yapılanmamız içeriden birçok kişinin önleme dinlemesi adı altında yapılan teknik takip kayıtlarını getirirdi bize. Bu yolla birçok kişiye şantaj yapıldı.
“BANA RESMİNİ GÖSTERDİĞİNİZ MÜDÜR TARAFINDAN SORGUYA ALINDI”
Soruşturmada mağdur sıfatıyla ifadesine başvurulan Adana’nın önde gelen X isimli işadamı önleme dinlemesi adı altında takibe alındı. Bu işadamı bir ihale öncesi rakiplerini saf dışı bırakmak için tehdit telefonu açtığı ve rakip firmaya gözdağı verdiği belirlendi. Suç unsuru konuşmalar kayda alınır alınmaz bu işadamı hemen emniyete çağırılıp bana resmini gösterdiğiniz emniyet müdürü tarafından sorguya alındı. İşadamına ‘her şeyine el konulacak, seni en az 15 yıl yatıracak kadar delil topladık’ dediler. Haraç vermeyi kabul edince de orijinalleri örgüt arşivinde korumaya alınan ses kayıtlarının kopyası işadamının yanında imha edildi.
PARALELİN DERNEK VE VAKIFLARINA AKTARILDI
Emniyetteki yapılanma bu işadamı gibi daha nicelerinin hemen üstüne çöküp haracını kesti. İşadamları emniyette ikna edilemediyse konu adliye ayağına intikal ettirilip, bin bir türlü suçlama ile gözatına alınan şahıslar himmet vermek için kendisi yalvarır yakarır hale getirildi. Tehdit edilerek toplanan himmetler çoğu zaman paralel yapılanmanın kurmuş olduğu dernek ve vakıflara bağış gösterilirdi. Tehdit edilen işadamları bu dernek ve vakıflara bağış yapar makbuzlarını da alırdı. Yani ortada yasadışı bir şey yokmuş gibi olurdu. Ancak alınan himmetin büyüklüğüne göre emniyet ve adliye içerisindeki yapılanmayı da teşvik etmek için bir miktar para ödül olarak dağıtılırdı.
SAVCIYA “İRADE KOYMA” TALİMATI
Emniyet ne hazırlarsa savcılık onu uygular, mesela bana bağlı savcılara devamlı ‘planda sapmalara neden olabilecek irade koymayın. Emniyet size nasıl bir yol haritası hazırlandıysa ona sadık kalın emniyet abisinin iradesinin dışına çıkmayın’ tembihinde bulunurdum.
EN BÜYÜK DESTEĞİ AHMET KAHRAMAN’DAN GÖRDÜK
Acil durumlarda Adalet Bakanı Müsteşarı Ahmet Kahraman ağabey ile görüşürdük. Gülen Cemaatinden değildi ama belki iyi niyetle, belki de Kemalist yapıdan gına geldiği için köprü vazifesi görüyordu bize. Adana’daki yapılanma kritik bir öneme sahipti, Adana’da CMK 250 ile yetkili mahkemeleri ele geçirmek demek Konya, Niğde, Mersin, Antep ve Hatay hattında olağan üstü bir güce sahip olmak demektir. Adana Organize Şube ya da İstihbarat Şube bu güç dahilinde Anadolu’nun yarısını istediği gibi dinleyebilir ve soruşturabilir ve Adana Adliyesindeki savcıları sayesinde de istediği kişiyi istediği yerden aldırıp hayatını karartabilir.”
