Gözler Berlin'e çevrilmişken Katar'dan dünya gündemine bomba gibi düşen Libya çıkışı!
Katar Dışişleri Bakanlığı, Libya'daki son gelişmelere ilişkin bir yazılı açıklama yaptı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, Hafter güçlerini "Devletin meşruiyetine karşı çıkan silahlı gruplar" olarak tanımlarken, Zuveytine'deki petrol ihraç limanının durdurulmasını kınadı.
Almanya'nın başkenti Berlin'de yapılan Libya Zirvesine gözler çevrilmişken Katar'dan çok önemli bir açıklama geldi. Katar Dışişleri Bakanlığı Hafter güçlerini "Devletin meşruiyetine karşı çıkan silahlı gruplar" olarak tanımlarken, Zuveytine'deki petrol ihraç limanının durdurulmasını şiddetle kınadı.
Libya'nın doğusundaki Zuveytine petrol ihraç limanının durdurulmasını şiddetle kınadı. Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Ülke halkının servetleri Libya halkının mülküdür. Hiçbir tarafın bunun geleceğiyle oynamaya ya da bir baskı unsuru olarak kullanmaya hakkı yoktur" ifadeleri kullandı. Hafter güçlerinin Trablus'taki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne düzenlenen saldırının "Devletin meşruiyetine karşı çıkan silahlı gruplar"ın açtığı bir savaş olarak tanımlandığı açıklamada, çatışmalar nedeniyle yurtlarından ayrılmak zorunda kalarak göç edenlerin suçsuz insanlar olduğu vurgulandı.
"Libya'da çözümün başlangıcı..."
Açıklamada, uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine Libya'da kanuna karşı çıkan silahlı grupların tümünün kontrol edilmesi ve cezalandırılması konusunda sorumluluklarını yerine getirmesi çağrısı yapılarak, "Libya'da çözümün başlangıcı, siyasi sürece dönüş ve ulusal muvafakat yoluyla devletin askeri ve sivil kurumların oluşturulması yönünde çalışmayla mümkün olur" denildi.
Libya'nın doğusundaki darbeci asker Halife Hafter'i destekleyen yüzlerce kişi, cuma günü ülkenin doğusunda petrol ihracatı yapılan Zuveytine limanına baskın düzenleyerek oradaki görevlilerden çalışmaları durdurmalarını ve limanı kapatmalarını istemişti.
Hafter'e bağlı güçlerin sözcüsü Ahmed el-Mismari, düzenlediği basın toplantısında, Zuveytine limanının kapatılmasının tamamıyla bir halk hareketi olduğunu, bu olayın kabile meclisleri ve sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştirildiğini vurgulamıştı.
