Gezi isyanı benzeri bir kışkırtmanın yaşandığı ve sokakların savaş alanına çevrildiği olaylar tekrar gündeme gelirken, Gezi rezaletine, “Halk direnişi” benzetmesi yapan “avukat” Rıza Türmen’in 6-7 Ekim olayları hakkındaki yorumu ise merak konusu oldu.
HDP Merkez Yürütme Kurulunun çağrısının ardından terör örgütü YPG/PKK yandaşlarının 6-7 Ekim 2014'te Aynularab (Kobani) bahanesiyle gerçekleştirdiği, 2 polisin şehit olduğu, 35 kişinin yaşamını yitirdiği şiddet olaylarının üzerinden 9 yıl geçti.
Gezi isyanı benzeri bir kışkırtmanın yaşandığı ve sokakların savaş alanına çevrildiği olaylar tekrar gündeme gelirken, Gezi rezaletine, “Halk direnişi” benzetmesi yapan “avukat” Rıza Türmen’in 6-7 Ekim olayları hakkındaki yorumu ise merak konusu oldu.
Akit TV’de Murat Alan’ın sunumu ve Yeni Akit Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ali İhsan Karahasanoğlu’nun yorumlarıyla ekranlarınıza gelen Manşetlerin Dili’nde, Türmen’in skandalları da masaya yatırıldı.
Konuya dair değerlendirmelerde bulunan Karahasanoğlu şunları söyledi:
Rıza Türmen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde yıllarca Türkiye adına hakimlik yaptı, o süreçte teröristbaşı Abdullah Öcalan, “Ben adil yargılanmadım” diye AİHM'ye gittiğinde, “Evet Öcalan adil yargılanmamıştır...” Ne yapmışız da adil yargılamamışız, uzun süre gözaltında tutmuşuz. 30 gün gözaltı süresi uzunmuş... O gün itibariyle adam 25 yıl terör örgütü yönetmiş, siz 2 kişi öldüren adamı bile 15 gün gözaltında tutuyorsunuz, e 25 yıl terör örgütü yöneten adama da bir 15 gün daha ekleyin. Ama dayanamadı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, özellikle de Rıza Türmen. Yani bu işin acısını Türkiye'de çekenlerle birebir akraba olarak Rıza Türmen, birebir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Rıza Türmen, “Adil yargılanmadı” dedi.
Türkiye'nin 100 bin Euro'sunu teröristbaşı Öcalan'a verdiler. Bu Rıza Türmen, 2013 yılındaki Gezi isyanı için, “Halk hareketiydi, halk direnişiydi, spontane gelişmişti, otoriter iktidara karşı yapılmıştı” diyor. Ben şimdi bekliyorum Rıza Türmen 6-8 Ekim olaylarını da benzer şekilde tanımlar mı? Çıkıp da kamuoyu önünde, “6-8 Ekim olayları aslında kendinden gelişen otoriter iktidara karşı, Suriye'deki Kobani'ye yardıma koşmayan Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı halk direnişiydi” der mi?
