Halk TV’yi açıyorum, sanki A Haber izliyormuş gibi oluyorum! Bu soruya cevabınız “hayır"sa, yazının buradan sonrası sizi ilgilendirmiyor
Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, henüz birkaç ay önce ekranlardan, köşelerinden açıkça muhalefete oy isteyen, istediklerini yapmazsanız "Sonra sokağa çıkacak yüzünüz olmaz" diye parmak sallayan “kahraman(!) gazetecileri” çok fena köşeye sıkıştırdı.
Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, henüz birkaç ay önce ekranlardan, köşelerinden açıkça muhalefete oy isteyen, istediklerini yapmazsanız "Sonra sokağa çıkacak yüzünüz olmaz" diye parmak sallayan “kahraman(!) gazetecileri” çok fena köşeye sıkıştırdı. Muhalefete destek verenlere “Sizinkilerin, seçim öncesi hükümete yakın medyada çıkan haberleri, yorumları bire bir tekrar etmelerine ne diyorsunuz? Halk TV'yi açıp Kılıçdaroğlu ile ilgili tespitleri dinlerken kendinizi seçim öncesi A Haber izliyormuş gibi hissetmiyor musunuz?” diye soran Altınok, yazısında şunları kaydetti:
“Henüz birkaç ay önce ekranlardan, köşelerinden açıkça muhalefete oy isteyen, istediklerini yapmazsanız "Sonra sokağa çıkacak yüzünüz olmaz" diye parmak sallayan kahraman gazetecilerinizi hâlâ takip ediyor musunuz?
Cevabınız "Hayır"sa, yazının buradan sonrası sizi ilgilendirmiyor. Geçmiş olsun. Büyük bir yükü üzerinizden atmışsınız. Kendinize daha eğlenceli bir uğraş bulun. İyi hafta sonları.
Ama "Evet" diyorsanız birkaç sorum olacak...
Sizinkilerin, seçim öncesi hükümete yakın medyada çıkan haberleri, yorumları bire bir tekrar etmelerine ne diyorsunuz?
Halk TV'yi açıp Kılıçdaroğlu ile ilgili tespitleri dinlerken kendinizi seçim öncesi A Haber izliyormuş gibi hissetmiyor musunuz?
"Ne yapsınlar, yanıldılar" mı diyorsunuz? Seçimden önce "Yüzde 60'la kazanıyoruz" diyen Portakal'ın bile "Aptalmışım, kandırılmışım, sizlerden ve kendimden özür dilerim" dediğini mi hatırlatıyorsunuz?
İşe yarıyor mu bilmiyorum; ancak inanın çok iyi niyetli bir teselli bu.
Zira ortada organize bir dolandırıcılık operasyonu var.
Seçim öncesi seçmene anlatmaları gereken "kulisleri", itirafları, telefon konuşmalarını ya da eleştirilerini atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra yayınlamaları sizce aptallık mı? Yoksa bir daha "gazeteciyim" lafını ağzınıza almamanızı gerektirecek kadar ciddi bir otosansür itirafı mı?
Siyasilerle "abili, ablalı" telefon konuşmaları yapacak kadar samimi olanların, bizlerin ulaşıp yayınlamakta hiçbir zorluk çekmediği ve bire bir çıkan anketlerden haberdar olmadığını mı sanıyorsunuz gerçekten?
Biraz reklam yapayım; Sebep Sonuç'un arşivi elinizin altında. Vaktiniz olursa bir açıp izleyin, hiçbirinin sır olmadığını göreceksiniz.
Bana inanmıyorsanız muhalefete yakın Metropoll Araştırma'nın kurucusu Özer Sencar'a kulak verin.
Seçimler öncesi Tuncay Özkan'ın elden ele dolaşan, manşet olan "Erdoğan'ın oyu yüzde 26" dediği canlı yayını hatırlatan Sencar, "Buna inanmak için aptal olmak yetmez, ayrıca uzun süreli aptallık eğitimi almış olmak gerekir. Önceki seçim sonuçlarını kısmen bilen bir sade vatandaş bile böyle bir veriyi getirene kocaman bir s..... çeker" diyor.
Derdim "Söyledikleri birer birer çıkıyor" diyerek "yandaş medyanın" hakkını teslim etmeniz falan değil elbette. Çocuk değiliz.
Sizi siyasetçilerle el ele verip dolandıranların aptal olduğunu düşünecek kadar saf olmayın yeter. Zira zararı hepimize dokunuyor.
Şu siyasi gündeme bakar mısınız? Yaprak kıpırdamıyor. Muhalefet ülkenin umudunu öldürüyor. Görmüyor musunuz?”
Medya Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili şok iddia! Tüm Türkiye bunu konuşacak 
