Gülen 14 yıl önce montaj kasetlerle ilgili bakın ne demiş

FETHULLAH GÜLEN: KASETLER DELİL OLMAZ: MONTAJLA TAHRİF VAR!

Gülen’in savunmasındaki ayrıntılar bugünün penceresinden bakıldığında ise hayli dikkat çekici olarak yorumlanıyor. Gülen savunmasında Davaya delil olarak gösterilen kitaplar, kasetler, bilgisayar çıktıları ve televizyon haberlerinin delil niteliği taşımadığını, daha somut delillere gerek olduğunu, bu kaset ve çıktıların bir kişiyi suçlamak için yeterli olamayacağını ve ses kayıtlarının ve kasetlerin montajlanarak tahrif edildiğini belirtiyor. Ayrıca masumluk karinesinin çok önemli olduğunu söyleyen Gülen, hiç kimsenin yargı kararı kesinleşmeden suçlu ilan edilemeyeceğini söylüyor.

İŞTE GÜLEN’İN SAVUNMASINDAKİ O MADDELER

“Kitap, kaset gibi yazılı ve görsel eserlerdeki düşünceler ile sosyal faaliyetler yani düşünce ve inançlar, suçlama konusu yapılamaz .”

“Bir kimse hakkında düzenlenen iddianamede somut delillerin ortaya konması gerekir.İddianamedeki isnatlar soyut değerlendirmelerdir.”

KİMSE HÜKÜM GİYMEDEN SUÇLU İLAN EDİLEMEZ!

“Masumluk karinesi çok önemlidir. Hiç kimse kesinleşmiş yargı kararı olmadan suçlu ilan edilemez.”

“Şüphe altındaki kişiye yönelik suçlayıcı yayın, tutum ve kişilik haklarını ihlal edici davranışlar hukuka aykırıdır.”

MONTAJLA TAHRİF!

“Üzerine bazı teknik işlemler yapılarak sanığın çeşitli konuşmalarının tahrif edilmesiyle oluşturulan kasetler hukuka uygun delil kabul edilemez.”

“Eğer kasetlerdeki konuşmalar özel sohbet ortamlarında yapılmışsa aleniyetin varlığından söz edilemez.”

“Kimliği belirsiz kişilerin hangi hangi yöntem ve amaçla elde ettikleri belli olmayan bazı kasetlerin çeşitli tahrifatlar yoluyla kolaj metinler oluşturarak dava dosyasına sokulması hukuka uygun delil toplama usullerinden değildir.”

O GÜN İLE BUGÜN ARASINDA NE DEĞİŞTİ?

“Ses ve görüntü bantları manyetik kayıtlardır. Günümüzün teknik imkanlarında bunların üzerinde çok kolay tahrifat yapılabilmektedir.”

“Bilgisayar çıktıları kolaylıkla değiştirilebilir. Dosyada yer alan bilgiler ışığında bu verilerin kesinlikle dokunulmadan korunduğu ve tahrif edilmediği söylenemez. Ceza muhakemesinin en önemli ilkelerinden biri olan ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi gereğince, bu konuda küçük bir şüphe dahi bulunsa mahkeme bunları delil olarak kullanamaz.”
(hurhaber.com)